• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Hısn-ı Mansur’un il olup Adıyaman olma serüveni
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

1 Aralık 1954 yılında il oluşunun yıl dönümü nedeniyle Adıyaman'ın tarih sahnesine çıkışından günümüze kadar gelen süre içerisinde yaşanan olayları anlatan Adıyaman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Murat Dalyan, şehrin geçmişi hakkında İLKHA'ya önemli bilgiler verdi.

 

Adıyaman'ın İslam beldesi olması, 8'inci Yüzyılın ilk yarısında bu bölgenin Müslümanlar tarafından fethetmesiyle başlamış.

Türkiye'nin güzide şehirlerinden birisi olan Adıyaman'ın, en köklü şehirlerinden biri olduğunu aktaran Adıyaman Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Murat Dalyan, "Adıyaman, gelişim yeri olarak kuzeyden güneye doğru değişkenlik göstermiştir. İlk yerleşim yeri olarak bilinen Palanlı Mağarası Paleolotik çağlara kadar giden bir yerleşim yeridir. Daha sonra oradan biraz güneye inmiştir. Yerleşim yeri olarak Pirin (Perre Nekropol alanı) şehir merkezi olarak kabul edilmiş ve antik çağda da Perre olarak adlandırılmıştır. Bu şehir Komagene Krallığının en önemli 5 şehrinden birisini oluşturmuştur. Komagene Krallığının yıkılmasından sonra bu şehir Romalılara intikal etmiş ve önemli bir dini yerleşim olarak devam etmiştir. Hatta Kadıköy konsülleri gibi konsüllere metropolit yani delege dahi göndermiştir." dedi.

"Şehir Cumhuriyet dönemine kadar Hısn-ı Mansur olarak adlandırılırdı"

Cumhuriyet dönemine kadar Hısn-ı Mansur olarak adlandırılan şehrin Cumhuriyet döneminde resmi olarak Adıyaman ismi ile anılmaya başladığını belirten Dalyan, "Ancak bölgenin Müslümanlar tarafından fethedilmesiyle birlikte gerek Samsat yolunun kontrol edilmesi gerek diğer yolların kontrol edilebilmesi adına şehir biraz daha güneye taşınmış ve bugünkü yerleşim yerine ulaşmıştır. Bu milattan sonra 752 yılına tekabül ediyor. Kays kabilesine mensup Mansur Bin Cavane tarafından bir kale yaptırılıyor. Bu kalenin etrafında kümelenmeye başlayarak günümüz şehri oluşturuluyor. Mansur Bin Cavane'den itibaren bu bölgeye Abbasiler döneminden itibaren Hısn-ı Mansur yani Mansur'un kalesi adı veriliyor. Şehir Osmanlılara kadar ve Cumhuriyet dönmendeki resmi olarak adlandırılışına kadar Hısn-ı Mansur olarak adlandırılacaktır. Mansur Bin Cavane 758 yılında Rakka'da idam edilir ve böylelikle buradaki siyasi faaliyetleri sona erer. Adıyaman bu tarihten 1850'lere kadar bir ilçe merkezi hüviyetinde bu konumunu uzun süre devam ettirmiştir." ifadelerini kullandı.

"1850'lerden 1863 yılına kadar Adıyaman'da birçok asayiş olayları meydana gelir"

Dalyan, bir iş için Siverek'e giden kaymakamın geri dönmemesi üzerine Adıyaman'da başlayan idaresizlik döneminde birçok asayiş olayının yaşandığını belirtti.

