İslam düşmanlarının cüretkârlığına en güzel cevap: Bir ve beraber olmaktır
Şanlıurfa'da eğitimci ve STK temsilcileri, İslam'ın kutsallarına savaş açan Macron'a tepki gösterip açıklamalarını lanetlerken, tüm dünya Müslümanlarının bu küstahlıklar karşısında birlik içinde hareket etmelerinin gerekliliğine vurgu yaptılar.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, İslam’a yönelik küstah ve hadsiz açıklamalarına tepkiler gelmeye devam ediyor.
Macron’un İslam karşıtı açıklamaları İslam aleminde büyük bir tepkiye yol açarken dünya genelinde protesto gösterileri düzenleniyor.
Şanlıurfa'da, MEMUR-SEN Şanlıurfa İl Başkanlığı tarafından İslam düşmanı Fransa ve Avrupa ülkelerini protesto etmek amacıyla düzenlenen basın açıklamasına katılan eğitimciler, STK temsilcileri ve gazeteciler, Macron'un küstah açıklamaları ile ilgili İLKHA mikrofonuna konuştu.
Batı dünyasının, Müslümanların değer yargılarını hesaba katarak adım atması gerektiğini belirten vatandaşlar, bunun da ancak yapılan saldırılara Müslümanların yüksek sesle cevap vermesiyle mümkün olacağını belirtiler.
Fransa'nın İslam düşmanlığını aleni şekilde gösterdiğini belirten vatandaşlar, Müslümanların birlik, beraberlik içerisinde güç birliği yaparak İslam düşmanlarına karşı durabileceğini söylediler.
"Batı dünyası Müslüman coğrafyanın değerlerinin olduğunu bilmek zorundadır"
Bir Müslüman olarak Hazreti Peygamber'e yapılan alçakça saldırılara tepki vermek amacıyla basın açıklamasına katıldığını belirten Eğitimci Mustafa Tosun, "Bizler Hazreti Peygamber'e yönelik yapılan bu hakaretlere ve İslam'a dair dile getirilen bazı alçakça açıklamaları protesto ettik. Bu bizim İslami görevimizdir. Fransa ve Batı dünyası, Müslüman coğrafyaları yıllarca sömürdü. Fransa, bununla birlikte bizim değerlerimizi aşağılayarak Müslümanları tahrik etmeye devam ediyor. Müslümanlar olarak bizler her açıdan güçlü olmaya çalışıp birlik ve bütünlüğümüzü koruyarak bu alçaklıklara karşı daha güçlü tepkiler vermek zorundayız. Bizler insanız ve Müslüman'ız manevi değerlerimiz bizi hayata bağlıyor. Manevi değerlerimizle biz ayaktayız. İnsan sadece mideden ibaret bir varlık değildir. Dolayısıyla Batı dünyası Müslüman coğrafyanın değerlerinin olduğunu bilmek zorundadır. Batı dünyası Müslüman coğrafyasını sömürmekten vazgeçmelidir. Bunun farkındalığını oluşturmamız için sürekli bu protestoları aktif bir şekilde yapmamız boynumuzun borcudur." şeklinde konuştu.
"Müslümanlar olarak Hazreti Peygamber'in ahlakını hayatımıza yansıtmak zorundayız"
Müslümanların her yönüyle Peygamber'in ahlakını hayatlarına yansıtmak zorunda olduğunu ifade eden Tosun, "İnşaallah Urfa'dan, diğer illerden ve diğer İslam coğrafyalarından yükselen bu sesler, Batı dünyasını bir anlamda hizaya getirecektir. Bununla birlikte Müslümanlar olarak Hazreti Peygamber'in ahlakını hayatımıza yansıtmak zorundayız. Bu anlamda ikileme düşmekten kurtulmalıyız. Eğer Müslüman isek, eğer Hazreti Peygamber'e yapılan hakaretler zorumuza gidiyorsa buna sesimizi çıkaracağız. Geriye dönüp baktığımızda sosyal hayatımızda, aile hayatımızda ve bütün hayat katmanlarında Hazreti Peygamber'in ve Kur'an'ın düsturları doğrultusunda yaşamayı kendimize benimsetmemız gerekiyor. Bu konuda da ikilemlere düşmememiz lazım." diye konuştu.
