Dijitalleşme ticarette ana akıma dönüşüyor
EİB Başkanı Eskinazi, “Dijitalleşme, üretim süreçlerini ve dolayısıyla tüm dünya ekonomisini ciddi şekilde dönüştürmeye başladı. 2022 yılına kadar dünya ekonomisinin en az yüzde 60’ının dijitalleşmesi bekleniyor” dedi.
EKONOMİ SERVİSİ
Dijital araç ve hizmetlerle beraber dünya köklü bir değişim yaşıyor. 6. Uluslararası İzmir İş Günleri toplantısının ikinci oturumunda, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi’nin moderatörlüğünde Serdar Kuzuloğlu’nun katılımıyla müşterisinden şirketine dijitalleşen iş yapış şekilleri, reklam, pazarlama ve iletişim modelleri konuşuldu.
Son dönemde dijitalleşme ve e-ticaretin artış gösterdiğinden bahseden Jak Eskinazi, pandemi sürecinin e-ticaretin gelişimini 5 yıl öne çektiğini belirterek, “Bu dönemde, ülkemizde 5 milyon kart ilk defa internet alışverişinde kullanıldı. Yani milyonlarca vatandaşımız ilk defa e-ticaret ile tanıştı. Yaş bazında bir çalışma yapıldığında, eminim, e-ticaret yoluyla ilk defa alışveriş yapan vatandaşlarımız arasında 65 yaş ve üzeri olanlar önemli bir yer kaplayacaktır. Gelecekte perakende satışın yerini almaya aday olan e-ticaret her yıl yüzde 30 büyüyen bir sektör. 2021’de global e-ticaret pazarının 5 trilyon dolar olması öngörülüyor. Dijitalleşme, üretim süreçlerini ve dolayısıyla tüm dünya ekonomisini ciddi şekilde dönüştürmeye başladı. 2022 yılına kadar dünya ekonomisinin en az yüzde 60’ının dijitalleşmesi bekleniyor” dedi.
“ÜYELERİMİZ İÇİN, DİJİTAL DÖNÜŞÜMLE KÜRESEL REKABETTE ÖNE ÇIKMALARI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Eskinazi,“İhracatçılar olarak biz de bu durumdan müstesna değiliz. Bütün pazarlama ve satış kanallarımızı dijital hala getirmemiz gerekiyor. Ege İhracatçı Birlikleri olarak, Haziran ayında Türkiye’de ilk olarak gerçekleştirdiğimiz Shoedex Sanal Fuarı ve Dubai Sanal Heyeti ile bu dönüşümün ilk adımlarını attık. Önümüzdeki günlerde gıda sektörüne yönelik düzenleyeceğimiz Sanal Fuar ve sektörün yoğun ilgisi nedeniyle yenisini düzenleyeceğimiz Shoedex ve Hollanda’ya yönelik hazır giyim sanal ticaret heyetiyle bu adımlarımızı büyütüyoruz. Bünyemizde oluşturduğumuz dijital dönüşüm ekibi, ihracatçılarımızın tüm hizmetleri sanal ortamda alması, pazarlama ve satışlarını çevirimiçi gerçekleştirebilmeleri için yoğun mesai harcıyor. Dolayısıyla; biz üyelerimiz için, dijital dönüşümle küresel rekabette öne çıkmaları için çalışıyoruz.”
“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE DAHA HİBRİT VE ESNEK MODELLER GÖRECEĞİZ”
Serdar Kuzuloğlu ise dijitalleşmenin bölgesel olmaktan çıkıp dünyanın her yerine yayılan eylemler dizisi olduğunu ve inovasyonla beraber lojistiğin de yeniden inşa edildiğini anlarak, “Pandemi bize yapay zeka, yeni nesil lojistik hizmetleri, yenilikçi ürünler, yeni iş yapış şekilleri ve uzaktan çalışmanın mümkün olduğunu gösterdi. Önümüzdeki dönemde daha hibrit ve esnek modeller göreceğiz. Değişim bitmedi. Temel ihtiyaç kavramının değiştiğini gördük. Ürünlerde küresel bir rekabet başladı. İthalat ve ihracatta ticari duvarlar, ticaret sınırlamaları ve engellemeler, yüksek vergiler yaşandı. Ürünlerden beklentilerimiz ve önceliklerimiz değişti. Hijyen hepimizin temel beklentisi haline geldi. Marka iletişiminde dijitale mecbur kaldık geleneksele ihtiyaç kalmadı. Satın almada sosyal mecralardaki fenomenlerin söyledikleri belirleyici oldu. Büyük marka ve zincirlere güven tazelendi. Yerli ve milli kavramı dünya ölçeğinde gündemde yer edindi. Birçok ülke kapılarını kapattı.”
“İNSANLAR ARTIK AVM’LERE ALIŞVERİŞ YAPMAK İÇİN GİTMİYOR, İNTERNETTEN ALIYORLAR”
Kuzuloğlu, “Endüstri 4.0’ın bu yüzden önemli olduğunu gösterdi. Bugünkü küresel düzeni kuran temel yapı taşı lojistik. Dünyanın her noktasına 1,5 günde erişebildiğimiz bir çağ, her fikri her şirkete ortak bir rekabet düzeni getirdi. En hassas ürünler bile günler bazında akşamüstünü bulmadan satışa gelebiliyorsa eski argümanları savunamayız. Raflarda ortalama 9 bin ürün vardı şu an 40 bin var. Ortalama bir aile 150 kalem ürün tüketiyor. İnsanlar artık AVM’lere alışveriş yapmak için gitmiyor, internetten alıyorlar. Lojistik optimizasyonda artık algoritmalar ve yapay zeka söz konusu. Marka yaratmak zorundayız. Markalar ayakta kalır, ürünler değil. Marka satın alınır, bağlılık yaratır. Marka hatırlanır, ürün unutulur. Fiyatla rekabet etmek yerine fayda ile rekabet etmeliyiz.”