15 Kasım Pazar akşamı saat 20.00'da düzenlenecek olan online panele konuşmacı olarak HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Mimar Müslüm Botan, İnşaat Yüksek Mühendisi Mahmut Eminoğlu ve IHH Arama Kurtarma Eğitmeni Ahmet Çelik katılacak.

Panel öncesinde İLKHA muhabirine yazılı değerlendirmede bulunan HÜDA PAR İstanbul Sosyal İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Zeynep Sarıağaç, deprem konusunda ele alınması gereken en önemli ana başlıklardan birinin kentsel dönüşüm olduğunu, bu konuda belirlenecek yapı stokunun yenilenmesinin büyük önem arz ettiğini söyledi.

"Alacağımız tedbirlerle can ve mal kayıplarını en aza indirebiliriz"

Depremlere hazırlık olarak sosyolojik ekonomik ve teknik olarak planlar yapılması gerektiğini belirten Sarıağaç, "Ülkemizde yaşanan depremleri göz önünde bulunduracak olursak yakın zamanda İzmir ilimizde, İstanbul, Elâzığ, Van, Bingöl gibi daha nice şehirlerimizde can ve mal kaybına rastlamaktayız. İzmir ve diğer illerde yaşanan depremlerde, 1999 depreminin aksine yetkililer tarafından yapılan yoğun ve titiz çalışmalar neticesinde daha olumlu sonuçlar vermiştir. Depremleri durdurmamız mümkün olmasa da alacağımız tedbirlerle can ve mal kayıplarını en aza indirebiliriz. Deprem uzmanlarının açıklamalarına göre yakın zamanda olası bir depremin yaşanacağından bahsediliyor. Bu duruma binaen acil deprem planlarının devreye girmesi gerekmektedir." dedi.

"1999 depreminde can kaybının fazla olmasının nedeni yapıların depreme uygun yapılmamasıydı"

Türkiye'de yapı stoku bakımından 20 milyon yapının bulunduğunu ve bu yapıların yaklaşık 13 milyonun da yönetmeliğe uygun olmadığını söyleyen Sarıağaç, "Geri kalan 7 milyonun 5 milyonu 1999 yılından sonra yapılmış, 2 milyonu da ruhsatlı olarak 1999'dan önce yapılmıştır. 1999'da yaşanan depremde çok sayıda mal ve can kaybı yaşanmıştır. Bunların nedenleri o anki durum, olanaklar ilgili olan kişilerin gereken titizliği göstermemelerinden kaynaklanmaktadır. Yaşanan telefon kesikleri iletişim kopuklukları ve buna benzeyen diğer sebepler de bunlara örnektir." diye konuştu.

"Kentsel dönüşüm yapılırken toplum sosyolojisi göz önünde bulundurulmalı"

Deprem konusunda ele alınması gereken en önemli ana başlıklardan birinin de kentsel dönüşüm olduğunu hatırlatan Sarıağaç, "Bu konuda belirlenecek yapı stokunun yenilenmesi büyük önem arz etmektedir. İstanbul özelinde mevcut imar planının riskleri azaltılmalıdır. Özellikle eski yerleşim yerlerinde mevcut bulunan yapı stoku ve bina özellikleri olası bir depremle birlikte yıkılması işten bile değildir. Kentsel dönüşüm yapılırken toplum sosyolojisi, ekonomik durumu ve yapıların teknik boyutu göz önünde bulundurularak yapılması gerekmektedir. Sosyolojik olarak şöyle diyebiliriz: Kentsel dönüşüm ve sosyoloji birbirleri ile yakın ilişkide olup insan ve şehir bir arada değerlendirilmelidir." şeklinde konuştu.

"Deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde yapılaşmaya müsaade edilmemelidir"

Dikey mimarinin hayat kalitesini düşürdüğüne ve riskli yapılar oluşturduğuna vurgu yapan Sarıağaç, son olarak yazılı değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

"Şehrin siluetini bozacak ve deprem riskini artıracak yüksek yapılara müsaade edilmemelidir. Tasarım ilkeleri dikkate alınarak engelsiz yaşam ve sosyal donatı alanlarının oluşturularak vatandaşlarımızın hayat standartları yükseltilmelidir. Afet risklerine karşı acil toplanma merkezleri oluşturulmalıdır. Jeolojik etütlerin değerlendirilerek deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde yapılaşmaya müsaade edilmemelidir. İstanbul'da yaşanacağı tahmin edilen ve büyük etkiler oluşturacağı düşünülen deprem için İstanbul ve diğer hiç bir ilimizde yaşanmamasını Allah'tan niyaz ediyorum. HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı olarak depreme dikkat çekmek için bir panel düzenlemeye karar verdik." (İLKHA)