• DOLAR 34.626
  • EURO 36.352
  • ALTIN 2918.806
  • ...

EKONOMİ SERVİSİ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 yılı eylül ayına ait “Tüketici Fiyat Endeksi” (enflasyon oranı) verilerini açıkladı. Buna göre:

ENFLASYON, EYLÜLDE BEKLENTİLERİN ALTINDA GERÇEKLEŞTİ

Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)'de Eylül ayında bir önceki aya göre %0,97, bir önceki yılın Aralık ayına göre %8,33, bir önceki yılın aynı ayına göre %11,75 ve on iki aylık ortalamalara göre %11,47 artış gerçekleşti. Enflasyon, eylülde aylık bazda yüzde 0,97 artarak beklentilerin altında gerçekleşti. Böylece yıllık enflasyon ağustostaki yüzde 11,77 seviyesinden yüzde 11,75’e geriledi. Burada %0,2’lik bir düşüş söz konusu. Tabii burada vatandaş için en önemli tüketim harcamalarının başında gıda harcamaları geliyor ve gıda fiyatlarında yükseliş devam etti.

ENFLASYONA EĞİTİM VE GİYİM ETKİSİ

Gıda fiyatlarında yükseliş sürerken aylık olarak enflasyonu düşürücü etki giyim ve ayakkabı ile KDV indirimi gerçekleştirilen eğitim grubundan geldi. Enflasyonun geçen yıla göre hafif gerilemiş olmasında, konut, ulaştırma hizmetlerindeki KDV indirimi ve giyim grubu fiyatlarının belirgin etkide bulundu. Normalde her yıl bu aylarda giyim grubunda fiyat artışları olurken bu yıl pandeminin büyük etkisi ile vatandaştan talep azaldı bu da fiyatları frenledi. Hemen her gün rekor kıran döviz fiyatlarının öncelikle üretici fiyatlarını etkilemesi ve daha çok dayanıklı tüketim maddelerinin fiyatlarını artırdı. Üretici enflasyonu eylülde yüzde 2,65 arttı ve yıllık üretici enflasyonu yüzde 14,33’e yükseldi. Bunun sonucu olarak Eylül ayında en yüksek artış yüzde 3.02 ile ev eşyası grubunda gerçekleşti.

SOKAKTAKİ ENFLASYON

Kısaca TÜİK’in açıklamış olduğu enflasyon rakamlarını ve bu ay neden enflasyondaki artışın neden ekonomistlerin beklentisi altında kaldığını özetlemiş olduk. Fakat bir de sokağın nabzını tutmak gerekiyor. Gerçekçi olan enflasyon sabit ve dar gelirli vatandaşın markette, pazarda ve alışverişte karşısına çıkan ve onu zaruri ihtiyaçlarını almaktan alıkoyan enflasyondur. Bugün hem dünyanın hem de ülkemizin normal bir ekonomik seyirde olmadığını pandeminin sarsıcı etkilerinin hala devam ettiğini kabul etmek gerekir. Ama son aylarda elektriğe, doğalgaza, suya, ekmeğe gelen zamlarında bir pandemi istisnası olmalıydı. Ödenemeyen ya da bin bir güçlükle ödenen faturaların vatandaşı zorladığı görüldüğü halde yine de zam yapmak ateşe su ile gitmekten farksız bir şey. Öte yandan enflasyon rakamlarındaki böyle kısmi iniş çıkışlardan ziyade şunu görmek gerekiyor; enflasyon adeta çift haneye demir attı ve bir türlü tek haneli rakamlara dönemiyor. Her ne olursa olsun bu durumda en çok dar gelirli vatandaşı vuruyor…