Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz

ARAP ŞEYHLERİ SİYONİST GRUPLAR TARAFINDAN KONTROL EDİLMEKTEDİRLER

BAE ve İşgalci israil arasındaki normalleşme antlaşmasından sonra gözler diğer Arap Emirliklerine çevrildi. Arabistan tavrını net olarak belirtti ama, arka planda BAE gibi S. Arabistan’ın da İşgalci israil ile birlikte hareket ettiği artık bir sır değildir. Filistin ise İşgalci israil ve Arap ülkeleri arasındaki gizli ittifakların içinde yer alan bir mesele değildir. Filistin meselesini ayrı bir konjöktürde ele almaktadırlar. Öyle olmasaydı Arap dünyası İşgalci israil-Filistin meselesini bugüne kadar on defa çözerdi. Arap ülkelerindeki Şeyhler, Batı’nın ürünü ve dolayısıyla bugün Siyonist gruplar tarafından kontrol edilmektedirler. Aksini söyleyen varsa, ispatlamak zorundadır. Körfez ülkelerindeki hangi emirliği alırsanız alın Suudi Arabistan buna dahildir, hemen hemen tüm Emirler ve veliahtlar Batı’da eğitimden geçmiştir. Bu eğitim sıradan üniversiteler veya kolejler değildir, özel İngiliz Kraliyet ailesinin kontrolündeki okullardır. Gerisini siz düşünün... Ne var bunda diyenlere şu örneği verebiliriz. Osmanlıyı yıkarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda yetişen nesile bir bakın her şey daha net anlaşılacaktır.

İşgalci israil’in ilk olarak BAE ile normalleşme anlaşması yapması manidardır. Çünkü, BAE, CIA tarafından izlenmeyen tek ülke konumundadır. Yani, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı CIA, BAE yöneticilerine tam güveniyor demektir. Dolayısıyla, İşgalci israil-BAE arasındaki normalleşme sürecinde ABD büyük rol oynamıştır. Bu anlaşmada büyük rol oynayan diğer bir figür ise Muhammed Dahlan’dır. Hemen söyleyelim, Dahlan, Filistin Fetih hareketi içindeki çalışmaları nedeniyle genç yaşta İşgalci israil hapishaneleri ile tanıştı. Dahlan girdiği İşgalci israil hapishanelerinde İbranice öğrendi. Ayrıca, Dahlan hapishanedeyken MOSSAD ile çok iyi ilişkiler kurdu ve büyük olasılıkla gizli ajan olarak piyasaya sürüldü. Dahlan’ın hayatı bundan sonra tamamen değişti. 1993'teki Oslo Anlaşması'nın ardından Gazze'de oluşturulan 20 bin kişilik Filistin Önleyici Gücü'nün başına geçerek CIA ve Mossad'ın yanı sıra Arap ve batılı istihbarat servisleriyle sürekli temas haline giren Dahlan, Filistin lideri Yaser Arafat ile rekabet etmeye başladı. Hakkındaki "Arafat'ı öldürdüğü ve görevi süresince zimmetine geçirdiği paralarla bir servet elde ettiği" iddiaları nedeniyle Dahlan, 2011'de Batı Yaka'yı terk ederek BAE'nin başkenti Abu Dabi'ye yerleşti. Dahlan’a Abu Dabi'de Veliaht Prens Muhammed bin Zayed, Al-Nahyan’a sahip çıktı ve ardından Al-Nahyan, Zayed’in danışmanlığı görevine getirildi. Şimdi kendiniz bir düşünün... Dahlan, Filistin’den, Arafat'ı öldürdüğü ve görevi süresince zimmetine geçirdiği paralarla bir servet elde ettiği iddiaları nedeniyle sürgün ediliyor, Muhammed bin Zayed Abu Dabi’de ona sahip çıkıyor. Muhammed bin Zayed ise İngiliz Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisinden mezun olan biridir! Bu insanların İşgalci israil ile normalleşme anlaşması yapmasına şaşırmamak lazım. BAE’nin yerinde Suudi Arabistan da olabilirdi. Suudi prenslerinin çoğunun aksine eğitimini Suudi Arabistan'da tamamladığı için Muhammed bin Selman bu “şerefe” layık görülmedi. Ayrıca, Muhammed bin Selman daha Kral koltuğuna oturmuş değil ve dolayısıyla açıktan İşgalci israil ile anlaşmış olsaydı muhalif prenslere bir koz vermiş olacaktı.

BİN ZAYED BATI’NIN TÜM “GÜVENLİK TESTLERİNDEN” GEÇMİŞ KALİTELİ BİR “HAİN”DİR

Eğer, İşgalci israil ilk Arabistan ile normalleşme anlaşması yapmış olsaydı BAE net olarak karşı çıkardı. Bu, bir tür oyundan ibarettir. Arabistan şuanda iyi polisi oynamaktadır. BAE’nin ön plana çıkması Muhammed bin Zayed’in diğer Arap ülkelerinde ciddi yaptırım gücüne sahip olmasındandır. Ayrıca, Bin Zayed Batı’nın tüm “güvenlik testlerinden” geçmiş kaliteli bir “hain”dir. Muhammed bin Zayed danışmanı Dahlan ile birlikte Arap dünyasında epey “işler” yüreteceklerdir. Muhammed Dahlan'ın, Sudan yönetimini İşgalci israil ile normalleşme anlaşması yapmak için ikna etmeye çalıştığını iddiaları belki İşgalci israil’in diğer önemli çalışmaları gündeme gelmesin diye ortaya atılan bir iddiadan ibaret de olabilir. Belki, ABD’nin Sudan’ı bölme planına yardımcı olmak için bunu gerçekleştirmiş de olabilir. Fakat, Dahlan para ve makam için her şeyi yapar ve gelecekte BAE ve İşgalci israil’in yardımı ile Filistin’e geri dönerse şaşırmamak lazım. Dahlan’ın Filistin için yatırım yapmakta olduğu bir sır değildir. Dahlan Filistin’e dönerse İşgalci israil rahatlayacak ve Filistin sorunu farklı bir boyut kazanabilir. Olur mu böyle, her şey olabilir. Sisi’ye bakın olmuş geçmiş ve sözde Mısır’ı “yönetiyor. Sırada İşgalci israil ile anlaşmaya zorlanacak diğer Arap ülkelerini önümüzdeki günlerde kaleme alalım inşallah...