Faiz ile abad olunmaz, sonu berbad olur!
Bir önceki toplantısında politika faizini 475 baz puan artırarak yüzde 15'e yükselten Merkez Bankası son toplantısında hızını alamayarak bu seferden de faiz oranını %15’ten 200 baz puan artışla %17’ye yükseltti. Hatırlatalım faiz gerçekte ekonomik bir zulümdür ve “faiz ile abad olunmaz, sonu berbad olur!”
DOĞRUHABER / Hasan Işık
Öncelikle haberimizi verelim…
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (Kurul) dün Başkan Naci Ağbal başkanlığında faiz oranlarına ilişkin toplantısını yaptı.
Toplantı sonrası bankadan yapılan “Faiz Oranlarına İlişkin Basın Duyurusu”nda politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 15’ten yüzde 17’ye yükseltildiği açıklandı.
Duyurudan öne çıkan başlıklar özetle şöyle oldu:
BANKA RESMEN “ENFLASYONU DÜŞÜRMEK İÇİN FAİZLERİ ARTIRDIK” DEDİ
“Küresel ekonomiye dair veriler üçüncü çeyrekte başlayan kısmi toparlanmanın devam ettiğine işaret etmektedir. Ancak, aşıya dair olumlu gelişmelere karşın, son dönemde artış gösteren Covid-19 vakaları nedeniyle küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler devam etmektedir.
Milli gelir verileri ve son çeyreğe ilişkin göstergeler iktisadi faaliyette güçlü bir seyre işaret etmektedir. Ancak, artan vaka sayıları nedeniyle getirilen kısıtlamalar, başta hizmetler sektörü olmak üzere iktisadi faaliyetin kısa vadeli görünümüne dair belirsizlik oluşturmaktadır.
Diğer yandan, salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güç kazanan iç talep cari işlemler açığını artırmaktadır. İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki bozulma, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir.
Bu doğrultuda Kurul, enflasyon görünümüne dair risklerin bertaraf edilmesi, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve dezenflasyon sürecinin en kısa sürede yeniden tesisi için, 2021 yılsonu tahmin hedefini göz önünde bulundurarak, güçlü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir.”
HERKES GİDER MERSİN’E…
Evet, haber bu… Dünyanın birçok ülkesinde başta ABD, Avrupa ve Rusya’da merkez bankaları faiz oranlarına dokunmaz ve düşük tutmaya çalışırken bizim ülkemizde faiz oranları her toplantıda artırılır oldu. Öyle az boz da değil artırınca 200-400 baz puan artırılıyor.
Verilen faiz kararı sonrası da klasik açıklama geliyor: “fiyat istikrarı ve enflasyonu kontrol altına almak”.
Peki, faizleri artırıyorlar da dedikleri gibi enflasyon kontrol altına alınıyor ve fiyatlar da düşüyor mu? Hayır, hayır, hayır… Peki, bu inat niye?
Faiz alışkanlık bağımlılık mı yapıyor ne! Bakıyorsunuz bir kere faizi artırmaya görsünler, artık peş peşe zirveye oynuyorlar… Susuzluk hastalığına tutulan hastanın içki içmesi gibi; içtikçe susuzluğu daha çok artıyor. Yine içiyor ama bir türlü susuzluğuna bir çare olmuyor.
Bu malum banka da faizi enflasyonu düşürmek için artırıyor ama enflasyon bir türlü düşmüyor, fiyatlar düşmüyor, düşmeyecek de…
“İNSANI SÖMÜREN KANINI EMEN HER SÖMÜRÜ ARACI ZULÜMDÜR”
Değil mi ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, “faiz bir sömürü aracıdır” dedi, doğrudur.
Ve insanı sömüren kanını emen her sömürü aracı da zulümdür.
Evet, faiz de ekonomik bir zulümdür…
Ve ‘zulümle abad olanın sonu nasıl berbad olur’sa, ‘faizle de abad olanın sonu berbad olacak’tır.
Zaman en iyi müfessirdir. Bekleyip göreceğiz, bakalım faizler artınca enflasyon artacak mı düşecek mi?