Dalyan, "1850'lere gelindiği zaman Adıyaman Siverek ile kaza yarışına girer ve Adıyaman kaza Kaymakamı Siverek'te ki bir iş için gider ve orada kalmayı kendine daha uygun bulur. Bundan dolayı Adıyaman'da bir idaresizlik dönemi başlar ve Adıyaman kaza olma vasfını yitirir. Bu vasfını yitirdiği için 1850'lerden 1863 yılına kadar Adıyaman'da birçok asayiş olayları meydana gelir. Kazalar basılır, insanlar öldürülür, şehir bir kargaşa halindedir. Adıyaman halkı tekrar ilçe olabilmek için devlete dilekçelerde bulunur. 'Eğer bizi ilçe yaparsanız vergilerimizi iki katına çıkaracağız, buraya bir kışla yaptıracağız.' gibi vaatlerle kaza olmak için birçok girişimde bulunurlar. Heyetlerle o zamanki mülki idari birim olan Elazığ'a giderek bu tekliflerini sunarlar. Adıyaman halkının bu isteği karşılığında devlet kayıtsız kalamaz ve onların bu isteğini kabul eder. Bunun üzerine Adıyaman halkı devlete bağlılığını gösterebilmek ve verdiği sözleri tutabilmek adına 1863 yılında bugünkü eski askeri anma binası olarak da kullanılan şimdi müze halinde olan binayı iki katlı bir şekilde inşa eder. Hristiyan, Müslüman bütün halk sırtında taş ve odun taşıyarak devletten bir para almaksızın bu binayı inşa ederek askeriyeye bağışlarlar." şeklinde konuştu.

"Adıyaman halkının vergileri arttırılmış"

Devlete verdiği sözün yerine gelmesi için vergilerin artırıldığını belirten Dalyan, "Adıyaman halkının vergileri arttırılmış, halk devlete vermiş olduğu sözü tutarak bir askeri kışla inşa eder ki bu askeri kışlanın adı Hısn-ı Mansur kışlası olarak da adlandırılacaktır. Bu askeri kışladan sonra devlet çok memnun kalır ve Adıyaman halkının yapmış olduğu bu binanın diğer vilayetlere örnek olabilmesi için takvim ve kaide yayınlanmasına karar verilir. Adıyaman'ın tekrar kaza olmasına karar verildiği için o dönemde Siverek'te bulunan kaza kaymakamlığı kaldırılır, Adıyaman'a getirilir. Ancak Adıyaman halkı huzursuz bir şekilde beklemektedir kaymakamı ve kaymakam nihayet 8 Kasım 1863 yılında doğu tarafından şehre giriş yapar. Şehire giriş sırasında eşraf ve halk davullar, zurnalar eşliğinde etkinlikler düzenleyerek Adıyaman Kaymakam'ı İlyas Bey'i karşılar ve onu makamına oturturlar." dedi.

"Adıyaman'ın il olması serüveni Cumhuriyete özgü bir şey değildir"

Osmanlı döneminde de Adıyaman'ın il olması için girişimlerin olduğunu belirten Dalyan, "Sürekli olarak Adıyaman'ın asayiş sorunları devam etmiştir. Buna rağmen Osmanlı Beyliğinde Adıyaman'ın 24 nahiyeye sahip birçok köyü bulunan geniş bir tarım havzası olarak tanımlandığını görüyoruz. Adıyaman'dan Mollazade Rüştü, 27 Eylül 1909 yılında Adıyaman'ın il olması gerektiği yönünde İçişleri Bakanlığına bir telgraf çeker. Yani Adıyaman'ın il olması serüveni Cumhuriyete özgü bir şey değildir. Osmanlı döneminde de bununla ilgili bir girişimde bulunmuştur. Bu girişim başarısızlıkla sonuçlandırılmış, devlet tarafından kabul görmemiştir. Osmanlı'nın son dönemlerinde Adıyaman Malatya'ya bağlı bir kazadır. Ancak nasıl bir kaza... bu tanımlamak gerekirse Adıyaman'ın il olmasının ipuçlarını burada görebiliriz. 7-8 ay özellikle kış aylarında merkezle irtibatı kesilen bir yerdir Adıyaman." ifadelerini kulandı.

