• DOLAR 34.656
  • EURO 36.369
  • ALTIN 2928.271
  • ...
İçimizdeki Charlie Hebdocular!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Yusuf Can – Haber Yorum

Bu derginin yayın politikası (daha doğrusu kuruluş amacı) sadece Hz Peygambere iftira ve hakaret üzerine kurulmuş.

Her fırsatta bu çirkin emelini gerçekleştirmek için girişimde bulunuyor.

2015 yılında birkaç kişinin saldırısına uğramış, çirkef yayınlarına birkaç yıl ara verdikten sonra şimdi tekrar sahne alarak saldırıya sebep olan karikatürleri tekrar yayınlayacağını söylemeye başlamış.

Anlaşılan o ki bu tür kuruluşların tamamen kapatılması gerekir. Öyle ki bir daha insanların kutsallarına hakaret etmesinler…

Ancak bu dergi Fransa’da bulunduğu için C.Başkanı Macron direkt konuya dâhil olup şu açıklamada bulundu.

"Fransa'da basın özgürlüğü var. Biz gazetecilerin editöryel seçimleri hakkında yorum yapamayız" 

Burada, Fransa’nın sömürgelerinden, işlediği kıyımlardan, halihazırda Afrika’da kontrol ettiği 15 ülkede yürüttüğü insanlık dışı politikalardan, Paris sokaklarında gösteri yapan Sarı Yeleklilere yapılan polis şiddetinden…bahsetmeye gerek yok.

Asıl bahsedilmesi gereken konu;

İçimizdeki Charlie Hebdo’cu zihniyet.

Merak ediliyordur şimdi. Bu defa nereden ortaya çıktı rezil zihniyet diye!

Yıllar önce Charlie Hebdo’nun alçaklığını yapıp o rezil karikatürleri basmaya hazırlanan yayın organı vardı.  Paris'teki saldırının hemen akabinde

"Hepimiz Charlie Hebdo'yuz!" diye manşet atarak safını ve mücadele çizgisini göstermekten çekinmeyen  Cumhuriyet Gazetesi ve onun fikirdaşları konu İslam'a, Hz Peygamber'e saldırı ve hakaret olunca ne hikmetse hemen "Düşünce ve ifade özgürlüğüne" sığınırlar.

2015'deki saldırının akabinde Avrupa'lı liderler ya da Haçlı Koalisyonu Hz Peygambere hakaret edip iftira atan aşağılık Charlie Hebdo'cular için Paris'te kol kola girerek sözde modern dünyanın "Düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmuşlar ve öldürülen aşağılıkları anmışlardı. 

Ne yazık ki o gün orada iktidar partisinin o günkü başbakanı da bulunuyor ve Sarkozy'lerle kol kola poz veriyordu.

Bu yürüyüşün fıkhi- uhrevi boyutu bir yana siyasi olarak ifade ettiği anlam tam da Türkiye'deki Laik-Kemalistlerin arzuladığı gibi Batı'ya "Biz yanınızdayız!" mesajı idi.

O günkü yürüyüşte bol bol "Hepimiz Charlie Hebdoyuz!" sloganları atılmış, afişler taşınmıştı...

Bu tablonun vahameti o gün iktidara yakın basın yayın organları tarafından görülmek istenmemişti.

Yine kimse çıkıp "Sizin kutsallarınıza (Laiklik, kemalizm,beşeri yasalarınz...) hakaret edilmesini düşünce veifade özgürlüğü olarak addediyor musunuz?" diye sormadı sormuyor.

Charlie Hebdo Dergisi 2015'deki saldırıdan sonra "Bir daha Hz Muhammed ile ilgili karikatür yayımlamayacağını ilan etmesine rağmen birkaç gün önce bu kararından vazgeçip saldırıya sebep olan karikatürleri tekrar yayınlayacağını belirtti.

Dergiyi bu kararı almaya iten sebep ne bilinmiyor.

-Belki de bir yerlerden talimat almıştır,

-Belki yeniden İslam'a ve bazı gruplara yapılacak büyük bir operasyon için kullanılacaktır, 

-Belki"Artık kimse bize saldıramaz  emniyetteyiz" diye düşündükleri içindir

-Belki farkında olmadıkları büyük bir oyunda küçük bir aparat olarak kullanılıyorlardır.

Sebep her ne olursa olsun Charlie Hebdo ve o zihniyet Müslümanlar tarafından daima lanetlenecektir.

Hz Peygambere hakareti düşünce  ve ifade özgürlüğü  kapsamında değerlendiren Macron gibileri de.

Ne yazık ki Türkiye'de bu tür vakalar sayılamayacak kadar çok.

Bunlardan biri de yaptığı yorumla sosyal medyada tepki çeken Deva Partisi kurucularından Deniz Kullukçu isimli cahil. Batı kültürü ve felsefesinin hayranı olduğu görülen bu özgürlük aşığı siyasinin sosyal medyadaki yorumu için hüsn-ü zan ile ancak cahil denilebilir.

Cahil denmeyi hakettiği noktalar;

1-Atığı twit aşağıda görüldüğü gibi muallak. Yani Macron'u mu destekliyor, Prof Ahmet akgündüz'ü mü destekliyor belli değil

 

2-Böylesi önemli bir konuda twett atacaksan niyetini yorumun net olmazsa her kesimden laf işitmeyi hak etmişsin demektir

3-Yok eğer Macron gibi düşünüyorum demek istiyorsa o zaman bu rezillik cehaletten öte bir durum olup Deva Partisine sormak gerekir; 

Bu adam kim? Onu bu makama kim neden getirdi? Bu adamla ilgili bir işlem yapacak mısınız?

Toplumda birilerine hoş görünmek uğruna Hz Peygamber(s.a.v) efendimize Macron gibi yaklaşan nice seviyesiz ve hadsiz sözde özgürlük hayranı mankurtların medya ve siyasette bulundukları biliniyor

Zihnen MANKURTLAŞMIŞ insanların kol gezdiği,  mevki makam sahibi kılındığı bu ülkede vatandaşların dini değerlerini hala koruyor olmaları ancak yüce Allah'ın bir lütfu olarak açıklanabilir.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir