Elâzığ İl Müftüsü Aydın: "Allah sabredenlerin mükâfatını tas tamam verendir"
Covid-19 salgını kapsamında uyarılarda bulunan Elâzığ İl Müftüsü Selami Aydın, birbirimize sabrı tavsiye etmemiz gerektiğini ve kul hakkına dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.
Gündemdeki yerini koruyan Coronavirus ile ilgili açıklamalarda bulunan Aydın, bu tür hastalıkların insanoğlunun başına ilk defa gelmediğini ve geçmişte de aynı sorunların yaşandığını belirtti.
Aydın, “Dünya nimetlerini Allah’ın razı olmayacağı şekilde kullandık. Dünyada haksızlık, adaletsizlik ve büyük zulümler meydana geldi. Aynı zamanda Allah’tan gayrılarından ümit eder hale geldik. Aslında Allah kullarına zulmetmez aksine kullar kendi elleri ile yaptıklarının cezasını çekerler.” dedi.
Konuşmalarına Allah’a sonsuz Hamd ve Peygamber Efendimize salat ve selam ederek başlayan Aydın, Bakara suresinden ayetler okuyarak dünya hayatının imtihan olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Aydın, “Allah’a sonsuz hamdu senalar olsun. Allah-u Teala kullarını değişik şekilde bu dünyada imtihan ediyor. Bakara suresinde; ‘Allah’u Teala biraz açlıkla, biraz korkuyla, canlardan ve mallardan kısarak kullarını değişik şekillerde imtihan eder.’ buyuruluyor. Dolayısıyla şu anda dünyada büyük bir olumsuzluğa neden olan salgın hastalık etkilerini bütün dünyada gösteriyor. Salgın hastalık geçtiğimiz aylarda hayatı felç etti. Ulaşım durdu ekonomi boyut değiştirdi. Eğitim sosyal medya üzerinden gerçekleştirildi. Okullar kapatıldı, insanlık bir sıkıntı içerisine girdi. Tabii her zorlukla beraber bir kolaylık vardır. İmtihan dünyasında yaşıyoruz. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor; ‘Cenabı Allah dermanı olmayan derdi yaratmamıştır. Her derdin bir dermanı vardır.’ İnşallah yakın zamanda bu hastalığında ilacının bulunacağını ümit ediyorum. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendisi bizatihi tedavi olmuş ve bizlere de tedavi olmamızı emretmiştir. Mensubu bulunduğumuz dinimiz İslam, yasakları ve emirleri ile 5 şeyi korumayı amaçlar. Bunlar; din, can, nesil, aklı ve malı korumaktır. Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmuştur. ‘Kendinizi tehlikeye atmayın.’ Allah Teâlâ kullarına karşı son derece şefkatli ve merhametlidir. Allah Teala kullarına zulmetmez.” dedi.
“Salgın hastalıklar karşısında bizlere düşen vazife sabırlı, metanetli ve duyarlı olmaktır. Allah-u Teala sabredenlerin mükafatını tastamam verecektir, sabır güzeldir.”
Dünyayı etkisine alan salgının neden olduğu manevi atmosferi anlatan Aydın, yaşanan bu salgının yeryüzünde adaletsizliklerin, haksızlıkların, zulümlerin, Allah’ın verdiği nimetleri onun rızası dışında kullanmanın ve yaratılışı değiştirmeye çalışmanın bir neticesi olarak değerlendirdi.
