Kırtasiyecilerin umudu aşının bulunmasına kaldı
Pandemi sürecinde kırtasiyecilerin yaşadığı sıkıntılarla ilgili konuşan TÜKİD Başkanı Mehmet Helvacıoğlu, "Bu dönemde hiçbir ticari satış faaliyeti gerçekleştiremedik. Tek umudumuz 2'nci dönemin başlangıcında dünyaya dağıtılacak aşıdır." dedi.
Dünyayı etkisi altına alan Coronavirus (Covid-19) pandemisi, sağlıktan ekonomiye, turizmden taşımacılığa kadar birçok sektörü etkilediği gibi kırtasiye sektörünü de ciddi oranda olumsuz etkiledi. Okulların açılmasına bağlı olarak yıl içerisinde satışlarının büyük bir kısmını sezon başlangıcı olan ağustos ve ekim ayları arasında gerçekleştiren kırtasiyeciler, etkisini yoğun bir şekilde hissettirmeye devam eden Coronavirus sebebiyle açılamayan okullarla birlikte satış da yapamadılar.
Sektörde yaşanan krizle ilgili İLKHA muhabirine konuşan kırtasiyeciler, sezon başında aldıkları ürünlerin ellerinde kaldığını, ürünlerinin sadece yüzde 10'unu satabildiklerini, bu sebeple perakendecinin toptancıya, toptancının ithalatçıya, ithalatçının da bankaya olan borcunu ödeyemediğini ifade ettiler.
"Tek umudumuz 2'nci dönemin başlangıcında dünyaya dağıtılacak aşı"
Türkiye'de 2020 yılının mart ayında başlayan pandemi ile birlikte 2'nci dönemi kaybettiklerini söyleyen Tüm Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD) Başkanı Mehmet Helvacıoğlu, "Kırtasiyecilere yılbaşında sezon vadeli ürünler satıyorduk. Bu ürünleri 2'nci dönemde hiç kullanamadılar ve stoklar ellerinde kaldı. Perakendede doğan mağduriyet toptan ve ithalata 20 Nisan'da gelen ekstra vergilerden dolayı yüzde 20 ile yüzde 40 arasında bir maliyet artışı getirdi. Ağustos ayından sonra okul açılmadığı için online eğitim olduğundan ürünler satılmadı. Önce okul kayıtlarında tereddüt yaşandı. Daha sonra okul kıyafetleri ve kitaplarda problem yaşandı. Ara ara eğitimler yapacağız denilerek bu günlere geldik ve ilk dönemi kapattık. Bu dönemde hiçbir ticari satış faaliyeti gerçekleştiremedik. Tek umudumuz 2'nci dönemin başlangıcında dünyaya dağıtılacak aşı ve ülkemizde kullanılacak aşı neticesinde Milli Eğitim Bakanlığının vereceği karardır." dedi.
"Kırtasiye hayatın her alanında olduğu gibi eğitimde de gereklidir"
Yüz yüze eğitimin yüzde 100 eğitim olduğunu ve eğitimin kırtasiyesiz olamayacağını belirten Helvacıoğlu, "Öğrencilerin okul işi yapan kırtasiye ile ilişkisi kalmadı. Home ofis diye evde çalışanlardan dolayı da kırtasiye malzemesinin tüketimi azaldı. Yüz yüze eğitim olmadığı sürece dijital eğitim sadece öğrencilerin ekrana bakıp kalemle not tutmasıyla geçiştiriliyor. Milli Eğitim Bakanlığına da bu konuda bir rapor hazırladık. Raporda, okulda kullanılan eğitim malzemelerinin ve müfredata uygun eğitimin evlerde neden yapılmadığını yazdık. Beden eğitimi dersi, sanatsal çalışmalar, müzik dersi yapılmıyor. Bunları pratikte kaybedeceğiz. Öğretmenlerimizin nasıl eğitim verdiklerini de takip edeceğiz. Kırtasiye hayatın her alanında şart olduğu gibi eğitimde de gereklidir. Öncelikle bakanımızdan okulları açmasını bekliyoruz. Yüz yüze eğitimin yüzde 100 eğitim olduğundan hiçbir şekilde vazgeçmiyoruz. İnşallah hayırlısıyla aşılarla beraber yüz yüze eğitimle okul ve öğrenciler buluşacak. Biz de öğretmenlerin verdiği talimatlara göre malzemelerimizi satacağız." diye konuştu.
"Herkesin aldığı mal elinde kaldığı için hiç kimse birbirine borcunu ödeyemedi"
Okulların açılması belirsiz olduğu için kırtasiye sektörünün çok büyük sıkıntı yaşadığını ve hâlâ yaşamaya devam ettiğini belirten toptan kırtasiye işletmecisi Nazım Kantar, "Veli, öğrenciyi okula göndermediği için aldığımız ürünlerin çoğu kırtasiyecinin tezgâhında kaldı. Perakendeci kırtasiyeciler ürün satamadığı için toptancıya borcunu ödeyemedi. Bizim için kırtasiyede sezon önemlidir. Sezon 8'inci ayda başlayıp 10'uncu aya kadar devam ediyor. Okullar açılamadığı için sezon olmadı. Böyle olunca da kırtasiyeci malını satamadı. Herkesin aldığı mal elinde durduğu için hiç kimse birbirine borcunu ödeyemedi. Perakendeci toptancıya, toptancı ithalatçıya borcunu ödeyemiyor. İnsanlar çeklerini, senetlerini ödeyemez hale geldiler. Banka, kredi borçlarını ödeyemez hale geldiler." şeklinde konuştu.
"Yakın zamanda bir hareketlilik olmazsa 2021 yılını da kaybedeceğiz"
Pandemi sürecinden en çok etkilenen sektörün turizmden sonra kırtasiyeciler olduğunu belirten Cahit Şen de şu ifadelere yer verdi:
"Sektörde çok büyük sıkıntı var. Bu sezon hiç iş yapamadık. Depolarımızda en ufak bir boşalma olmadı. Sezondan önce ürün sattığımız müşteriler de satış yapamadılar. Onların da depoları dolu. Kimse öz sermayesi ile çalışmıyor. Herkes sermayesinin üstünde bir stokla çalışıyor. Ama bu sene stoklarda en ufak bir azalma olmadı. Aldığımız malın belki de yüzde 10'unu sattık. Yüzde 20'sini kesinlikle satamadık. Yakın zamanda bir hareketlilik olmazsa 2021 yılını da kaybedeceğiz gibi geliyor. Herkesin eli dolu. Allah kolaylık versin." (İLKHA)