"Fransa, çirkin karikatürleri kamu binalarına yansıtarak düşmanlığını göstermiştir"
Fransa'nın saldırılarını İslam'ın önlenemez yükselişinin bir tezahürü olarak gördüğünü vurgulayan Eğitimci Fikret Aslanparçası, "Macron'un haddini aşarak canımızdan daha aziz olan İslam Peygamberine yönelik saldırılarını kınıyoruz. Fransa, çirkin karikatürleri kamu binalarına yansıtarak düşmanlığını göstermiştir. Bu onların kinlerinden kaynaklanıyor. Ayette 'onlar kinlerinden parmak uçlarını ısırırlar' diyor. İslam'ın önlenemez yükselişinin bir tezahürü olarak bunu değerlendirmemiz mümkündür. Bu manada Fransa'nın özellikle İslam ülkelerini yıllarca sömürgeci bir anlayışla sömürdüğünü biliyoruz. Hafta içerisinde Peygamber Efendimizin mevlidini kutlayacağız. Bu vesileyle Ben tekrar Peygamber Efendimize bağlılığımızı ifade etmek istiyorum. Peygamberimizi çok seviyoruz. Bu konuda O'nun dünyaya getirmiş olduğu adaletle hareket ederek dünyayı güzelleştirme noktasında Müslümanların tekrar kendilerine gelmelerini temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Hak ve batıl mücadelesi Hazreti Adem'den başlamış ve kıyamete kadar devam edecektir"
Bu tür protestoların hangi tarafta durduğumuzu göstermek açısından önemli olduğunu vurgulayan Eğitimci Fevzi Çelik, "Protestolarla tarafımızı belli ettik ama bizim asıl yapmamız gereken şey; Peygamber Efendimizin izinden gitmek ve sahabe döneminde yaptığı çalışmaları yapmaktır. Bizden istenen O'nun yolundan gitmek, O’nun yaptığı eylemlerde bulunmaktır. Hak ve batıl mücadelesi Hazreti Adem'den başlamış ve kıyamete kadar devam edecektir. Batıl taraf, elbette hakkın ilkelerini ve kutsal değerlerini aşağılamaktır. Kendi taraflarından hakka gitmeye çalışanları önlemek adına çalışacaklardır. Biz üzerimize düşen görevi yapmıyoruz, onlar kendi üzerine düşen görevi yapıyorlar. Macron’un, Avrupa’nın varlığını sürdürmesi İslam'ı düşman olarak görmesi ile mümkündür. Yoksa Avrupa ortadan kalkacaktır. Biz burada elbette onları protesto ediyoruz. ‘Kahrolsun Macron’ diye sloganlar atıyoruz ama onun telefonunu kullanıp arabasına biniyoruz, onların cebine paralarımızı aktarıyoruz. Silah bakımından onları zenginleştiriyoruz. Bizi ezmeleri adına her türlü eylemde bulunuyoruz. Asıl yapmamız gereken şey; onlar kadar güçlü olmamızdır." diye konuştu.
