Depreme karşı iç mekanlarda alınabilecek önlemler
Deprem kuşağı üzerinde yer alan Türkiye'de en son yaşanan depremlerin ardından, yaşam alanlarında alınabilecek güvenlik önlemleri yeniden gündeme geldi.
Olası bir depremde yaşamsal güvenliği sağlayabilmek ve kayıpların önüne geçebilmek için depreme karşı iç mekanlarda alınabilecek önlemleri İç Mimar Özlem Algül açıkladı.
Deprem, ana karanın içindeki kırılmalar nedeni ile ani, zamansız ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri yeri, yer yüzeyini sarsma halidir. Sarsıntılar belli bir şiddetin üzerinde olduğunda insanlar her nerede ve ortamda olursa olsun bundan etkilenirler.
Her yapı ve yaşam alanı belirli bileşenlerin bir araya gelmesiyle oluşur. Yapının ana omurgası, taşıyıcısı mühendislik bileşenlerine göre çözümlenir ve yerden ‘’ana karadan’’ gelebilecek tüm doğa afetlerine göre yerleştirilir ve doğal afetlere karşı gelebilecek tüm olasılıklarını ortadan kaldıracak şekli ile oluşturulur.
İç mekanlar; evler, ofisler, mağazalar, restoranlar yani insanları içeride bırakan yaşam alanlarında, gelebilecek tüm sarsıntı için çözüm önerileri geliştirmek iç mimarlığın konularından biridir.
Yapısal her tedbirin alındığını düşünerek yaşamlarımızı devam ettirdiğimiz bu alanlarda ihtiyaçlarımızı ifade eden parçalar da yer alır. Ana ihtiyaç dendiğinde; yatak, dolap, komodin, konsol, sehpa, kitaplık, beyaz eşyalar akla gelse de bunların yanı sıra tablo, ayna, dekoratif objeler, canlı bitkiler, vazolar, biblolar, avizeler gibi birçok eleman da yaşam alanlarında yer alır.
Bir evin ihtiyacına yönelik ve tasarımsal öğeler bir araya getirilirken, o evde yaşayan kişilerin ihtiyaçları göz önüne alınır. Yapısal bileşenler ile birlikte sabit ve hareketli mobilyalara ihtiyaç duyularak seçimler yapılır.
İç Mimar Özlem Algül, insanların deprem hakkında bilinçli olmasını ve olası sarsıntılardan önce yaşam alanlarında gerekli önlemleri almasını önererek iç mekanlarda alınabilecek önlemleri şu şekilde sıraladı:
Hareketsiz mobilyalar sabitlenmeli
Vitrin, konsol, dolap, kitaplık, vestiyer, mutfak ve banyo dolapları gibi elemanlar yerleri çok sık değiştirilmeyen, ihtiyaca yönelik ana parçalar olup duvarla ilişkili yerleşirler. Tıpkı bir mutfak dolabı gibi diğer tüm mobilyalarımız için bağlayıcı eleman ve aparatlar kullanarak sabitlenmelidir. Bu, olası kazaya sebebiyet verecek unsurlara karşı hayati tedbirlerin alınmasını sağlar.
Hareketli mobilyaları seçerken bunlara dikkat
Bir hareketli mobilyanın estetiğini belirleyen ana unsur malzemedir. Hareketli mobilya kategorisinde ihtiyaç gören sehpa, komodin, sandalye, masa, koltuk gibi elemanların seçiminde kullanılan malzemenin sağlamlığı, iskelet sistemi gibi unsurlar önemli. Kaçış planlarında veya bekleme durumlarında koltuğun sağlamlığı ev sakinleri için güvenlikli alan oluşturabilir. Hareketli mobilyaların sağlamlığı gözden geçirilmeli ve kaçış durumlarında yol üzerinde engel oluşturmayacak şekilde yerleştirilmeli.
Aksesuarların malzemesi ve ağırlığı önemli
Vazgeçilmez olan, çoğu zaman da mekanların tarzını ifade eden o küçük ama yaşam alanlarında büyük yer kaplayan kırılgan vazolar, tablolar, biblolar, aynaların seçimleri yapılırken boyutu, hafifliği ve az kırılgan malzemeden yana seçimlerinin yapılmasına dikkat edilmeli. Bu elemanlar ne kadar hafifse o kadar zararsızdır diyebiliriz. Konumlandırıldıkları yerler seçilirken de yaşanabilecek olası sarsıntı durumlarına göre konumlarını belirlemekte fayda var. Kaçış alanı olan antrelerde bu elemanların kullanım yerleri ve şekilleri olası aksiliğe karşı tedbirli olabilmek için dikkat edilmesi gereken unsurlar arasında yer alır.
Aydınlatma elemanlarının elektrikle ilişkisi kontrol edilmeli
Avizeler asılırken ya da konumlandırılırken elektrikle ilişkisi düşünüldüğünde alt yapısı ile de iyi bir kontrolden geçirilmeli. Tavana ve duvara sabitleme elemanları ağırlıklarına göre seçilmeli ve sabitlenmeli. Malzemeler ise estetik algıdan uzak kalınmamakla birlikte az parçalı, hafif elemanlardan oluşacak şekilde tercih edilmeli.
Kaplama elemanları, bölücüler (doğramalar ve duvarlar) önlemlere dahil edilmeli
Islak hacimlerde yer verilen doğal ya da suni kaplamaların alt yapısı, duvar yüzeyleri ile bağlantı şeklinin kontrol edilmesi önemlidir. Duvar kaplamalarında imkanlar dahilinde; nano teknoloji ile geliştirilmiş duvar kağıtları kullanımı tercih edilebilir. Bu ürünler sarsıntı esnasında bölücü ya da taşıyıcı duvarlarda mukavemeti arttıracaktır. Doğramalarda kullanılan camların sarsıntı ve darbeye karşı kırılması halinde insanlara zarar vermemesi için tamperli, kırıldığında kısa ve keskin olmayan parçalar oluşturan malzemeler seçilmesi de güvenliğimiz için önemlidir.
Yaşam alanlarında, ev sakinlerinin fazlalık olarak gördükleri eşyalarını azaltmaları olası sarsıntılara karşı alınabilecek önlemlere bir başlangıç olabilir. (İLKHA)