DOĞRUHABER

Türkiye’nin gündemini uzun süre meşgul eden ve mağduriyetlerinin giderilmesi için birçok Sivil Toplum Kuruluşu, Siyasi Partinin destek verdiği Genç Evlilik Mağdurları hala çözüm bekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan dâhil birçok yetkiliyle konuşan mağdurlar, kendilerine söz verildiği ancak bu sözlerin tutulmadığını ifade ediyor. Sapkınlığı ve ahlaksızlığı alenileştirmek isteyen azınlığın tepkilerinden korkan hükümet söz verilen yasayı sürekli erteliyor. Eşleri iftiraya uğrayan kadınlar ve kamuoyu bir an önce söz verilen yasanın çıkarılmasını bekliyor.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE GÖRÜŞMÜŞLERDİ

2019 yılı Şubat ayında Meclis’e giderek hem muhalefet partileriyle hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen kadınlar, mağduriyetlerinin giderilmesini istemişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ile yaptıkları görüşme neticesinde sorunlarının çözümü için tasarının hazırlandığını ancak gerekli işlemlerin seçim öncesinde bitmeyeceğini, yaşanan mağduriyetin seçim sonrasında çözüme kavuşturulacağı sözünü almışlardı. Ancak seçimlerin üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen bir adım atılmadı. Görüşme sonrası bilgi veren Sevim Eraydın, "Biz genç evlilik mağdurları olarak 37 kişi Meclis'e giderek bizzat Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile görüştük. Kendisine yaşadığımız mağduriyet hakkında bilgi verdik. Bize konu hakkında çalışma yaptıklarını, gerekli hazırlıkların seçim öncesine yetişemeyeceğini ve seçimden sonra konunun çözüleceğini söyledi. Ayrıca konu ile ilgili CHP’li vekillerle de görüştük. Konuya dair önlerine önerge geldiğinde imzaya hazır olduklarını söylediler." demişti.

SÖZLER UNUTULDU

Ancak bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği sözlere rağmen aradan geçen sürede bir adım atılmadı. Bu sürede birçok kanun Meclis’ten geçerken Genç Evlilerin mağduriyeti adeta görmezden gelindi. İnfaz yasasında da genç evliler için bir düzenleme yapılmadı. Bazı taslak metinler basına ve sosyal medyaya servis edilse de sapkın bir azınlığın tepkisinden korkan AK Parti ve MHP grubu genç evlilere yönelik düzenlemeyi Meclis’e getiremedi. Baro yasası, infaz düzenlemesi ve daha birçok yasa teklifi Meclis’e sunulurken bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söz verdiği mağdurlar görmezden gelindi.

MAĞDURLAR SÖZLERİN TUTULMAMASINA TEPKİLİ

Eşi Feyyaz Şendil ile önce dini ardından ise anne-babasının rızasıyla resmi nikah kıydığını belirten Tutku Şendil,  "İlk başta rıza göstermeyen annem şikayetini geri aldı. Annem şikâyetini geri aldıktan sonra kamu davası açılmış. Bu davaların ikisinden 'alıkoyma' ve 'zorla tutulma' suçlarından beraat aldı. Cinsel istismardan dava açıldı. 2012 yılında ilk kızıma hamile kaldım. Hamile olduğuma dair belgeler götürdük, evlendiğimize dair evlilik resimlerimizi götürdük. Benim o zaman hala yaşım tutmadığı için resmi nikah yapamamıştık. O süreçte bebeğimi düşürdüm. 2015 yılında bir bebeğimiz oldu. Aynı yılın kasım ayında gece saatlerinde eşimi gözaltına aldılar. Biz dosyayı temyize yollamıştık. Aradan 6 sene geçmişti, sonra onaylanmış. Sonra eşim cezaevine götürüldü. 5 senedir cezaevinde yatıyor. Şu an çocuklarımın babası tecavüzden yatan sapıklarla aynı sabıkada ve bunu biz ileride çocuklarımıza nasıl anlatacağımızı bilmiyoruz." Eşinin, koronavirüs sürecinde cezaevinden izne geldiğini aktaran Tutku Şendil, "Kızım babasının temelli geleceğini sanıyor. Kızım epilepsi hastası. En son 4 ay önce babası izne gelmişti, babasının gideceği gün kızım kriz geçirdi, bayılmıştı. Şimdi tekrar geri döneceğini henüz söylemedik. Artık bize verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz." dedi.

