• DOLAR 34.355
  • EURO 37.086
  • ALTIN 2970.108
  • ...
Koronavirüs tedavisinde 30 santimlik hortumun önemi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Koronavirüs hastaları, belirtilerinin ardından yaptırdıkları testin sonucu pozitif çıkınca tedavi süreci başlıyor.

Yaşı genç ve evde karantinadayken iyileşebilecek hastalar evlerine gönderilirken, durumu biraz daha ciddi olan hastalar ise hastane bünyesinde özel olarak ayrılan birimlerde tedaviye alınıyor.

SOLUNUM GÜÇLÜĞÜ TEDAVİ ŞEKLİNİ DEĞİŞTİRİYOR
Tedavide hekimlerin dikkat ettiği en büyük faktör ise hastanın rahat bir şekilde nefes alabilmesi ve kronik hastalığının olup olmadığı. Virüsün akciğerleri ve bağışıklık sistemini büyük ölçüde etkilemesi nedeniyle hastalık ileri evrelerde solunum güçlüğü yaşatabiliyor.

Bu durumda tedavinin şekli değişiyor.

HORTUM AKCİĞERLERE İTİLİYOR
Nefes almakta güçlük çeken hastalar için ilk aşama maskeyle makineye bağlamak suretiyle solunum desteği vermek oluyor.

Hastalık ilerler ve akciğerlerde daralma meydana gelirse tedavinin boyutu ve yöntemi de değişiyor.

30 santimetre uzunluğunda ve bir serçe parmak kalınlığındaki hortum hastanın ağzından ciğerlerine kadar itiliyor. Bu işlemi yapabilmek için koronavirüs hastası tamamen uyutulup, kasları geçici süreyle felç ediliyor.

MAKİNEYE BAĞLI NEFES ALIYOR
Geçici felç işleminin nedeni ise itme sırasında normal bir insanın bilincinin dayanamayacağı kadar acı verici olması.

Akciğerlere kadar itilen bu hortum sonrasında yeniden makineye bağlanarak hastanın ciğerlerine oksijen ve kuru hava veriliyor.

Bu işlemler sırasında hastanın nefes alma işlemi tamamen makineye bağlanmış oluyor.

CİDDİ BİR OPERASYON
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi koronavirüs yoğun bakım servisi sorumlusu Prof. Dr. Murat Yılmaz, bu hortumun çok ciddi operasyon olduğunu ve normal bir insanın bünyesinin kaldıramayacağı acılar verdiğini söyledi.

“DÜNYALARI VERSENİZ KİMSE KABUL ETMEZ”
Yılmaz, “Bunu bir insanın tolere etmesi çok zor. Bu hortumu gönüllü bir insana sorsak, ‘Bundan nefes almak ister misin?’ diye, dünyaları versen kimse kabul etmez. Ben istemem bunun içinden nefes alabilmeyi. Kurallar belli. Maske, fiziki mesafe, el yıkama. Kalabalık ortamlarda bulunmayın. İşiniz yoksa dışarı çıkmayın. İşiniz varsa da en kısa sürede eve dönün. ‘Bu hastalık bana gelmez, gençlik hastalığı değil’ demeyin.” şeklinde konuştu.

ÇOK SAYIDA HASTA KULLANMAK ZORUNDA
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi anestezi ve reanimasyon asistanı Keyvan Hanifi de çok sayıda hastaya bu yöntemi uygulamak zorunda kaldıklarını ve ağızdan akciğere kadar uzun bir hortumun salınmasının oldukça zor olduğunu kaydetti.

Bu haberler de ilginizi çekebilir