“Biz insanlar dünya nimetlerini Allah'ın istemediği şekilde kullandık. Dünyada haksızlık, adaletsizlik ve büyük zulümler meydana geldi. İnsanlar Allah'ı bırakıp başka şeylere yöneldiler. Başka şeylerden yardım beklemeye başladılar. İnsanoğlu kendi elleriyle yapmış olduğu şeylerin cezasını çekiyor ve çekmeye de devam ediyor. Salgın hastalıklar karşısında bizlere düşen vazife sabırlı, metanetli ve duyarlı olmaktır. Sorumluluk bilinci ile hareket etmektir. Asr suresinde Cenab-ı Allah şöyle buyuruyor; ‘zamana yemin olsun ki bütün insanlar hüsran içindedir. Ancak iman edip salih amel işleyen, hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna diğer insanlar hüsran içerisindedir.’ Başımıza gelen bu felaketler karşısında birlik ve beraberlik olup birbirimize sabrı tavsiye etmeliyiz. Allah-u Teala sabredenlerin mükafatını tastamam verecektir, sabır güzeldir. Eyüp aleyhisselam da bir hastalığa duçar oldu. Senelerce bu hastalıkla yaşadı. Sabretti ve sabrın sonunda Allah-u Teala ona eski sağlığını geri verdi. Yine Peygamber Efendimiz aleyhisselatu vesselam bir yerde veba hastalığı varsa oradakiler dışarıya çıkmasın ve dışarıdakiler ise oraya gitmesin buyurdu. Bu sayede veba hastalığının başka insanlara bulaşmasını önlememizi tavsiye ediyor. Bugün de aslında yapılmak istenen budur, devletimiz ve milletimiz bunu yapmaya çalışıyor bu çalışma neticesinde başarılar elde edildi, bu başarıların heder edilmemesi lazım.” İfadelerini kullandı.
“Sayın bakanımızın da söylediği gibi en iyi tedbir camilerde uygulanıyor”
Salgın yüzünden camilerden, okullardan ve akrabalardan uzak kalındığını belirten Aydın, yapılan fedakârlıkların heder olmaması için kurallara uyulması gerektiğini hatırlattı.
“Malumunuz hastalık yüzünden camilerimiz neredeyse 10 hafta kapalı kaldı. Cuma namazlarını, teravih namazlarını ve bayram namazını kılamadık. Üniversiteler, okullar kapandı ve öğrenciler okullara gidemedi. Belli bir vakit evlerden dışarıya çıkamadık. Biz bütün bunları hastalık yayılmasın diye yaptık Sayın bakanımızın da söylediği gibi en iyi tedbir camilerde uygulanıyor. Saflar arasında mesafeler var, namaza gelen kardeşlerimiz seccadeleri ile birlikte geliyor. Mutlaka herkesin yanında maskesi var, camiye temizlenerek abdest alarak geliyorlar. Camilerin önünde dezenfektanlar var. Bununla birlikte camilerimizde günlük ve haftalık olarak temizlikler yapılıyor.
“Allah Teala'nın affetmediği günahlardan bir tanesi kul hakkıdır, kul hakkına dikkat etmeliyiz”
Allah’ın son derece şefkatli ve merhametli olduğunu dile getiren Aydın, kul hakkının da çok önemli olduğunu vurguladı.
“Şunu da iyi bilmemiz gerekir ki, Cenab-ı Allah kullarının işlemiş olduğu günahlardan ötürü kullarını cezalandırmış olsaydı yeryüzünde hiçbir canlı kalmazdı. Allah kullarına karşı son derece şefkatli ve merhametlidir. Kul hakkı çok önemli Allah Teala'nın affetmediği günahlardan bir tanesi kul hakkıdır kul hakkına dikkat etmeliyiz. Eğer biz bu hastalığa yakalanmış ve bu hastalığı taşıyorsak evimizden dışarıya çıkmayacağız. Dışarıya çıktığımız vakit elimizi dokundurduğumuz yer ve konuştuğumuz her yerde mikropları oralara bulaştırmış oluyoruz. Başka insanlara bulaşıyor. Dolayısıyla bu bir kul hakkıdır kul hakkına giriliyor. Buna da dikkat etmemiz lazım. Yüce Allah bizleri bu hastalıktan muhafaza etsin yine Yüce Allah ümmeti Muhammed'i ve tüm insanlığı bu hastalığa karşı muhafaza etsin.” dedi. (İLKHA)