ANKARA - Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay başkanlığında Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)’nda yapılan ve 8 ilin valisi ile bakanlıkların temsilcilerinin katıldığı Suriye Koordinasyon Toplantısı’ndabu ülkeden Türkiye’ye gelen göçmenlerin durumu ele alındı. Toplantıya Beşir Atalay’ın yanı sıra İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş, AFAD Başkanı Fuat Oktay, Gaziantep, Adana, Adıyaman, Hatay, Kilis, Şanlıurfa, Osmaniye, Kahramanmaraş illerinin valileri, MİT Müsteşar Yardımcısı Abdurrahman Bilgili, Sağlık, Dışişleri, Gümrük ve Ticaret, Milli Eğitim Bakanlıklarının yetkilileri katıldı.

Atalay toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, Suriyelilerin kaldığı kampların bulunduğu illerin valililerini Türkiye’de bulunan kamplardaki Suriyelilerin sayısının 183 bine ulaştığını söyledi. İllerinde Suriyeli vatandaşların barındığı kamp bulunan valilerin kendi işlerinin dışında büyük bir iş yaptıklarını kaydeden Atalay, en küçük kampta 10 bin ile 30 bin kişinin kaldığı aktardı. Toplantıda kamplarda kalan ve kamp dışındaki Suriyelilerle ilgili geniş bir değerlendirme yapılacağını ifade eden Atalay, şöyle konuştu:

“Bütün sınır illerimizde ve ilçelerimizde kampların dışında da kalan ciddi sayılara ulaşmış Suriyeli vatandaşlar var. Bunların kimisi pasaportu ile gelmiş, ev kiralıyorlar, mali durumları iyi, kimileri pasaportsuz olarak değişik yollarla gelmiş, mali durumları da iyi değil, yerel yönetimlerimizin veya STK’ların yardımları ile yaşıyorlar. Onların da sorunları var. Özellikle sağlık hizmeti yönünde sorunlar vardı, bir genelgeyle onu halletmiş olduk. Artık kamp dışında kalanlarda devlet hastanelerinden normal sağlık hizmeti alıyorlar.”

TÜRKİYE 600 MİLYON DOLAR HARCADI

Türkiye’nin Suriyeliler için mali anlamda da fedakarlıktan kaçınmadığını kaydeden Atalay, “BM’nin ayni yardım şeklinde bugüne kadar bize ulaştırdığı miktar 30 milyon dolar civarındadır. Nakdi önemli bağış olarak Suudi Arabistan Suriyeli göçmenler için 50 milyon dolar yardımda bulundu. Onun dışında kayda değer, önemli bir destek almadık. Şuanda Suriyeli kardeşlerimiz için bizim kendi harcamamız 600 milyon dolar civarında. Bunu yürütmeye devam ediyoruz. Ama uluslararası toplumun bu konuda daha duyarlı olmasına arzu ediyoruz. 2. yılını dolduran Suriye’de sürüp giden bir zulüm ve baskı var. Uluslararası toplumun Suriye için daha duyarlı olmasını ve Suriye için de bu sürecin tamamlanmasını arzu ediyoruz. Suriye dışındaki insanların da hayatına uluslararası toplumun biraz daha duyarlı olmasını, müdahil olmasını arzu ediyoruz. Biz Türkiye olarak üzerimize düşenin en iyisini yapma gayretindeyiz.” diye konuştu.

SURİYELİLERİN GAZAP GÜNÜ YAKLAŞIYOR

Suriye’de başlayan olayların ikinci yıl dönümünün yaklaştığını ifade Atalay, 15 Mart’ın Suriye’de olayların başladığı, Suriyelilerin ‘Gazap Günü’ diye andıkları gün olduğunu belirti.

Türkiye’de çadır ve konteynır kentlerde hayatların da süresi uzamış olduğuna dikkat çeken Atalay, şunları söyledi:

“Çadırlar kısa süreli ikamet için iskan yerleri. 2 yıla varan bir süre çadır hayatı kolay bir şey değil. Türkiye olarak bir üzerimize düşeni yapıyoruz. Uluslararası alanda daima Türkiye’nin bu çabaları taktir ediliyor. Uygulama olarak en iyi örneği veriyoruz. Türkiye burada büyük bir yükü kaldırıyor, büyük bir iş yapıyoruz. Milletimizin fedakarlığı, yardımseverliği, misafir severliği var, daha öncede bunun güzel örneklerini yaşadık ve yaşattık. Şimdide en yakın komşumuz, sınır illerimizdeki vatandaşlarımızın akrabaları olan Suriyeli kardeşlerimize karşı bu insani görevimizi en iyi şekilde yapmaya gayret ediyoruz. Hepimiz bu kaygı ile titizlikle çalışıyoruz. Başbakanlıktan bütün bakanlıklarımıza kadar bu süreci iyi yönetelim diye büyük bir çaba sarf ediyoruz.”

Cihan