• DOLAR 34.617
  • EURO 36.337
  • ALTIN 2924.07
  • ...

DOĞRUHABER / Hasan Işık / Analiz

Hatırlarsanız iki hafta önce Merkez Bankası politika faizi oranını %10,25’ten %15’e yükseltilmişti.

Ve faizi böyle sert bir kararla yükseltmesine gerekçe olarak da şu manidar açıklamayı yapmıştı:

“Önümüzdeki dönemde parasal duruşun sıkılığı, enflasyonu etkileyen tüm unsurlar dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar kararlılıkla sürdürülecektir. Düşük enflasyon ortamının kalıcı olarak tesisinin, ülke risk primlerinin düşmesi, dolarizasyon eğiliminin tersine dönmesi, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla, makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.”

Peki, bu faiz artırımı kararı sonrası enflasyonda bir düşüş emaresi ve dolarizasyonda da eğilim tersine döndü mü? Nerdeee…?

ACI BİR İLAÇ, HATTA ZEHİRLİ BİR İLAÇ!

Tam tersine o zaman da olduğu gibi dolar yine 8 lira sınırını zorlarken, TÜİK’in açıkladığı son enflasyon oranı da (Kasım) %2,30 artışla %11,89’dan %14,03’e fırladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ısrarla “faizin enflasyonun sebebi” olduğunu vurguladı. Bu görüşe bizlerde sonuna kadar katılıyoruz.

Fakat gelin görün ki Cumhurbaşkanının bu sözlerine rağmen Merkez Bankası faizi hep enflasyon için bir ilaç olarak gördü. Ama acı bir ilaç, hatta zehirli bir ilaç!

Çünkü faiz artırımı için Sayın Cumhurbaşkanı, “Gerekirse şu aşamada bazı acı ilaçları içmemiz gerektiğinin de farkındayız. Dünkü faiz artırımı kararını bu aşamada değerlendiriyoruz” demişti. Bu acı ilaç kararlarının sonunda da ülke ekonomisi hep hüsranla karşılaştı.

FAİZ, ENFLASYON, KUR SARMALI

Türkiye ekonomisini kuşatan faiz, enflasyon, kur sarmalı nasıl bir çıkmazdır? Bu sarmal zinciri kıracak olan nedir?

Sayın Cumhurbaşkanı aynı konuşmasının devamında, “Asıl hedefimiz enflasyonu en kısa sürede önce tek haneli rakamlara ardından orta vadeli hedeflerimizdeki seviyeye düşürerek faizlerin de buna uygun şekilde aşağı inmeye temin etmektir. Bunu başardığımızda kurun da istikrara kavuşacağına düşünüyorum. Türkiye’yi faiz, enflasyon, kur sarmalından çıkarmamız şarttır” ifadelerini kullandı.

Ama bu nasıl olacak? Faizleri artırarak olmayacağını artık ne zaman anlayacağız? Çünkü faiz hakikatte gerçekçi bir ekonomik araç değildir. Tamamen bir aldatmaca, tamamen bir istismar ve sömürü aracıdır. Faizle ülke ekonomisinin âbâd olması imkânsızdır.

“BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU”

İşin garip tarafı Sayın Cumhurbaşkanı faize bu kadar karşı iken ve sert çıkışlar yapar iken, mevcut ekonomi yönetiminin sürekli faize bir kurtarıcı gibi sarılmasıdır. Daha önceki yazımızda bir “lahana turşusu” vakası ile karşı karşıya olduğumuzu vurgulamıştık. Şimdi “lahana turşusu vakası” bunun neresinde diyeceksiniz.

“Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” deyimi, bir ilkeyi benimsediği halde, benimsediği bu ilkenin tersine davranışlarda bulunanlar için söylenen bir deyimdir. Yani Sayın Cumhurbaşkanı doğru bir ilkeyi dillendiriyor ve “faizin enflasyonun sebebi” olduğunu söylüyor ama onun sorumluluğundaki ekonomi yönetimi sürekli faize bulaşıyor!

“GORDİON DÜĞÜMÜ” VE BÜYÜK İSKENDER

Tarihte “Gordion Düğümü” diye ünlenen bir efsane vardır. Doğru-yanlış onu bilemem ama bizim bu “faiz, enflasyon, kur sarmalı” o düğüme çok benziyor. Efsaneye göre bu “Gordion Düğümü”nü çözecek kişinin tüm Asya’nın hakimi olacağına inanılırmış.

Derken gel zaman git zaman Büyük İskender seferi sırasında M.Ö. 334 yılında Gordion’a ulaşır. Ve burada anlatılan “Gordion Düğümü” ile karşılaşır. Düğümü çözmeye çalışır ama bir türlü başaramaz. Sonrasında sabrı tükenip kılıcını çekip düğümü keser.

Büyük İskender daha sonra seferlerine devam eder; Anadolu, Mezopotamya, Kuzey Afrika, Pers ve Hindistan’a uzanan büyük bir alanı fetheder.

FAİZE KESKİN BİR KILIÇ DARBESİ VURSANIZ OLMAZ MI?

Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki: “Faiz sebeptir. Enflasyon neticedir. Bunu böyle bilelim. Enflasyon sebep değildir. Faiz netice değildir, kendimizi aldatırız. Faiz her şeyden önce bir defa paradan para kazanmak suretiyle insanları sömürmektedir”

Madem öyle ve bizlerde bu sözlere sonuna kadar katılıyoruz, öyleyse “faiz, enflasyon, kur sarmalı”nda faize keskin bir kılıç darbesi vursanız da şu düğüm çözülse olmaz mı?...