Yusuf Can – Haber Yorum

İlginçtir bu konuda en çok gayret gösteren ülke; tüm dünyada EMPERYALİZM’in sembolü haline gelen ABD’dir.

Tabii ABD bu ilgiyi Müslüman Türkistanlıları sevdiğinden falan yapmıyor.

ABD, dış politikası gereği Çin’i sıkıştırarak ya ERKEN BİR SAVAŞA çekmek ya da ekonomik yaptırımları haklı gösterecek uluslararası gerekçeler üretmek gayesiyle Doğu Türkistan’a sahip çıkıyor.

Sebepler her ne olursa olsun ortada resmi belgelere geçmiş ÇİN ZULMÜ bulunuyor. Bu zulmü en iyi bilenler de Türki Cumhuriyetler ve İslam Coğrafyasındaki ülkelerdir.

Buna rağmen en az tepki gösterenler de sürekli bu iki kesim oluyor.

Bu hafta içinde BM Almanya misyonu bir mektup hazırlayarak Çin’e gönderdi.

Mektupta 39 ülkenin imzası bulunuyor.

Bu ülkeler; Almanya, ABD, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Belçika, Bosna Hersek, Bulgaristan, Kanada, Hırvatistan, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Haiti, Honduras, İzlanda, İrlanda, İtalya, Japonya, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Marshall Adaları Cumhuriyeti, Monaco, Nauru, Hollanda, Yeni Zelanda, Kuzey Makedonya, Norveç, Palau, Polonya, Slovakya, Slovenya, İspanya , İsveç, İsviçre, İngiltere.

Hemen fark edileceği gibi Hiçbir Türki Cumhuriyet bulunmuyor. Aynı şekilde (Bosna Hersek hem coğrafya hem de AB’ye çeşitli yönlerden yakınlığı göz önünde bulundurularak istisna edilirse) İslam Coğrafyasından da hiçbir ülke yok.

Oysa Doğu Türkistan’lılara en çok sahip çıkması gerekenler bu iki kesim olmalıydı.

Çin’in D. Türkistan’da ne yaptığına bakıldığında her vicdan sahibinin bir şekilde tepki göstermesi gerekir.

Çin, dünyaya eğitim merkezi olarak lanse ettiği toplama kamplarında 3 milyon civarında Müslüman Uygur Türkünü zorla tutuyor.

Toplama kamplarına götürülen kişilerin çocuklarını ellerinden alıyor.

Toplama kamplarına götürülenlerin büyük bir kısmından bir daha haber alınamıyor.

Kısırlaştırma programı uyguluyor.

İslam Dinine ait semboller bir bir ortadan kaldırılıyor.

Müslüman halkın ibadet özgürlüğünü hiçbir gerekçe gösterme gereği duymadan yasaklıyor.

Müslüman Türkleri Çinlileştirmek için çalışılıyor…

 Çin’e gönderilen mektuptaki talepler de hayli ilginç;

-Doğu Türkistan'daki toplama kamplarında zorla tutulan Uygurların derhal serbest bırakılması çağrısı var.

-Pekin yönetiminden BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri üyelerinin de aralarında bulunacağı uluslararası bağımsız uzmanlar heyetine Doğu Türkistan’a “tam erişim” izni verilmesi  isteniyor.

- Uygur kültürünün yanı sıra din veya inanç özgürlüğü, serbest dolaşım, dernek kurma ve ifade özgürlükleri ile ilgili çok ciddi kısıtlamaların kaldırılması isteniyor.

 - Zorla çalıştırma ve kısırlaştırma dahil, zorunlu doğum kontrolü hakkında çeşitli raporlar var.(Bu uygulamalardan vazgeçilmesi isteniyor)

-  Hiç bir ülkenin buradan (Doğu Türkistan’dan) gelen sığınmacıları geri göndermemesi isteniyor…

Bu taleplere bakıldığında insanın AZ BİLE SÖYLENMİŞ diyesi geliyor.

Çin tüm dünyanın gözleri önünde bunca zulmü işlemesine rağmen İNSANLIKTAN güçlü bir ses çıkmamakta.

Özellikle Bahsi geçen Türki Cumhuriyetler ve İslam Coğrafyası ölü toprağı serpilmişçesine sessizliğe bürünmüş durumda.

Kendileri açıklamasa da galiba bu zillet dolu sessizliğin sebebi;

YÜKSELEN ÇİN’in gelecekteki hakimiyet alanıyla ilgili bir ön kabulden dolayıdır.