Lancester Üniversitesi'nden araştırmacılar, yaygın olarak suyu filtreleme ya da tuzdan arındırmada kullanılan bir tür kristalli malzeme üzerinde çalıştıktan sonra, bunun güneş enerjisini depolamak için olağanüstü etkili bir yöntem olduğunu fark etti.

Bu atılım, pillerin veya mevcut diğer teknolojilerin elverişsiz ya da maliyetli olduğu durumlarda kullanılabilecek yepyeni bir dizi uygulamanın önünü açtı.

Gezegenimizin geleceği için çığır açan keşif: Güneş enerjisini yıllarca saklamanın yolu bulundu
Örneğin, malzeme yazın enerjiyi depolayıp kışın ısınma için kullanılması amacıyla binalara kaplama olarak yerleştirilebilir.

Araştırmacılar, malzemenin soğuk sabahlarda arabanın cam ve aynalarındaki buzların hızlıca erimesini sağlayacak saydam ve ince filmler şeklinde kullanılabileceğini de söyledi.

Uzak noktalarda veya şebeke dışı güneş enerjisi sistemlerinde de malzemenin enerjiyi uzun süre boyunca depolama özelliğinden faydalanılabilir.

Çalışmayı yürütenlerden Lancaster Üniversitesi mensubu Dr. John Griffin, "Malzeme, el ısıtıcılarında ısınmayı sağlamak için kullanılan faz değişimi malzemelerine biraz benzer şekilde çalışıyor" dedi.

Ne var ki, el ısıtıcılarının şarj edilmesi için ısıtılması gerekirken, bu malzemenin iyi tarafı da 'serbest' enerjiyi doğrudan güneşten alabilmesi. Malzemenin hareketli veya elektronik aksamı yok, dolayısıyla güneş enerjisinin depolanması ve kullanımında herhangi bir kayıp yaşanmıyor.

Malzemenin tuttuğu enerji, sıkıştırılmış bir yayınkine benzer şekilde depolanıyor, bu da gerektiğinde epey seri şekilde salıverilebileceği anlamına geliyor.

Enerjinin salımında "tetikleyici" görevi görmesi için malzemeye az miktarda ısı uygulanması yeterli.

Araştırma ekibi, malzemede depoladığı güneş enerjisini oda sıcaklığında 4 ay boyunca muhafaza etmeyi başardı. Diğer yandan ekip, malzemenin 4 buçuk yıla kadar enerji yüklü kalabileceğini öngörüyor.

Araştırma, Chemistry Materials'ta yayımlanan bir makalede anahatlarıyla yer aldı.