Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un İslam’a ve Müsümanlara karşı başlattığı savaş devam ediyor. Macron kendi siyasi geleceğini İslam karşıtı söylemleriyle devam ettirmek peşinde. Büyük bir ihtimal ile yıllarca birbirleriyle herhangi diplomatik ilişkileri bulunmayan bazı Arap ülkeleri ve israil arasında başlayan görüşmeler Macron’a epey cesaret vermiştir. israil, yaptığı teröre rağmen, Arap dünyasında destek buluyorsa, Macron daha kolay bulacaktır.

Macron’un bulacağı destekçileri tahmin etmek çok zor olmayacaktır. Kendisinden şüphe eden Mısırlı kanlı diktatör ile Macron Paris’te bir araya geldiler. Kapalı kapılar ardında ikisinin konuştuğu şeyleri gerçekten merak edyorum. Biri demokrasinin merkezi sayılan bir ülkenin lideri, diğeri firavunların ve diktatörlerin merkezi olarak bilenen ülkenin kanla iktidarı ele geçiren bir lider. Bir an ikisinin ortak nesi olabilir ki? Diye aklımıza bir soru gelebilir. Ama, ikisinin de ortak noktada buluşabileceği çok konu bulunmaktadır. Örneğin, inanç meseleri. İkisi de dinin siyasete karışmasına karşı! Dolayısıyla, inançsız bir toplum ortaya çıkarmak için ortak stratejiler üretebilirler.

Sisi kendine benzer Arap liderlerini Macron ile işbirliği için ayarlayacak, Macron ise Sisi’ye ihtiyaç olan para ve silah temin edecek. Ayrıca, Akdeniz ve Libya konusunda işbirliği yapacaklar. Sisi’nin ilk konuşacağı liderler ise Mısır’da Macron’un desteklediği demokrasi gereği halkın seçimiyle iktidara gelen Şehit Muhammed Mursi’yi darbe yoluyla iktidardan düşürürken yardım eden BAE ve Arabistan olacaktır. BAE liderleri dünden razı olurlar. Çünkü, Paris Arap şeyhlerin yatırımlarıyla meşhurdur. Ayrıca, BAE de dinin siyasete karışmasına karşı! israil ile ilişkilere başlarken aynı görüşü öne sürmüşlerdi. ‘Yani, bu bir siyasettir ve ticarettir. Din ise sadece kul ve Allah arasındaki ilişkilerdir. Peygambere hakaret etmek, livata ve eşcinsellik sadece siyaset ve ticarettir.’ Dolayısıyla, Macron büyük ümit ile Sisi’den güzel haberler bekliyordur.

Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin elebaşı Halife Hafter Sisi ile görüşecek ve ardından Macron’un elini öpmeye gidecek. Yalnış anlaşılmasın, bu görüşmelerin din ile ya da Hz. Peygambere hakaret etmesiyle bir alakası yoktur. Bunlar sadece siyasi görüşmelerdir! Macron bu “müslümanlarla” poz verecek ve İslam’a ve Müslümanlara karşı olmadığını göstermiş olacak. Aslında, Macron sadece ifade özgürlüğüne destek veriyor ve yine “İslam’i teröre” karşı çıkıyor. Sisi ve General Hafter de kesinlikle aynı fikirlerde, yani ifade özgürlüğüne destek veriyorlar ve “İslami teröre” karşı duruyorlar, aslında ikisi de Müslüman ve parayı çok seviyorlar!

Şimdiden söyleyeyim, Macron bu konuda istediği desteği görecektir ve Arap dünyasında Macron ile işbirliği yapacak bir sürü lider de olacaktır. Fakat, bu Arap ülkelerindeki Müslümanlar bu liderleri destekliyor demek değildir. Fransa’yı ve Fransa ürünlerini boykot etmeye devam edeceğiz. Biz dini sadece siyasete karıştırmamalıyız, dini her şeye karıştırmak zorundayız. Çünkü, biz Müslümanız ve dinimize göre yaşamak zorundayız. Dini bir şeye karıştırmamak, Allah’ı karıştırmamak demektir. Fakat, Allah her şeye karışır, karışmadığı yer ve zaman yoktur. Dolayısıyla, dini siyasete karıştırmamak demek(hâşâ!) Allah’ın olmadığı bir alan var demektir. Bu da şirktir. Allah gökteki ve yerdeki her şeyin sahibi ve istediğini yapan yegâne tek bir güçtür.