Haftanın Şeş-u Beşi
Halid Meşal`in Ürdün ziyareti geride kalırken, Suudi menşeli "Şark-ul Evsat" gazetesi yayınladığı bir haberde....
Hüseyin Sağlam / Haber - Analiz / doğruhaber
Halid Meşal’in Ürdün ziyareti geride kalırken, Suudi menşeli “Şark-ul Evsat” gazetesi yayınladığı bir haberde Ürdün Kralı Abdullah ile hafta başında gerçekleştirdiği görüşme sırasında Hamas’ın siyasi büro şefi Halid Meşal’in, Siyonist rejim ile barış görüşmeleri çerçevesinde iki devletli çözümün uygulanabilirliği noktasında ikna olduğunu belirttiğini iddia etti.
Habere göre Halid Meşal, önümüzdeki ay Obama ile görüşecek olan Ürdün Kralı Abdullah’a sözde Hamas’ın iki devletli çözümü kabul ettiğini aktarabileceğini söylemişti.
Habere göre Halid Meşal, önümüzdeki ay Obama ile görüşecek olan Ürdün Kralı Abdullah’a sözde Hamas’ın iki devletli çözümü kabul ettiğini aktarabileceğini söylemişti.
Tabii ki haber, Hamas tarafından derhal yalanlanarak, Hamas’ın iki devletli çözümü asla kabul etmeyeceği, hareketin Siyonist rejime bakış açısında değişiklik olduğu haberlerinin gerçek olmadığı dile getirildi.
Hamas, bu ifadelerin hiçbir gerçek dayanağının olmadığını belirterek Meşal’in böyle bir şey söylemesinin mümkün olmadığını açıkladı.
Hamas’ın, Arap, ABD ve Türk planı olan “İki devletli çözüm” planına yaklaşım biçimi, Hamas hareketinin özgünlüğünün de teminatıdır. Bu teminat, işgalci siyonizmin Filistin topraklarından tamamen defedilmesi esasına dayanmaktadır.
Şayet Hamas, bu planı kabul ederse, sadece ideolojisisi/rengi farklı yeni bir El Fetih olarak zihinlerde yer edinmeye başlayacaktır.
Şayet Hamas, bu planı kabul ederse, sadece ideolojisisi/rengi farklı yeni bir El Fetih olarak zihinlerde yer edinmeye başlayacaktır.
Önemli bir nokta ise, Halid Meşal’in şahsında Siyasi Büro’nun, “İki devletli çözüm” modelinin mimarlarıyla geliştirdiği “sımsıcak” ilişkilerin geleceğidir. Mimarların amacı, Hamas’tan yana görünerek güven kazanma ve dönüştürme diyebileceğimiz “İki devletli çözüme” razı etme üzerine kuruludur.
Siyasi Büro ise izlediği adımlarla mimarlara bir ölçüde bu yönde umutlar vermektedir. Ancak ne kurumsal anlamda Hamas tavize yanaşacak, ne de mimarlar hedeflerinden taviz verecekler.
Eninde sonunda Siyasi Büro ile sürdürülen ilişkilerde ya taraflardan biri, diğerinin tezlerine yanaşacak; Ya da Hamas’ın tekrar “Terörist” ilan edileceği ABD-İsrail tezlerine dönülecek.