• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
ÇOCUKLARIMIZI UYUŞTURUYORLAR!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ANKARA - Ramazan Casuk

Eylül ayının açıklanan açlık ve yoksulluk sınırını değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, mutfaktaki yangının söndürülerek acil tedbirler geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, yaptığı haftalık iç gündem değerlendirmesinde; uyuşturucu ile mücadelede aile faktörünün önemi, insan sağlığını ve güvenliğini tehdit eden sokak hayvanları ve temel gıdaya gelen zamlar ile ilgili görüşlerini kamuoyuyla paylaştı.

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEDE AİLE FAKTÖRÜ

Uyuşturucu ile mücadelede aile faktörünün önemine vurgu yapan Sağlam, “Uyuşturucu madde kullanım ve bağımlılığı ciddi bir toplumsal sorundur. Uyuşturucu madde kullanımı, kumar, alkol ve diğer bağımlılıklar bireyselliği aşarak toplumsal bir salgına dönüşmüştür. Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) tarafından 15 bin 328 kişi üzerinde yapılan araştırmada uyuşturucu madde kullanan gençlerin yüzde 85'inin aileleriyle birlikte yaşadığı ve yüzde 47'sinin ise uyuşturucu maddelerini evde kullandığı ortaya çıkmıştır. Araştırmanın asıl tehlikeli sonucu ise; ebeveynlerin birlikte yaşadıkları çocuklarının uyuşturucu kullandığını ancak 2 yıl sonra fark edebilmeleri olmuştur. Bu sonuçlar, aile kurumumuzun zayıfladığını ve artık bireyleri dış tehditlere karşı koruyamadığını da ortaya çıkarmıştır. Aile bireylerinin eğitim durumu, bilinç düzeyi, iletişim becerileri ve sahip olunan sosyal aile bağlarının düzeyi artıkça bireylerin madde kullanımına yönelimini azaltacaktır. Ebeveynlerin çocuklarını bağımlılıklara karşı korumada ciddi sorumlulukları bulunmaktadır. Çocukların uyuşturucu maddelerin zararları konusunda bilinçlendirilmeleri, arkadaşlık çevrelerinin bilinip takibinin yapılması ve davranışlarının iyi gözlemlenmesi koruyucu tedbir ve zamanında müdahale açısından oldukça önemlidir.” dedi.

AİLE KURUMUNUN GÜÇLENDİRİLMESİ KORUYUCU TEDBİR AÇISINDAN BİR GEREKLİLİKTİR”

‘En İyi Narkotik Polisi Anne’ projesini çok değerli bulduklarını sözlerine ekleyen Sağlam, “Bireyleri bağımlılığa yönlendiren araçların farklılaşması bağımlılığa karşı mücadelede yeni ve etkin yöntemler geliştirmeyi de gerektirmektedir. Narkolog projesi kapsamında ‘En İyi Narkotik Polisi Anne’ sloganıyla başlatılan çalışma çok değerlidir. Uyuşturucu veya toplumda var olan birçok sorunla mücadelede aile faktörü azımsanmayacak bir öneme sahiptir. Aile kurumunun güçlendirilmesi, aile üyelerinin eğitilmesi ve sorunlarla baş etme becerilerinin geliştirilmesi, koruyucu tedbir açısından bir gerekliliktir. Her ne sebeple olursa olsun, zamanında alınmayan tedbirler, çok daha ağır sonuçlarla mutlaka önümüze çıkacaktır.” ifadelerini kullandı.

SOKAK HAYVANLARINA BİR ÇÖZÜM BULUNMALI

Sokak hayvanlarına bir çözüm bulunması gerektiğini söyleyen Sağlam, “Sahipsiz sokak hayvanlarının şehir merkezlerinde ve toplu yaşam alanlarında artan yoğunluğu, insan sağlığını ve güvenliğini tehdit eder bir boyuta ulaşmıştır. Özellikle sahipsiz köpeklerin gerçekleştirmiş olduğu saldırılar birçok vatandaşımızın yaralanmasına ve kimisinin ölümüne yol açmıştır. Bu durum, aynı zamanda sahipsiz hayvanlar için de ciddi bir tehlikedir. Zira önemli bir kısmı arabaların altında kalarak veya farklı sebeplerle telef olmaktadır.  Gece saatlerinde yürüyüş yapan, hava aydınlanmadan işe giden, sabah namazı için camilere ulaşmaya çalışan vatandaşlar tedirgin olmakta, özellikle çocuklar saldırıya uğramaktadır. “5199 sayılı kanun ve ilgili yönetmelik, sahipsiz hayvanların belediyeler tarafından kalıcı olarak meskûn mahallerden uzaklaştırılmasını ve daimi barınaklara alınmalarını yasaklamaktadır. Hem insanlar hem de sokak hayvanları için ciddi sorun haline gelen mevcut duruma çözüm bulma anlamında; sokak hayvanlarına meskûn mahallerden uzakta daimi barınak ve yaşam alanları inşa edilmelidir” ifadelerine yer verdi.

Mutfaktaki yangın söndürülmelidir

Açlık sınırını ve buna mukabil değişen yoksulluk sınırını değerlendiren Sağlam, “Eylül ayındaki verilere göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2.447 lira, yoksulluk sınırı da 7.973 lira oldu. Açlık sınırındaki bir yıllık değişme 385 lira yani yüzde 18,56'dır. Bu rakam aynı zamanda asgari ücretlinin ve düşük gelirlinin yıllık enflasyonudur. Çünkü bu kesim, gelirlerinin tamamına yakınını gıda harcamasına ayırmak mecburiyetindedir. Son yıllarda gıda fiyatları genel düzeyi sürekli yükselme eğilimindedir. Bu hususta acil tedbirler geliştirilmelidir.” dedi.

Tarım ve hayvancılık sektörü daha fazla ihmal edilmemelidir”

Temel harcama kalemlerine gelen zamların dar gelirli vatandaşları ciddi anlamda etkilediğini söyleyen Sağlam, “Ülkemizin tarım ve hayvancılık potansiyeli çok yüksek olduğu halde birçok temel gıdayı ithal ediyoruz. Gıda tedarik zincirinin üretim safhasına gereken önem verilmediği için bugün önümüze büyük bir sorun olarak çıktı. Tarım ve hayvancılık sektörü daha fazla ihmal edilmemelidir. Tarımsal ürünlerde dışa bağımlılığın önlenmesi hayati bir öneme sahiptir. Bu nedenle çiftçimiz birer hazine gibi kıymetli görülerek korunmalıdır. Dar gelirli ve yoksul vatandaşlarımızın temel harcama kalemlerine gelen zamları kaldırma tahammülü kalmamıştır. İşsizliğin tavan yapması ile eş zamanlı olarak hayat pahalılığının da hızla yükselmesi sıra dışı bir durumdur. Bu kötü gidişatın önüne geçebilmek için bir seferberlik mantığıyla, olağanüstü tedbirler alınmalıdır. Özellikle gıda üretimine ciddi yatırımlar yapılmalı, üretici maliyetleri düşürülmeli ve ağır vergiler gözden geçirilmelidir. Bu tedbirler, aynı zamanda önemli bir istihdam sahası da açacaktır.” şeklinde konuştu.

(İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir