Türkiye pandemi sürecinde sağladığı mali desteklerle G-20 ülkeleri arasında 5'inci sırada
Ekonomi Politikaları Uzmanı Doktor Aziz Murat Hatipağaoğlu, mart ayı itibariyle Türkiye'yi etkisi altına alan Covid-19 salgınının olumsuz etkilerini azaltmada Türkiye'nin sağladığı mali desteklerin ekim ayı itibariyle %12,8'e ulaştığını söyledi.
Ekonomi Politikaları Uzmanı Doktor Aziz Murat Hatipağaoğlu, Coronavirus salgınının 2020 yılının başından itibaren tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sağlık sektörüyle birlikte ekonomik kırılganlıkları de beraberinde getirdiğini ifade etti.
Salgının tüm dünya ekonomilerini ciddi şekilde etkilediğini belirten Hatipağaoğlu, "Türkiye de bu olumsuz etkilerden nasibini aldı. Ekonominin olumsuz etkilerinin bir nebze giderilebilmesi adına harcanan mali destekler, ekim ayı itibarıyla Türkiye genelinde %12,8'e ulaşmış durumda. G20 ülkeleri arasında Türkiye 5'inci sırada geliyor. Bu veriye göre ülkemizin destekler hususunda bir şeyler yapma gayreti içinde olduğu görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ekonomik anlamdaki çabalarının yetersizliğine işaret eden Hatipağaoğlu, kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan birçok çalışanın, önceden aldıkları ücretlerin neredeyse yarısı kadar ücret almalarının geçim için yeterli olmadığını dile getirdi.
Ekonomi Politikaları Uzmanı Doktor Aziz Murat Hatipağaoğlu
"Kısa çalışma ödeneğiyle bir ailenin geçinmesi mümkün değil"
Ekonomik hayatın ana damarı olan işletmelerin ayakta kalmasına yönelik olarak kullanılan desteklerin, çalışanlara yansıyan kısmının istenen sonucu vermediğini söyleyen Hatipağaoğlu, "İşten çıkarma yasağının devamının, salgının çalışanlar üzerindeki etkisini azaltma bağlamında ilk bakışta önemli olduğu görülüyor ancak bu yasakla bağlantılı olarak uygulanan zorunlu izin ve kısa çalışma ödeneği gibi uygulamalar çalışanların haklarının kaybedilmesine de yol açıyor. Çalışandan onay almaya gerek olmayan zorunlu izin kapsamında çalışanlar aylık net olarak bin 168 TL bir ücret alıyorlar ki, bu ücret asgari ücretten az olduğu gibi herhangi bir çalışanın bu ücretle ailesini geçindirmesi mümkün değil. Ayrıca bazı işletmeler çalışanların daha az ücret almalarına rıza göstermeleri yolunda baskı da yapıyorlar."
"Türkiye'de çalışanların üçte birinden fazlası kayıt dışı çalışıyor"
Hatipağaoğlu, Türkiye'de en önemli ekonomik sorunlardan birinin de kayıt dışı çalışanların fazlalığı olduğuna dikkat çekti.
Hatipoğlu, "Benzer tüm ekonomilerde olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir kayıt dışılık mevcut ve bu kayıt dışılık özellikle istihdamda kendini gösteriyor. Bu kayıt dışılık işletmeler açısından haksız bir kazanca ve haksız rekabete neden olduğu gibi, çalışmak ve maalesef emeğiyle geçinmek zorunda olanların haklarının da tamamen gasp edilmesine yol açıyor. Verilere baktığımızda, kayıt dışı istihdamın tarımda %83, inşaatta %35,8, sanayide %20 ve hizmetlerde de %21 düzeyinde olduğu görülüyor. Genel olarak baktığımızda ise ülkemizdeki kayıt dışı istihdam oranı %34 düzeyinde, yani çalışanların 1/3'ünden fazlası kayıt dışı çalışıyor ve salgın döneminde alınan önemlerden yararlanamıyor. Kayıt dışı istihdamla mücadele önemli bir konu olmakla birlikte salgın döneminde hemen çözüme kavuşturulabilecekmiş gibi görünmüyor. Bu nedenle kayıt dışı istihdam kapsamında olan çalışanların da salgının ekonomik sonuçlarından en az düzeyde etkilenmesini sağlayacak önlemlerin alınması gerekiyor. Devletin daha proaktif bir yaklaşımla ve sosyal devlet olmanın bir gereği olarak hiçbir ön şart ve koşul öngörmeden, tüm hane halkları için doğrudan gelir desteği vermesi çok önemli." dedi.
"Kayıtlı çalışanlara verilen destek hak kaybına uğramadan verilmelidir"
Hatipağaoğlu, kayıtlı olan çalışanlara sağlanan desteğin herhangi bir hak kaybı olmadan doğrudan verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Hatipağaoğlu, "Böylece toplumda nesiller arası dayanışma duygusu güçlendirilmiş, sosyal devletin imkânlarının sonuna kadar kullanılabildiği, devletin şefkatini ve gücünü yanında hisseden bir toplum kurulmuş olacaktır. Bugüne kadar devam eden desteklerin aynı anlayışla uygulanması, salgın sonrasında çalışanlar arasında önemli hak kayıplarına yol açacağı da unutulmamalıdır." dedi. (İLKHA)