STK'ları hedef alan ‘Kanun Teklifi’ne tepkiler sürüyor
Meclise sunulan ve özellikle STK’ları hedef alan "Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi"ne tepkiler gelmeye devam ediyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Anadolu Gençlik Derneği Batman Şube Başkanı Lokman Özkan, kanun teklifiyle zor günlerde milletin yardımına koşan STK’ların işlevsizleştirildiğine dikkat çekti.
STK’ların ağır yaptırım baskısıyla karşı karşıya kalacağına işaret eden Özkan, Kanun Teklifinin ikinci bölümünü oluşturan, Dernekler Kanunu ve Yardım Toplama Kanunu’nda değişiklik öngören maddelerin tekliften çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Vakıf, dernek ve STK’ların toplumda büyük yeri ve öneminin olduğunu belirten Özkan, “Yüzyıllar boyunca milletimiz vakıf kültürüne ve yardımlaşma olgusuna büyük önem vermiş, kurulan vakıflar, milletimizin birlik ve beraberliğinin güçlenmesinde büyük rol oynamışlardır. Milletimizin zor zamanlarında yanlarına koşan, doğal afetlerde, felaketlerde ve ihtiyaç olan her anda yanlarında olarak yaralarını sarma gayretinde olan bu kuruluşlarımızın önemini pandemi sürecinde daha iyi kavramış bulunmaktayız. Gençliğimizin yetişmesinde de STK’larımızın ve vakıflarımızın büyük gayretleri mevcuttur.” dedi.
Bugün TBMM’de sivil toplum kuruluşlarını, vakıfları ve dernekleri işlevsizleştirecek ve STK’ları siyonist işgal rejimi ve emperyalist güçlerin kararlarına mahkûm edecek konuların görüşüldüğünü ifade eden Özkan şöyle devam etti:
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine yönelik yaptırım kararlarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen kanun teklifi 19 Aralık 2020 tarihinde TBMM Adalet Komisyonundan geçmiş bulunmaktadır. Teklifin hazırlanma nedeni OECD bünyesindeki FATF’nin (Mali Eylem Görev Gücü-Financial Action Task Force), Türkiye ile ilgili 2018 yılı verilerine dayanarak 2019’da paylaştığı tavsiye raporu olarak gösteriliyor. FATF’ın kurucuları ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada tarihte en çok kitle imha silahı kullanan devletlerdir. Bu devletlerin tavsiye kararları sorgulanmaya muhtaçken, teklif FATF’ın tavsiyelerini de aşan bir boyutta sivil toplum alanını toptan işlevsizleştirecek, denetim ve yaptırımları daha da artıran düzenlemeler içermektedir.”
“Basit bir soruşturmada bile dernek faaliyetlerinin geçici olarak durdurulmasının yolu açılmakta”
Teklifin özelde STK’ları hedef aldığını dile getiren Özkan, “Kanun teklifinin adı ve gerekçesi kitle imha silahlarının yayılması ve terörün finansmanının engellenmesi olarak sunulsa da, ilgili düzenleme daha çok 5253 Sayılı Dernekler Kanunu ve 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanunu’nda değişiklikler öngörmektedir. İçerik açısından özellikle dikkat çekmek isteriz ki teklifin 15’inci maddesiyle, basit bir soruşturma ile bile, masumiyet karinesine aykırı olarak, dernek organlarında yer alan kişinin hatta dernek organının geçici olarak görevden uzaklaştırılmasının ve derneğe kayyım atanması ile gerekli görülürse derneğin faaliyetlerinin geçici olarak durdurulmasının yolu açılmaktadır. Soruşturma ve kovuşturmaların uzunluğu ve niteliği, basit bir gizli tanık beyanı ile bile kişi ve kurumların rahatlıkla soruşturmalara dahil edilebildikleri dikkate alındığında sivil toplumun karşı karşıya bulunduğu risk anlaşılacaktır.”
“STK’lar ağır yaptırım baskısıyla karşı karşıya kalmamalı”
Konuşmasının devamında hükümete çağrıda bulunan Özkan şunları söyledi: “Zor günler geçirdiğimiz şu günlerde, milletimizin takdirini kazanmış ve dünyaya örnek olmuş STK’larımızın, ağır yaptırım baskısıyla karşı karşıya kalmaması gerekmektedir. Bu hem milletimizin zararına olacak hem de gerçek ihtiyaç sahiplerine yardımların ulaşmasında ve milletimizin yardımlaşma ve dayanışma kültürüne büyük zararlar vereceği aşikardır. Bu sebeple söz konusu Kanun Teklifinin ikinci bölümünü oluşturan ve özellikle Dernekler Kanunu ve Yardım Toplama Kanunu’nda değişiklik öngören maddelerin tekliften çıkarılması gerektiğini vurgularız.”(İLKHA)