• DOLAR 34.654
  • EURO 36.332
  • ALTIN 2920.495
  • ...

Haber ve analiz sitesi Alwaght'ta yayımlanan analiz haberde, Veliaht Prens Muhammed bin Selman yönetimindeki Suudi Arabistan'da ekonomik tehdidin ciddi boyutlarda olduğu ileri sürüldü. Haberde, “Fırtınadan etkilenen Suudi ekonomisi daha sert dalgalar bekliyor” denildi.

Alwaght'ta yayımlanan analiz haber şöyle:
Suudi Arabistan'daki ekonomik kriz, hırslı Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın petrole bağımlı monarşiyi en üst düzey bölgesel ekonomiye dönüştürmeyi amaçlayan “Suudi Vizyon 2030” planını belirsizlik içinde bırakıyor.

Petrol fiyatlarındaki düşüşün ikili şokları ve ardından koronavirüs salgını Riyad'ın ekonomik stratejisine darbe vurdu. Örneğin, petrol dışı sektörün bu yıl yüzde 14 oranında düşeceği tahmin ediliyor.

Petrol gelirleri, Arap krallığının ulusal gelirlerinin yaklaşık üçte ikisini oluşturuyor. Koronavirüs salgını krizinden önce Suudi Arabistan küresel enerji piyasası petrolünün yaklaşık yüzde 30'unu sağlarken, bu oran şu anda 12'dir.
Suudiler için bu haber, ekonomik tehdidin ciddi olduğu anlamına geliyor.

Suudi ekonomisinin bu kasvetli günlerinin özelliklerini, artan işsizlik ve yoksulluk oranları, genişleyen genel bütçe açığı, kamu gelirinin önemli ölçüde gerilemesi, yüksek para rezervleri ve biriken dış borçlar tanımlıyor.

Ekonomik rakamlara göre ülke ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 7 küçüldü. Dış ticaret fazlası ise Ocak ayından Temmuz ayına kadar yüzde 65.1 küçüldü.

Başka bir açıdan bakıldığında, maliye bakanlığı bütçe açığının 79,5 milyar dolara ve kamu borcunun 227,7 milyar dolara yükselmesini bekliyor.

Bakanlık, kamu borcunun 250,9 milyar dolara ulaşabileceğini tahmin ediyor. Birkaç gün önce bakanlık, krallığın bu yılın üçüncü çeyreğinde 10,87 milyar dolarlık bütçe açığı kaydettiğini söyledi.

Diğer endekslere gelince, Suudi ekonomisi de düşüşe geçti. Döviz rezervleri yaz aylarında 28 milyar dolar kaybederek 488 milyar dolara indi.

Kamu rezervleri de Ağustos ayında yüzde 15 değer kaybetti ve böylece 2015'ten bu yana yüzde 56 azaldı.
Bu kritik koşullar, Suudi bankalarının kârlarının yüzde 40,9'unu veya 3,51 milyar dolarını kaybetmesine neden oldu.

Mevcut ekonomik durum, sosyal huzursuzluk konusunda endişeleri artırdı. 2017'de BM özel raportörü, Suudi Arabistan'daki şiddetli yoksullukla ilgili bir rapor yayınladı ve yüksek fiyatların hükümetten mali destek alan 2,4 milyon yoksul vatandaşı doğrudan etkilediğini söyledi.

Riyad 2018'de ilk kez katma değer vergisini artırıp enerji sübvansiyonlarını düşürdüğünde, hükümet orta ve alt sınıflar üzerindeki ekonomik baskıları azaltmak için ayda yaklaşık 1 milyon devlet çalışanına 267 dolar ödemeye başladı. Aylık ödeme, Temmuz ayında, hükümetin 4,8 milyar dolarlık yıllık tasarrufu hedefleyen bir dizi kemer sıkma önlemi açıklaması nedeniyle kesildi. Bir sonraki adım, katma değer vergisi artışını yüzde 5'ten yüzde 15'e çıkarmak oldu.

Suudi Arabistan'da daralan yaşam koşullarının işaretlerinden biri de araç satışlarının azalması. Petrol fiyatlarının düşmeye başladığı 2015 yılında binek araçlara yıllık talep 800.000 idi. Raporlara göre bu rakam 2018'de 400.000'e geriledi. Katma değer vergilerinin artmasıyla bu yıl yeni otomobil talebinin üçte bir oranında azalması bekleniyordu.

Gaz ve motorin fiyatlarındaki artışa ek olarak su, toplu taşıma ve diğer hizmet faturalarında artış yaşandı.

Hükümet, tasarruf tedbirlerinin ve verimliliği artırmayı, devlet maliyesi üzerindeki baskıyı hafifletmeyi ve petrole bağımlı ekonomiyi çeşitlendirmeyi amaçlayan ekonomik reformların bir parçası olarak gelir gibi yeni vergiler uygulamak isteyebilir.

Genişleyen bütçe açığını azaltmak için, hükümet ayrıca krediler için yabancı ülkelere yönelebilir ve un değirmenlerinin, tuzdan arındırma ve elektrik santrallerinin ve ayrıca 27 devlete ait havalimanının satışını gerektirecek özelleştirmeyi daha da hızlandırabilir. Muhtemelen, özellikle sağlık ve eğitim alanlarında istihdam oluşturma programlarını ülkedeki özel sektöre ve yabancı yatırımcılara aktaracak.

Ülke ayrıca, yeni iş fırsatları oluşturmak ve büyüme oranını artırmak için tasarlanmış birkaç önemli yatırım projesinin başlatılmasını geciktirebilir. Böyle bir hareket Suudilerin ‘Vizyon 2030' belgesinde işsizlik oranının yüzde 7'ye ve bu yıl için yüzde 10,6'ya düşürülmesine ilişkin hesaplamalarını yok edecek.

Hükümet tarafından yayınlanan son veriler, ülkede artan bir işsizlik oranını gösteriyor. Üçüncü çeyrekte işsizlik oranı bu yılın ilk çeyreğindeki yüzde 11,8'e göre yüzde 15,4'e yükseldi. 2017'den bu yana yaklaşık 2,5 milyon göçmen işçinin Krallığı terk etmesine rağmen yüksek işsizlik oranının gelmesi dikkat çekicidir.

Suudi Arabistan nüfusu 1990'dan bu yana ikiye katlanarak hızlı bir büyüme yaşarken; Suudi ekonomisi sert dalgalar bekliyor. 30 yaşındaki Suudiler için iş bulmak çok zor. Kabaca nüfusun üçte ikisi 30'un altında, çoğu işsiz üniversite mezunu.

Yükselen işsizlik oranları, Bin Selman'ın ekonomi politikalarının başarısızlığına işaret ediyor. Ülkenin devasa yabancı zenginliğine (yaklaşık 500 milyar dolar) rağmen, ülke mezunlar için yeni iş fırsatlarından yoksun. Daha da kötüsü, hükümet mevcut işleri kurtarmada bile başarısız.

Mevcut krizin bir sonucu olarak bu yıl sonuna kadar 1,2 milyon yabancı işçinin Suudi Arabistan'ı terk edeceği öngörülüyor. Ülke koronavirüs krizinden ve ekonomik sonuçlarından sağ kurtulursa bunun Suudi vatandaşları için iş bulmayı kolaylaştırabileceği tahmin ediliyor.

Tüm bu gerçekler, ekonomik ve mali fırtınaların Suudilere gelebileceğini gösteriyor.