 “BİZ SUÇ İŞLEMEDİK GENÇ YAŞTA EVLENDİK”

Diğer bir acılı mağdur eş Gamzenur Eraydın,“16 bin çocuk mağdur büyüyor, babasız büyüyor. Biz suç işlemedik. Sadece erken yaşta sevip evlendik. Aile kurmanın bedeli bu kadar ağır olmamalı. Biz bunu hak etmedik. Yıllar sonra gelen cezalar bizim yuvamızı yıkıyor. Bizleri korumuyor. Eşlerimizin psikolojileri bozuldu. Cezaevinde tecavüzcülerle aynı koğuşta kalıyorlar çünkü. Ve yıllar sonra cezaların gelmesi bizim yuvamızı yıkıyor. Bizi korumuyor dediğim gibi. Çünkü biz o 5-6 yıl 10 yıl içerisinde bizim ikişer üçer çocuklarımız oluyor. Ve eşlerimizi alıp götürdüklerinde biz çocuklarımızla dışarıda mağdur kalıyoruz. Çünkü bize sahip çıkacak kimsemiz yok. Kimse bize sahip çıkmıyor. Dediğim gibi 8 bin aile 8 bin anne dışarıda eşlerimiz cezaevinde 16 bin çocuk da mağdur. Biz sizden yardım istiyoruz. Elimizden tutmanızı istiyoruz. Biz çığlık atıyoruz ama bizim çığlıklarımızı kimse duymuyor artık.  Benim eşim cezaevine girdikten sonra benim kalp rahatsızlığım başladı. Tansiyonum çıktı, astımım var. Epilepsi rahatsızlığım var şu anda.” ifadelerini kullandı.

"ÇOCUKLARA HEM ANNE HEM DE BABALIK YAPMAK KOLAY DEĞİL"

2 çocuk sahibi olan bir başka mağdur Ayşe Erdoğdu ise şöyle konuştu: "2012 yılının haziran ayında 15 yaşındayken evlendim. Eşim o zaman 21 yaşındaydı. 2014 yılında resmi nikâhımızı yaptık. 1 ve 2 yaşında iki oğlum var.  2012 yılında açılan dava sonrasında eşim cezaevine girdi. 7 ay içeride kaldıktan sonra resmi nikâh yapma şartı ile serbest bırakıldı. Nikâhımızı yaptık ama ardından tekrar dava başladı. Uzun süre devam eden mahkemelerin sonucunda 6 yıl 4 ay aldı. Eşim 14 Ocak 2019’da tutuklandı. Dışarıda hayatım çok zor devam ediyor. 2 evladıma hem anne hem baba olmak zorundayım. Onlara, eşime bakmak zorundayım. Çocuklarım küçük olduğu için çalışamıyorum. Faturalarımı ödemekte zorluk çekiyorum. Devletten herhangi bir yardım da alamıyorum.  Çocuklara hem anne hem de babalık yapmak kolay değil. Yaşamayan bilemez."

GENÇ EVLİLİK MAĞDURLARI NEDİR?

Yasal sınır olan 18 yaşının altında evlendikleri için 'çocuk istismarı'ndan yargılanıp haksız yere cezalandırılan aileler, kamuoyunda 'genç evlilik mağdurları' olarak biliniyor.  Tam olarak sayıları bilinmemekle birlikte 8 bin ailenin bundan muzdarip olduğu düşünülüyor. 16 bin çocuğun ise babasından ayrı bir şekilde büyüdüğü ifade ediliyor. Aralarında resmi nikah bulunmasına ve kimileri hakkında herhangi bir suç duyurusu bulunmamasına rağmen 18 yaşından küçük yaşta evlendikleri için aileler cezalandırılıyor.