DOĞRUHABER

Kanuni evlenme yaşının altında evlendikleri için eşleri cezaevine atılan kadınlar ve bir gün evli kalsalar bile ömür boyu nafaka ödemek zorunda kalanlar ‘şimdi adalet vakti’ diyerek yeni yasama yılında Meclis’ten mağduriyetlerine çözüm bekliyor. Hukukçuların ve kamuoyunun destek verdiği mağdurlar kendilerine verilen sözlerin tutulmasını istiyor. Avukat Ömer Çebi ve Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu başkanı İlhan Ergincan, meclisten beklentilerini gazetemize değerlendirdi.

“SÜRESİZ NAFAKA ANAYASAYA AYKIRI”

Süresiz nafakanın hukuka ve insan fıtratına aykırı olduğunu belirten Avukat Ömer Çebi, “Kanunlar toplumun ihtiyaçlarına göre yapılırlar. Ancak süresiz nafakada bunu görmek mümkün değil. Nafakanın süresiz olması Anayasa’nın ve temel hukuk normlarının esası olan mülkiyet hakkının açıkça ihlali anlamına geliyor. Aynı zamanda süresiz nafakanın eşlerinden biri adına sebepsiz zenginleşmeye neden olduğu da ortada. Yine süresiz nafakanın bir diğer olumsuz etkisi ise aile kurumuna oluyor. Ailenin korunması ve yeniden ailenin kurulmasının da en büyük engellerinden biri olmuş durumda. Burada kişi artık bakmakla yükümlü olmadığı bir kişiye bakmaya devam ediyor. Orantılı bir uygulama olmadığı da çok açık. Ailenin korunması, mülkiyet hakkının ihlali gibi başlıklarda süresiz nafakanın anayasaya da aykırı olduğunu görüyoruz. Devletin bazı sorumluklarının boşanan erkeğe yüklendiğini görüyoruz.” İfadelerini kullandı.

“VİCDANA UYGUN BİR ŞEKİLDE SONLANDIRMALI”

Vicdan sahibi herkesin bu konuda hassas davranması gerektiğini belirten Çebi, “Süresiz nafaka gayri meşru ilişkilerin de önünü açıyor. Kanun koyucular süresiz nafakanın kaldırılmasına yönelik ivedilikle adımlar atmalı. Zira bu konu milyonlarca kişinin mağdur olduğu bir hususu. Adalet Bakanı ve milletvekilleri aile kurumuna zarar veren nafakayı makul bir süreye çekerek süresiz olmasını hukuka ve vicdana uygun bir şekilde sonlandırmalı.” dedi.

“MEŞRU BİRLİKTELİK CEZALANDIRILIYOR”

Genç evlilerin de çözüm beklediğini belirten Avukat Ömer Çebi, şöyle devam etti: “18 yaşından küçük evlenmek kanunlarda suç olarak sayılıyor. Ancak 18 yaşından küçük kız ve erkekler birlikte olduğunda ve nikah olmadığında bu suç sayılmıyor. Aslında bu durum meşru birlikteliği cezalandırma yani gayrimeşru ilişkiyi teşvik etmek anlamına geliyor. Sadece yaşları 18 yaşından küçük olduğu için evlenip cezaevinde yatan binlerce kişi var. Bu mağdurların eşleri ve çocukları büyük zorluklarla hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Bununla ilgili yasal düzenlemeler konuşuldu ama bir türlü adım atılmadı. Mağdurların meclisten bu yönde ciddi beklentileri var.”

“GENÇLER EVLENMEYE KORKAR OLDU”

Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu adına Meclis’ten beklentilerini dile getiren İlhan Ergincan ise 1 Ekim'de artık sözün TBMM’de olduğunu belirterek, "Adil olmayan düzenin değişmesi, Türk Aile yapısının kurtarılması için elinizi taşın altına sokma zamanıdır. Adalet Bakanımız ‘her iki tarafı da mağdur etmeyecek kanun konusunda çalıştık ve kanun yapma, hazırlama görevi Meclis’tedir.’ demişti. Süresiz nafaka konusunda; bir kadının mağduriyeti ömür boyu nafaka alarak önlenmez. Sırf bu yüzden milyonların beklediği süresiz nafaka kanunu artık bekletilemez. Aile gibi kutsal birlik değersizleşmeye ve kazançlı ticaret olarak görülmeye başlanmıştır. Gençler evlenmeye korkar oldu ve nüfus gittikçe yaşlanır oldu. Avrupa bizim aile yapımızı kıskanırken bizler Avrupa’ya benzer olduk ve aile yapımız bitme noktasına geldi” diye konuştu.

“’NAFAKA VERMEYELİM DEMİYORUZ’ ADİL BİR SÜRE BELİRLENSİN İSTİYORUZ”

Artık sözün TBMM’de olduğunu belirten Ergincan, “Adil olmayan düzenin değişmesi, aile yapısının kurtarılması için elinizi taşın altına sokma zamanıdır. Kanun koyucu olarak Meclis’in açılacağı 1 Ekim tarihinde Süresiz nafaka, çocuk icrası ve geç evlilik mağdurlarının sorunlarını çözecek kanunları Meclis’e sunmanız gerekmektedir. Bu aziz millet artık bahane değil sorumluluğunuzu yerine getirmenizi bekliyor. Geciken adalet adalet değildir. Mağdurlar arasında tam 32 yıldır nafaka ödeyenler, 1 gün evli kalıp 10 yıldır nafaka ödeyenler, polisimiz, askerimiz, memurlarımız ve ödeme güçlüğü çeken kardeşlerimiz var. Bizler ‘nafaka vermeyelim’ demiyoruz. Alt ve üst sınırın belirlendiği 1-3 yıl arası nafaka süresi belirlensin diyoruz.” şeklinde konuştu.