Köy ve mezralarda hiçbir katkı maddesi kullanılmadan 500 dönüm arazi üzerine ekilen çeltik, ilkel yöntemlerle uzun uğraşlar sonucu pirinç haline getiriliyor.

Mayıs ayında çeltik tarlalarında çamurlardan havuzlar oluşturulup, içini suyla dolduran köylüler, eylül ayında ektikleri pirincin hasat ve harmanını yine ilkel yöntemlerle yapıyor.

Köylüler, oraklarla biçtiği pirinci güneşe bırakarak kurutuyor. Daha sonra kurutulan pirinçler, harmanda at ve öküzlerin yardımıyla sapından ayırtılarak tane haline getiriliyor.

Tane haline getirilen pirinçler, köyde bulunan asırlık su değirmeninde öğütülüyor. Öğütülen pirinçler, ambalajlanarak sipariş üzerine Türkiye'nin dört bir yanına gönderiliyor.

Yüzyıllardan bu yana köyde su değirmeninin olduğunu belirten Karbastı Köyü Muhtarı İzzettin Uyanık, Kursunç pirincinin ekimi, hasadı ve harmanı ilkel yöntemlerle yapıldığı gibi öğütülmesinin de asırlık ilkel su değirmeninde yapıldığını söyledi.

Uyanık, "Şu an Karbastı köyünün Yamaç mezrasındayız. Mezramızda 2 tane su değirmeni bulunmakta. Karbastı ve 6 mezrasında ekilen pirinçler, bu değirmende öğütülüyor. Su oldukça değirmen çalışıyor. 24 saatte 50 teneke pirinç öğütülebiliyor.

Değirmen işletmecisi Adnan Tuz ise, hiçbir katkı maddesi katılmadan tamamen doğal yöntemlerle üretilen pirinci, dede ve babalarından kalan asırlık su değirmeninde öğüttüklerini söyledi. (İLKHA)