Krallıklarını kuruluş aşamasında İngiltere’ye sonraki dönemlerde Amerika’ya sadakata borçlu olan Arap Krallık rejimleri Amerika’nın direktifi ile Siyonist rejimle normalleşme adımlarını atmaya devam ediyor.

Ne var ki bu zillet anlaşmasını dindar ve milliyetçi Araplara razı etmek zaman isteyecek gibi görünüyor.

Zira hem bilinçli Müslüman akıl hem de anti Siyonizm karşıtlığı bilinen onurlu Arap milliyetçiliği bu ihaneti sindiremez.

Körfez kralcıkları ihaneti dezenformasyon ve çarpıtma haberlerle olduğundan farklı sunmaya çalışıyor.

BAE Yöneticileri Siyonistlerle imzaladıkları zillet anlaşmasına kılıf olarak “bu anlaşma sayesinde israilin Batı Şeria ve Ürdün Vadisi'ndeki yeni işgallerini durdurduk” yalanı ile halkını oyalarken bir ilginç yorum da Bahreyn Kralı Hamed bin İsa Al Halife’den geldi.

Hamed bin İsa Al Halife, işgal rejimi ile yaptıkları normalleşme anlaşması için, "Orta Doğu'da barış ve istikrar sürecine katkıda bulunan tarihi bir başarı" ifadesini kullandı.

Filistin’de işgal, Gazze’de abluka sürerken, yeni yerleşim yerleri inşa etme projeleri son sürat devam ettirilirken  Al Halife "Bu anlaşma, Orta Doğu'da kapsamlı barışı sağlama ve halkların güvenlik ile istikrar taleplerini gerçekleştirme yolunda önemli bir tarihi başarıdır." Cümlesini kullanmakta bir beis görmüyor.

Arap Krallık rejimleri halk ile bir bağlarının olmadığını bilmektedir. Kendilerine ‘Kral’ olmayı lütfeden emperyalizme diyet borcunu öderken ödedikleri bu borcu tarihi bir başarı gibi sunmaya çalışmaları gerçeklik ile dalga geçmektir.

İsmi Al Halife olsa da duruşu ile halifeliğin kıyısından bile geçmemiş bu tavır bildik bir tavırdır. Bu Filistin’i savunuyorum ayağına kendi koltuğunu koruma çabasından başka bir şey değildir.