İdeolojik kuruluş Nobel Barış Ödülü ve savaş çığırtkanı Netenyahu
Filistinlilere hayat hakkı tanımayan işgalci siyonist rejimin sözde başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmesi kuruluşun, siyasi ve ideolojik saiklerle hareket ettiğini bir kez daha gösterdi.
Netanyahu, İngiliz Lordlar Kamarası üyesi David Trimble tarafından 2021 Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi.
İşgal rejimiyle normalleşme anlaşması olarak kamuoyuna yansıyan ihanet anlaşmasını da imzalayan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayid Al-Nahyan da tartışmalı ödüle aday gösterildi.
Göreve geldiği günden bu yana seleflerinin Filistinlilere yönelik zulmünü devam ettiren savaş çığırtkanı Netenyahu'nun, Filistin ve Yemen başta olmak üzere bölgede yol açtıkları saldırı ve çıkardıkları krizler nedeniyle birçok sivilin ölümüne neden olduğu biliniyor
Netenyahu, işgal altındaki topraklarda yasa dışı yerleşim birimlerinin inşa edilmesinde ve Filistinlilerin evlerinin başlarına yıktırılmasında da büyük bir role sahip.
Netenyahu'nun sözde barış ödülüne aday gösterilmesi tepkileri de beraberin de getirirken Nobel kuruluşunun ideolojik bir saplantıyla hareket ettiği bir kez daha gözler önüne serildi.
Nobel barıştan çok savaştan yana
Nitekim Nobel kuruluşu, Netenyahu gibi benzer canilere ödül vermişti.
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıl Nobel Edebiyat Ödülü, Srebrenitsa Soykırımı'nı inkâr eden Avusturyalı yazar Handke'ye verilmişti.
Komitesi 2018'de taciz skandallarıyla gündeme gelen Nobel'inn tartışmalı kararları arasında; 1973'te ödüle layık görülen eski ABD'li siyasetçi Henry Kissinger, 1991'de layık görülen Myanmar lideri Aung San Suu Çii, 2004'te Afrikalı Wangari Maathai, Eski ABD Başkanı Barack Obama'nın da 2009'da Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmesi, 2012'de Avrupa Birliğine (AB) Nobel Barış Ödülü verilmesi var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Nobel'e tepki göstermişti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçen yıl 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Nobel Edebiyat Ödülü'nün Bosna Hersek'te yaşanan soykırımı inkâr eden ve savaş suçlularını savunan ırkçı bir şahsa verilmesi, insan hakları ihlallerinin ödüllendirilmesinden başka hiçbir anlam taşıyamayacaktır.” ifadelerini kullanarak Nobel’e sert tepki göstermişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilkent Üniversitesinde Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla gerçekleştirilen "Her İnsan Bir Dünya" temalı programda da, bir gün kendisine Nobel Barış Ödülü verilmesi halinde bunu almayacağını belirterek, "Nobel kendini tüketmiştir. Nobel, siyasi, ideolojik davranan bir kuruluş konumundadır. Benim için Nobel'in hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Türkiye olarak bu törene kesinlikle katılmayacağız. Böyle bir katili ödüllendirmek zulüm ile ortak hareket etmektir." şeklinde konuşmuştu. (İLKHA)