"Allah'ın verdiği nefesin ne kadar kıymetli olduğunu Coronavirus ile anladım"
Covid-19'a yakalandıktan sonra şifa bulan hastalar, hastalık sürecinde kendilerini ölüme çok yakın hissettiklerine dikkat çekerek herkesi önlem almaya davet etti.
Elazığ'da ikamet eden Serdar Mirza Mollabey, İbrahim Güngören ile Mahmut Polat, Coronavirus (Covid-19) tanısı konduktan sonra yaşadıkları zorlu süreci İLKHA'ya anlattılar.
Hastalığın ağır atlattığını belirten Mollabey, yakınlarından ve sevdiklerinden bile uzaklaştıran ve ölümün kıyısına sürükleyen virüse karşı maddi ve manevi tedbirlerin alınması gerektiğini dile getirdi.
Hasta olduğu dönemde namaz kılmanın ne kadar önemli olduğunu ve uzun uzun yapılan duaların tarifsiz hazlar verdiğini ifade eden Mollabey, hastalığın direnci kırdığını ama namazın psikolojik destek verdiğini vurguladı.
"Namazda eğilip kalktığınızda nefes nefese kalıyorsunuz"
Mollabe, "Ölüme biraz daha yakın olduğunuz için namaza sadakatle sarılıyorsunuz. Hatta zaman zaman günlük yaşamın bizi alıkoyduğu bazı durumlardan dolayı ihmal ettiğiniz sünnetleri orada ya daha kötüsü de var diye düşünüp sünnetleri de kılmaya başlıyorsunuz. Uzun uzun dua da ediyorsunuz. Manevi boyutuna dikkatinin çekilmemesi manevi boyutunun dikkatten kaçmış olması sıkıntı verici bir durum. Manevi yönü insanlara güç ve destek veriyor. Normalde nefes almada çok ciddi güçlükler çekiyordum. Normalde bir vakit namazı 5-6 dakikada kalabiliyorsunuz. Ama ben virüs nedeniyle 15-20 dakikada kılabiliyordum Çünkü eğilip kalkamıyorsunuz. Eğilip kalktığınızda nefes nefese kalıyorsunuz. Namaz sizin için böyle ciddi anlamda sizi zorlayan bir durum ama onun verdiği manevi haz sizi ayakta tutuyor. Namaz bittikten sonra kendinizi daha rahat daha huzurlu hissediyorsunuz." dedi.
"Çünkü ufak bir ihmal Allah korusun ölümün kıyısına kadar taşıyabiliyor"
Maske, mesafe ve temizliğin ihmale gelmeyeceğini dile getiren Mollabey, "Ama bir nefes yetiyor. Yani aldığınız bir nefes, ciğerinde soluduğunuz bir nefes sizi hasta etmeye yetiyor. Mutlaka maske takılması, mesafe konulması ve tedbir alınması gerekiyor. Çünkü ufak bir ihmal Allah korusun ölümün kıyısına kadar taşıyabiliyor. Hatta çoğu insan o kadar şanslı olmayabiliyor."
Mollabey, "Rabbim cümle hastalarımıza şifalar ihsan etsin. İnşallah bir an önce bu hastalıktan da Ümmet-i Muhammed, insanlık bir an önce kurtulur." temennilerinde bulundu.
Covid-19'a yakalandığı süreç içerisinde manevi olarak Allah'a yakınlaştığını anlatan Güngören ise vücudundaki ağrılar nedeniyle büyük zorluk çektiğini ifade etti.
Hastalık sürecinde kabir aleminin aklına geldiğini söyleyen Güngören, karantina süresince Kur'an-ı Kerim okuduğunu, dua ettiğini ve kitap okuduğunu belirtti.
"Nefesin ne kadar kıymetli olduğunu bu hastalık ile anladım"
Güngören şunları dile getirdi:
"Hastalık anında nefesin gitmesi, insana ne kadar zor verdiğini ve eziyet çektiğini fark ettim. Cenab-ı Allah'ın bize vermiş olduğu nefesin ne kadar kıymetli olduğunu bu hastalık ile anladım. Şu an insan fark etmiyor ama bu musibet insanın başına gelince insan bu nimetlerin farkına varıyor." dedi.
Tatil için Palu'ya gelen ve evde kalabalık bir şekilde bulunduğu esnada hastalığa yakalandığını tahmin eden Mahmut Polat ise hastalık sürecinde hissettiklerini şöyle anlattı:
Allah bu musibeti kime murat etmişse ona veriyor. Bu hastalık önce aynı yerde oturup aynı yemeği yediğimiz insanların bir kısmına bulaştı. Anne babama bulaşmaması Allah'ın bir lütfudur. Allah bir musibeti istediğine bulaştırır. Aynı evde kalabalık bir şekilde olmamız ve bu hastalığa yakalanmamız bir yönüyle avantajlı oldu. Birbirimize destek çıkıp moral verebiliyorduk. Gaziantep'te ikamet eden kızkardeşim yanımızda hastalığı geçirdi. 'Evde olsaydım bu hastalığı daha ağır geçirirdim. Ama burada bir grip gibi atlattım.' diyordu. Bu hastalığı bir arada bulunarak manevi bir güçle hepimiz bu hastalığı Allah'a çok şükür atlattık.
"Virüs, 8 milyar insanı evlerine kapatmakla Allah'ın kudretini göstermesi açısından bir ibrettir"
Polat, "Bu hastalık kendimizi manevi olarak toparlayabilmemiz için Allah'ın bize vermiş olduğu bir fırsattır. 1 milligram etmeyen bu virüs, 8 milyar insanı evlerine kapatmakla Allah'ın kudretini göstermesi açısından bir ibrettir. 'Uzay çağında yaşıyoruz, milenyum çağındayız' diyenlere Allah sizi evinizde hapsetti. Ve gücünü tüm insanlara gösterdi. Kendimizi toparlamamız ve hesaba çekmemiz gerekmektedir." dedi. (İLKHA)