• DOLAR 34.586
  • EURO 36.424
  • ALTIN 2972.931
  • ...
“Pandemi sonrası yalnızlık krizine karşı mutlaka önlem alınmalı”
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DOĞRUHABER

Toplum hayatı, zaman ve sosyal hayatın bir zincir gibi olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Zincirin en kuvvetli yeri zincirin en zayıf halkasıdır. Kriz olduğu zaman gerilim oluyor. Gerilim olduğu zaman zayıf halkadan kopar. İnsanın en zayıf halkası neresiyse oradan kopuyor. İnsanlarda şu anda aile hayatı ve ruh sağlığı zayıf halka” uyarısında bulundu.

BİREY, KENDİNE VE TOPLUMA KARŞI YABANCILAŞMA YAŞIYOR”

Tüm dünyayı etkileyen pandeminin en büyük etkisinin yalnızlık olduğunu belirten Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sempozyumun ilk oturumunda “Aileler ve Yalnızlık” başlıklı sunumunu yaptı. Bu sempozyumu pandemi konusuyla birleştirmenin uygun olduğunu düşündüklerini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Psikolojik izolasyonu insanlar yanlış anladı. Bunun etkisiyle birey, kendine ve topluma karşı yabancılaşma yaşıyor. Ailede en çok yangın çıkıyor. Özellikle Çin’de pandemi döneminden sonra boşanma dilekçeleri o kadar artmış ki basından edindiğimiz bilgilere göre mahkemeler dilekçeleri bir ay sonrasına erteliyormuş. Bizim aile yapımızda daha fazla koruyan dinamikler var” dedi.

 “PSİKİYATRİK HASTALIK PANDEMİSİ BEKLENİYOR”

Covid-19 sonrası tüm dünyada psikiyatrik sorunların artmasının beklendiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, “Postpandemik dönemde psikiyatrik hastalık pandemisi bekleniyor. Bu konuda Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamaları var. Ayakta ve yatarak tedavi gören vakalar arttı. Klinik tecrübemizde 70 yaşına gelmiş, hayatında hiç antidepresan kullanmamış insanların karantina dönemindeki izolasyondan sonra kullandıklarını görüyoruz” diye konuştu.

 “ŞU ANDA EN ZAYIF HALKA, AİLE HAYATI VE RUH SAĞLIĞI”

Krizlerde iki kural olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, “Toplum hayatı, zaman ve sosyal hayat bir zincir gibidir. Zincirin en kuvvetli yeri zincirin en zayıf halkasıdır. Kriz olduğu zaman gerilim oluyor. Gerilim olduğu zaman zayıf halkadan kopar. İnsanlarda şu anda aile hayatı ve ruh sağlığı zayıf halka. İkinci kural da kriz yönetimi doğal akışına bırakılırsa problemler bırakarak kalır. Bir insanın kolu kırıldığı zaman müdahale edilmez ise sakat kalır. Tedavi edilirse en az hasarla geçer. Bu yapılamazsa kriz hasar bırakarak toplumdan geçer” uyarısında bulundu.

“GENÇLER ARTIK DAHA YALNIZ HİSSEDİYOR”

Ergenlik dönemindeki gençlere ilişkin yapılan araştırmalarda da gençlerdeki yalnızlığın süreç içinde arttığının gözlendiğini belirten Tarhan, “Ergenlik dönemindeki gençlerin birbirlerine ayırdığı zamanlar tespit edilmiş. 80’li yıllardan 2015’e kadar bir veri ortaya konmuş. 90’lı yıllarda gençler yüzde 50 oranında arkadaşa ihtiyaç duyarken; 2015’te bu ihtiyaç oranı yüzde 15-20’lere düşmüş. Bu da çok ciddi bir sorun. Bir diğer istatistik depresyonun toplumdaki yayılma oranını gösteriyor. ABD’de tanı konulmuş klinik vakaların 2013 – 2016 arasında yükselme eğiliminde olduğu da tespit edilmiş. Aslında küreselliği, dünyadaki değişimi en iyi temsil eden toplumdur. İnsanların 3’te 1’i, gençlerin yüzde 40’ı, ayrımcılığa maruz kalanlar, engellilik ve sağlık sorunları olan kişiler yalnız hissediyor” dedi.

“BAĞIMLILIĞIN ARKASINDA YALNIZLIK VAR”

Yalnızlığın beyin kimyasını bozduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, “Yalnızlık insanın beyin kimyasını da bozuyor. Bağımlılığın arka planında yalnızlık var. Bağımlı kişiler bağlanma ihtiyacı olan kişilerdir. Sığınacağı güvenli bir alanı, ailesi, arkadaşları yok. Zayıf aile var ve yalnız hissediyor. Yalnız hissedince de selfmedikasyon dediğimiz bir arama davranışı ortaya çıkıyor. Kişi madde kullanarak rahatlamaya çalışıyor ve madde bağımlısı haline geliyor” dedi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir