2020 yılında Suriye'de Beşar Esed rejimi kontrolündeki bölgelerde intihar sayısı önemli ölçüde arttı. İntihar oranları erkeklerde 86'ya, kadınlarda ise 30'a ulaştı.

Bu yılın ilk yarısında en fazla intihar vakası 23 kişi ile Halep'te yaşanırken, Lazkiye 18 vaka, Şam ve Humus 14, Hama 10, Suveyda 9, Tartus 7, Dera 2 ve Kuneytra'da 1 vaka olarak kaydedildi.

İntihar vakalarındaki artış

Esed rejimine bağlı Adli Tıp Kurumu Genel Müdürü Zahir Hacco, yıl başından bu yana 116 intihar vakasının kaydedildiğini söyledi.

Hacco, yerel kaynaklara yaptığı açıklamada, ''Bu yıl içindeki intihar vakalarının 2019 yılına istinaden bir artış içinde olduğunu, geçen sene 124 vaka kaydedildiği göz önüne alındığında bu yılın sona ermesine henüz 4 ayın olduğu ve bu sürenin geçen yıl kaydedilen intihar sayısının aşılması için yeterli olduğunu'' sözlerine ekledi.

İntihar türleri

Suriye'de Esed rejimi kontrolündeki bölgelerde kendi hayatına son veren kimselerin intihar etmek için pek çok yola başvurduğu söylenirken, kendini asarak öldürenlerin sayısı 47, silahla intihar sayısı 27, yüksekten atlayarak intihar edenlerin sayısı ise 18 olarak belirtildi.

Yetkililer kendi kendini zehirleme gibi başka yöntemlerin de kullanıldığını ifade etti.

İntihar edenlerin çoğu gençlerden oluşuyor

Kaydedilen son intihar vakaları incelendiğinde canına kıyan önemli bir kısmın genç kesimden olduğu dikkat çekti.

Bu ayın başında Humus vilayetinde üç intihar meydana gelirken 15 yaşındaki bir çocuk, ailesinin evinde kendini asmış halde bulundu.

Aynı şekilde PKK kontrolündeki Haseke vilayetinin Hol kentinde nörolojik rahatsızlıklar yaşayan 3 çocuk sahibi 25 yaşındaki bir genç, kendisini tabancayla başından vurarak hayatına son verdi.

Üçüncü intihar Dera'da el Kusur mahallesinde meydana geldi ve 20 yaşında bir genç kendini asarak intihar etti.

İntihar sebepleri

Rejim kontrolündeki bölgelerde yaşayan Suriyelilere yönelik ekonomik ve fiziki baskılar nedeniyle intihar oranları gittikçe artıyor. 

Birçok uzmanın ''Suriye sokaklarını kasıp kavuran baskılar ve iktidarsızlık nedeniyle intiharların arttığı'' uyarısında bulunması dikkat çekiyor.

Psikolojik danışman Samar Bedruddin, yerel kaynaklara verdiği demeçte, "İntiharın nedenleri ve güdüleri çok yönlüdür, bunlardan en önemlileri bireyin yaşadığı sosyal ve ekonomik baskılardır ve bu da onu intihar durumuna götürür." ifadelerini kullandı.

''Suriyeliler, 8 yılı aşkın süredir devam eden savaşın akabinde gündelik ihtiyaçlarını karşılamakta oldukça zorlanıyor. Bireyin çaresizlik durumunun bir sonucu olarak intiharların artması, işsizlik ve getirilerindeki düşüş gibi mali bir durumdan ya da aileyi geçindirememe veya bireyin savaş sırasında parasını ve geçim kaynağını kaybetmesi gibi sebeplerden kaynaklanıyor olabilir. Suriyeli ailelerin çoğu şiddetli duygusal baskılar yaşıyor ve bu durum kişileri intihara itebiliyor. Burada ise doktorun ve psikolojik danışmanın rolü ön plana çıkıyor ancak Suriye'de mevcut şartlarda böyle bir imkan yok.''

Suriye, 2010 yılı sonuna kadar dünyada intihar oranlarının en düşük olduğu ülkeler arasında yer alırken son yıllarda savaş öncesi yıllara göre intihar oranları bir hayli arttı.

Savaş sonrasında vakalar artmaya başlarken  2015'te bu oran zirveye ulaşmış ve 130 ila 135 arasında intihar vakası kaydedilmişti.

Kaynak: Mepa News