"Müslüman’ın yapması gereken tek şey; en az onlar kadar güçlü olmaktır"
Peygamber Efendimizin ‘düşmanın silahıyla silahlanın’ hadisini hatırlatan Çelik, "Bizim onlar kadar uçağımız, silahımız olsaydı güçlü olurduk. Neden şu anda biz bir şey diyemiyoruz, onların etkisi altında kalıyoruz; çünkü biz güçsüz durumdayız. Müslüman’ın yapması gereken tek şey; en az onlar kadar güçlü olmaktır, Hatta onlardan daha güçlü olmalıyız ki onlar bu tür eylemlere tevessül edemesinler. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin görüyoruz; bunların hepsi bugün özgürlük adına Macron'un eylemlerini haklı görüyorlar. Macron bugün kendini haklı çıkarma adına öğretmeni öldürdü ve suçu Müslümanların üzerine attı. Bizim bu konularda çok uyanık olmamız gerekiyor. Allah sizlerden razı olsun, sizin gibi basın organlarına sahip olmanız gerekir. Hakkın tam olarak tecelli etmesi sizlere bağlıdır. 'Bir münafık size bir haber verdiği zaman araştırın'dan kasıt nedir? Biz hep dedik ya ‘Neyi araştıracağız?’ Elbette çoğunu basın yoluyla yapacağız. Dolayısıyla basınımızın ve televizyonumuzun olması gerekiyor. Biz ayeti ya tam anlamadık ya da anlamada zorluk yaşadık. Bizim en az Batı kadar güçlü olmamız lazımdır." şeklinde konuştu.
"Tepkilerimiz sadece sloganlardan ibaret olmamalıdır"
Müslümanlar birlik ve beraberlik içinde İslam düşmanlarına karşılık vermesi gerektiğini belirten İHH Şanlıurfa Temsilcisi Behçet Atila, "Macron denilen yaratık, maalesef kendi kirli siyasi emellerine alet etmek için Müslümanların kutsal değerlerine saldırıp hakaret ediyor. Peygamber Efendimize hakaret eden karikatürlerin görüntülerini çeşitli yerlere yansıtarak İslam’a ve Müslümanlara olan kinini kusuyor. Müslümanlar birlik ve beraberlik içinde buna ciddi bir tepki vermesi lazımdır. Sadece sloganik tepkiler değil, gerçek ciddi adımlar atılması, ayaklarının yere basması lazımdır. Ekonomi ve savunma gibi her alanda Müslümanların birlik ve beraberlik içinde olup güç birliği yapması lazımdır. Güç birliği olmadığı sürece bugün Macron, yarın Merkel ve öbür gün başkası hakaret eder, bunlar böyle devam eder. Onların durumları tamamen bizim gücümüzle alakalı bir durumdur. Her alanda ama her alanda güçlü olmamız gerekir. Bu tür eylemler ve protestolar önemlidir, bunlarla birlikte tepkimizi ortaya koyacağız ama tepkilerimiz sadece sloganlardan ibaret olmamalıdır." ifadelerini kullandı.
"Müslümanların dünyada birlik ve beraberlik içinde tepki göstermeleri lazım"
Fransa’nın son dönemlerdeki İslam düşmanlığının acizliğinden kaynaklandığını ifade eden Gazeteci Ömer Dodanlı, "Öncelikle şunu söylemek istiyorum; Müslüman ülkelerin, Türkiye ile güçlenip bir çatıda birleşmesi gerekirken bir çoğu israil ile anlaşmalar imzaladılar. Fransa’nın son dönemlerde özellikle İslam’a saldırısı; kendisinin acziyetliğindendir. İslam'ın nurunun güçlenmesi hem kendisini hem de ülkesini rahatsız ediyor. Kâfirler görevlerini yapıyor; fakat Türkiye’deki Müslümanların da onlardan daha fazla çalışmaları gerekir. Müslümanların dünyada birlik ve beraberlik içinde tepki göstermeleri lazım. Müslümanlar tepki gösteremedikleri için Fransa; geçmişten beri Peygamberimize karşı hakaretler, çirkin paylaşımlar yapmıştır. Bu tür çirkinlikleri kınıyoruz. Bir gazeteci olarak bu durum beni rahatsız ediyor. Âlemlere rahmet ve güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen Peygamber'e hakareti bir Müslüman olarak değil, insan olarak bile kabul etmemeliyiz. Fransa’nın aciz durumunu tüm Müslümanların görüp birlik ve beraberlik içinde tepki göstermelerini istiyoruz. Ekonomik yaptırımla, boykotla tepki göstermeliyiz." dedi. (İLKHA)