"15 yıl boyunca öğretmen gönderilmez"

Adıyaman'ın Osmanlı döneminden gelen bir sahipsizliğinin olduğunun vurgusunu yapan Dalyan, "Özellikle yaz dışında merkezle atla dahi iletişim kurulmamıştır. Eğitim sorunu çok büyüktür. Mesela 1930 yılında Adıyaman Ortaokulu yapılır fakat 15 yıl boyunca sürekli olarak öğretmen gönderilmesi istenir, fakat öğretmen gönderilmez. Sağlık ocakları vardır, doktor istenir. 1950'lere kadar doktor gelmez. Hatta 1950'lerin başında Adıyaman'daki bütün cerrahi işleri, adli raporları bir doktor yardımcısı yürütmektedir. Sağlık açısından da Adıyaman kötü durumdadır. İnsanlar katırların üzerinde buradan Malatya'ya kadar gitmeye çalışırlar. Ancak Adıyaman da ağır ceza mahkemesinin kurulması 1952'yi görecektir ki o da tam işlevsel değildir. Bu nedenle Adıyaman halkı vilayet olduğu takdirde ulaşım, sanayi, eğitim sorunlarının çözülmesini düşünmektedir. Adıyaman'ın il oluşunda siyasal sebepler de vardır. Herkesin bildiği siyasal sebep nedir? Adıyaman'da Demokrat Partinin çok oy almasıdır. Demokrat Partisi bu oyları kullanmak ister. Cumhuriyet Halk Partisi'ni cezalandırmak için Adıyaman'ı Malatya'dan ayırarak müstakil vilayet haline getirir. Fakat Cumhuriyet arşivlerine baktığımız zaman bir başka yüzle de karşılaşırız. Demokrat Parti'nin Adıyaman'da bu kadar oy almasının temel sebeplerinden bir tanesi sadece Adıyaman'ın il olması değildir." şeklinde konuştu.

"Vilayet olmakla birlikte Adıyaman'da asayiş olayları azalmıştır"

CHP'nin her dönemde halkla karşı karşıya olduğunu belirten Dalyan, "Cumhuriyet döneminde Adıyaman'da bir takım mütegallibeler, eşraflar, ağalar sürgüne gönderilir. Gönderen parti ise CHP'dir. CHP'den intikam almak isteyen halk bu dönemde 1946'dan sonra büyük oranda Demokrat Parti'yi desteklemeye başlarlar. Adıyaman'ın il olmasını isteyen kişiler halk, ağalar, eşraf, devlet yani bütün sahipler bir araya gelerek Adıyaman'ın il oluşunun zeminini hazırlamışlardır. Bundan dolayı Adıyaman Demokrat Parti'yi destekler ve bu oy oranı 1954 yılında il olmasını kolaylaştıracaktır. Tabii Adıyaman'ın vilayet oluşu bir takım çözümler getirir mi? Evet getirir. Çünkü vilayet olmakla birlikte Adıyaman'da asayiş olayları azalmıştır. Vilayet öncesi asayiş olayları çok fazladır ama sonra azalır." dedi.

"Vilayet olmakla birlikte Adıyaman'a çok fazla memur akımı olmuştur"

Vilayet olmakla birlikte Adıyaman'a çok fazla memur akımı olmuştur. Adıyaman'da ilginç bir şey olmuştur. Gelen memurlara ev bulunamadığı için Adıyaman'da kira artışı yaşanmıştır. Memurları ahali kendi evinde karşılıksız bir şekilde evlerine almışlardır. İlk vali olan Tevfik Kutlular için ev bulunamadığından eşraftan Mehmet Ali Akın'ın evi kendisine karşılıksız verilmiştir. fakat vilayet olmasıyla birlikte bir takım sorunlar çözüm bulmamıştır. Mesela Türkiye eğitim öğretim ortalamasının çok gerisindedir. Adıyaman Türkiye ortalamasını 1972 yılında yakalayacaktır." ifadeleri kullandı.(İLKHA)









Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir