Kolon Kanserinde erken teşhis hayat kurtarıyor
Kolon kanseri en çok görülen kanser türleri arasında üçüncü sırada yer alıyor. Belirti vermeyen ve yavaş ilerleyen hastalık özellikle 50 yaş ve üzerindekileri tehdit ediyor. Uzmanlar, kolon kanserinde erken teşhisin önemli olduğunu vurgularken, erken teşhis de başarı şansının yüzde 95 olduğu belirtiliyor.
MERSİN-Kalın bağırsak kanseri olarak bilinen kolon kanseri 50 yaşından sonra görülen kanserler içinde sıklık derecesi açısından önemli bir yer tutuyor. Düzenli sağlık taramaların yapıldığı toplumlarda ise kolon kanserlerinde ciddi bir oranda bir azalma söz konusu. Bu da erken tanının önemini bir kez daha gösteriyor.
4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle açıklama yapan Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Züleyha Çalıkuşu, Kolon kanserinin tarama testleri ile kolaylıkla saptanabilen ve poliplerin çıkarılması ile de büyük ölçüde önlenebilen bir hastalık olduğunu belirtti. Önemli olanın erken teşhis olduğunun altını çizen Doç. Dr. Çalıkuşu, \"ABD` de her yıl yaklaşık olarak 30 bin kişinin hayatı kurtarılabiliyor. Erken tanı konulduğunda başarı oranı yüzde 95` lere ulaşıyor. Ancak ülkemizdeki hastaların sadece 5` te 1` inde erken evrede tanı konulabiliyor\" dedi.
Kanser Türlerinde En Yaygın Olanı Kolon Kanseridir
Kanser türleri arasında en yaygın olanlardan biri olan kolon kanserine dünyada her yıl 1 milyon, Türkiye`de ise 6 bin kişinin bu hastalığa yakalandığını belirten Doç. Dr. Çalıkuşu , \"Kolon kanseri ülkemizde erkeklerde akciğer, prostat ve mesane kanserinden sonra 4. sırada, kadınlarda ise meme kanserinden sonra 2. sırada görülmektedir. Ülkemizde kolon kanserine yakalananların maalesef yarısı hayatını kaybediyor. Erkeklerde biraz daha sık görülmektedir, erkek / kadın oranı 1.3 dür. Kolon kanseri herhangi bir yaşta ortaya çıkabileceği gibi hastaların yüzde 90`ından fazlasında 40 yaşın üzerinde ortaya çıkıyor. Hastalığı en sık görüldüğü yaş ise 60` lı yaşladır\" diye konuştu.
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Züleyha Çalıkuşu, şöyle devam etti: \"Kalın bağırsak kanseri bağırsak poliplerinin büyümeleri ve kanser içeren dokuya dönüşmeleri ile oluşuyor. Kolay belirti vermeyen ve yavaş büyüyen bir kanser türü olan kolon kanserinin geç ortaya çıkan belirtilerini şöyle sıralamak mümkün:
Kabızlık
İshal
Bağırsak alışkanlığının değişmesi
Karın ağrısı
Dışkıda kan
Ağrılı dışkılama
Yeterince boşalamama hissi
Sebebi bilinmeyen ani kilo kaybı
Doç. Dr. Züleyha Çalıkuşu, belirtiler ortaya çıktığında, kanseri oldukça ilerlemiş sayıldığı için özellikle risk grubundaki kişilere düzenli kontrollerini aksatmama konusunda uyarılarda bulunuyor.
Tanı Yöntemleri
Yapılan araştırmalar, bugün kolon kanserinin taranabilir ve önlenebilir bir kanser olduğunu ortaya koyuyor. Erken tanıyla hastalığa bağlı ölüm oranlarını önemli ölçüde azaltıyor. Doç. Dr. Çalıkuşu, kolon kanserinde kullanılan tanı metotları hakkında şu bilgileri veriyor:
Dışkıda kan testi: Dışkı laboratuvardan alınan özel bir kağıda konarak ve laboratuvarda inceleniyor. Bu testle dışkıda görülmeyecek kadar az miktardaki kanamanın özel bazı testlerle saptanması amaçlanıyor.
Sigmoidoskopi: Bu incelemede doktor, video görüntüleme cihazına bağlanmış olan bir tüple kalın bağırsağın alt kısmını inceliyor.
Kolonoskopi: Kalın bağırsağın tümünün incelenmesini içeren bir yöntem. Kolonoskopinin de mammografi gibi tarama amaçlı olarak yaptırılması öneriliyor. Doktorlar 50 yaşın üstündeki kişilerin risk durumuna göre 2-5 yılda bir kolonoskopi yaptırması görüşünde birleşiyorlar. Polip saptandığında işlem sırasında çıkarılıyor ve incelenmek üzere patolojiye gönderiliyor. Bir kez polip alınan kişinin daha sonra kolonoskopi ile izlenmesi gerekiyor.
Sanal Kolonoskopi: Tomografi cihazından elde edilen bilgilerin, özel bilgisayarlarla endoskopik görüntülere dönüştürülmesi şeklinde tanımlanan sanal kolonoskopide barsağın tümü görüntülenebiliyor. Sanal kolonoskopi bir cm den daha büyük poliplerin tanısını kolonoskopi ile benzer doğrulukla yapabiliyor. Ancak kalın barsak iç yüzeyinin hastalıklarının tanısı, poliplerin çıkarılması ve parça alınması için standart kolonoskopi yine de gerekebiliyor.
Biyopsi: Bağırsaktan bir parça alınarak mikroskop altında inceleniyor.
Tedavi
Ameliyat, kolon kanserinin başlıca tedavisini oluşturuyor ve en çok kullanılan metotların başında geliyor. Ameliyatla tüm kanserli dokunun temizlenmesi hedefleniyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Züleyha Çalıkuşu, operasyonda, görünen tümör dokusunun çıkarıldığı durumlarda bile tümörün barsak katmanlarına ve lenf bezlerine yayılımına göre bazı hastaların kemoterapi ve radyoterapiye ihtiyacı olabileceğini belirterek şunları söylüyor: \"Kemoterapi ve radyoterapi ile gözden kaçabilecek kanser hücrelerinin de yok edilmesi hedefleniyor.\"
Erken Teşhis Önemli
Kolon kanserinin erken teşhisle önlenebildiğine dikkat çeken Çalıkuşu şöyle devam etti:
\"Kalınbağırsak kanserlerinin %80 den fazlası bağırsaktaki polip denilen yapılardan kaynaklanırlar. Polipler bağırsağın iç yüzünde oluşan, bağırsak içine doğru uzanan yapılardır. Kalın bağırsakta polip bulunma olasılığı yaş ilerledikçe artmakta, 50 yaş üzerindeki insanların %25-30 unda, 70 yaşındaki insanların da yaklaşık yarısında polip bulunmaktadır. 50 yaşından itibaren yapılan tarama testleriyle bağırsak kanser öncüsü poliplerin saptanarak çıkarılması hayat kurtarıcıdır. Düzenli sağlık taramaları yapıldığında toplumlarda kolon kanserinde ciddi bir azalma olduğu ortaya çıkmıştır. 50 yaşından itibaren toplumdaki herkesin bir kez kolonoskopi ve daha sonra her yıl dışkıda kan testi yaptırması gerekiyor. Ailesinde kolon kanseri geçirmiş olanlar tarama testlerine daha erken yaşta başlamalıdırlar. Sigara ve alkol kullanımı her kanser türünde olduğu gibi kolon kanserinde de önemli oranda riski arttırmaktadır.\" dedi. (A. Hakim Kurt-İLKHA)