Cizre`de Şehitler Anıldı
Mustazaflar Cemiyeti Cizre Şubesi, düzenlediği programla şehitleri andı. Sinevizyon gösterimi yapılan programda, şehitlerin hayatından kesitler aktarıldı.
ŞIRNAK - Şehitler ayı olarak bilinen Şubat ayı münasebetiyle birçok ilde gerçekleştirilen programlarla şehitler anılırken, Mustazaflar Cemiyeti Cizre Şubesi de şehitleri anma gecesi düzenlendi. Cemiyet Konferans salonunda düzenlenen programa vatandalar yoğun ilgi gösterdi. Programa konuşmacı olarak katılan Cemiyet gönüllülerinden Bülent Özden, ayet ve hadislerle şehitlik mertebesinin önemine değindi.
Sinevizyon gösterimi ile başlayan programda, Hasan El Benna, Şeyh Şamil, Şeyh Said, Abdülaziz Rantisi, Cevher Dudayev, İskilipli Atıf Hoca, Malcolm X, Metin Yüksel, Seyyid Kutup, Şeyh Ahmed Yasin ve Şeyh Zeki Atak`ın hayatından kesitler aktarıldı.
Özden Hoca 1992`de şehit olan Şeyh Zeki Atak ile ilgili şunları söyledi: "Şehid Molla Zeki Atak 1956 yılında Şırnak İli Nawyan (Güneyçam) Köyünde doğdu. Küçüklüğünden itibaren ilme gönül vermiş bir insandı. İçindeki ilim aşkı onu hep camiye sürüklerdi. Nitekim yaşı küçük olmasına rağmen imamdan önce camiye giderdi. İlkokulu köyde okuduktan sonra medreselerde ilim okumaya başladı. O kadar hızlı öğreniyordu ki, dedesiyle ilmi münazaralara girdiğinde dedesi çok sevinip alnından öpüp "Çok zekisin, manevi yönden de bizlerden daha üstün biri olacaksın" derdi ve onunla gurur duyardı. 15-16 yaşlarında cami cemaatine vaazlar vermeye başladı.
Köyde büyük değişim meydana getirdi
Medrese eğitimini bitirdikten sonra bir köyde fahri imamlık yaptı. Köyde kaldığı süre zarfında İslam`ı hakkıyla anlattı. Köylülere namazda okuyacak ayet ve duaları ezberletti, herkesle teker teker ilgilendi. Seydanın gidişiyle beraber köyde tam bir İslami yaşam meydana geldi. Kadınlarla erkekler artık aynı mecliste oturmamaya başladı. Çevredeki köylüler onların haya ve edeplerine hayran kaldılar. Seyda bir süre sonra evini Cizre`ye taşıdı. Köyden ayrılmasını istemeyen köylüler onun ardından epeyce ağladı.
Medrese eğitimini bitirdikten sonra bir köyde fahri imamlık yaptı. Köyde kaldığı süre zarfında İslam`ı hakkıyla anlattı. Köylülere namazda okuyacak ayet ve duaları ezberletti, herkesle teker teker ilgilendi. Seydanın gidişiyle beraber köyde tam bir İslami yaşam meydana geldi. Kadınlarla erkekler artık aynı mecliste oturmamaya başladı. Çevredeki köylüler onların haya ve edeplerine hayran kaldılar. Seyda bir süre sonra evini Cizre`ye taşıdı. Köyden ayrılmasını istemeyen köylüler onun ardından epeyce ağladı.
Resmi tercümandı
Seyda, tarihte ilk Kürt medresesi olarak bilinen Medresa Sor (Kırmızı Medrese) içinde bulunan Diyanet İşleri Bakanlığına bağlı Kur`an Kursunda hocalık yaptı. Melle Ahmed-i Cezeri`nin ilk müderrisliğini yaptığı Kırmızı Medrese`de binlerce alim yetişmişti. Seyda da bu medresenin müderrislerinden biriydi. Seyda; Türkçe, Arapça ve Kürtçeyi iyi bildiği için Diyanet`in Cizre ve Güneydoğu tercümanıydı. Resmi tercümanlık yapıyordu. Diyanet`in imamlar arasında yaptığı Kur`an-ı Kerim`i güzel okuma yarışmalarında bölgesinde hep birinci gelirdi. Cizre`yi temsilen Adana ve Mersin`de yapılan yarışmalara katıldı. Tecvit ilmini çok iyi bilen bir alimdi. Aynı zamanda şair olan Seyda, bazı Arapça kitapları Türkçeye çevirmeye çalışıyordu."
Seyda, tarihte ilk Kürt medresesi olarak bilinen Medresa Sor (Kırmızı Medrese) içinde bulunan Diyanet İşleri Bakanlığına bağlı Kur`an Kursunda hocalık yaptı. Melle Ahmed-i Cezeri`nin ilk müderrisliğini yaptığı Kırmızı Medrese`de binlerce alim yetişmişti. Seyda da bu medresenin müderrislerinden biriydi. Seyda; Türkçe, Arapça ve Kürtçeyi iyi bildiği için Diyanet`in Cizre ve Güneydoğu tercümanıydı. Resmi tercümanlık yapıyordu. Diyanet`in imamlar arasında yaptığı Kur`an-ı Kerim`i güzel okuma yarışmalarında bölgesinde hep birinci gelirdi. Cizre`yi temsilen Adana ve Mersin`de yapılan yarışmalara katıldı. Tecvit ilmini çok iyi bilen bir alimdi. Aynı zamanda şair olan Seyda, bazı Arapça kitapları Türkçeye çevirmeye çalışıyordu."
Özden Hoca, Botan bölgesinin ender âlimlerinden Şehit Şeyh Zeki Atak`ı anlatırken, salonda duygulu anlar yaşandı. (Kerem Değer - İLKHA)