Yusuf Can –Haber Yorum

Belki Koronavirüsün çevre ülkelerde yaptığı tahribattan belki Uluslararası gündemin başka konulara yoğunlaşmasından hatta belki de İdlib ve çevresini kuşatan güçlerin dinlenme ve toparlanma ihtiyacından bu bölgeden ciddi anlamda ses çıkmadı.

Tabii şimdiye kadar.

Çünkü yaşanan gelişmeler çok yakın bir zamanda İdlib’den tüm çevre ülkeleri etkileyecek çatışma haberlerinin çıkmasına ramak kaldığını gösteriyor.

Neden mi?

Küresel Pandemi süreciyle birlikte İdlib’e saldırmak üzere olan Baas Rejimi ve ona yardım eden güçler, saldırı planlarını askıya almış ancak “Öyle ya da böyle İdlib’in düşman ve terörist güçlerden temizleneceği” tehdidini savurmaktan geri durmamışlardı.

Birkaç gün önce basına düşen haberlerde Baas Rejimini destekleyen milis güçlerin İdlib çevresindeki yığınaklarını artırdıkları ve yeni bir saldırı için hazırlandıkları belirtilmişti.

Baas Rejimi de basına yaptığı açıklamada “İdlib’teki teröristleri temizlemenin vakti geliyor!” diyerek işaret fişeğini çakıyordu.

Yıllardır Rusya’nın Suriye’ye askeri yığınak yapmakta olduğu bilinen bir gerçek.

En son geçen hafta Rusya, Baas bürokratlarıyla yaptıkları anlaşmayla; Lazkiye limanında 49 yıllığına sahip oldukları en verimli ve stratejik bölgelerin alanını genişleten bir anlaşmaya imza attı.

Bu anlaşmanın hemen akabinde Rusya’dan art arda kargo uçakları Lazkiye’deki hava limanlarına inmeye başladı.

En sonuncusu dün gece Türkiye üzerinden yapılan seferler oldu.

“Bölgedeki hava trafiğini takip eden kaynaklar tarafından yapılan açıklamada, Rusya'nın dün gece saatlerinde başkent Moskova'nın kuzeyindeki Chkalovsky Hava Üssü'nden Suriye'ye 7 kargo uçağıyla askeri sevkiyat gerçekleştirdiği ifade edildi.

İlyuşin İl-76 tipi nakliye uçaklarının kullanıldığı sevkiyatın bu güne kadar Rusya'dan Suriye'ye yapılan en kapsamlı sevkiyatlardan biri olduğuna dikkat çekildi.”

Tabii bu askeri nakliyelerin tek adresi Suriye değil. Lazkiye’ye inen askeri lojistiğin bir kısmının da Libya’ya, oradaki (Paralı askerlerden oluşan)Wagner’e ve isyancı Hafter güçlerine gittiği biliniyor.

Buna rağmen bu askeri yardımın büyük bölümü Suriye'deki Baas Rejiminin Lazkiye’deki Rus alanını genişletme planına attığı imzanın karşılığı İdlib’e yönelik başlatılacak büyük saldırıda kullanılmak üzere indiriliyor. Öyle ki geçen hafta yapılan anlaşmanın tam destek garantisi olsun.

Rusya, Baas Rejimi ve paydaşlarının yapacağı saldırıda hem hava gücü desteği verecek hem de Birleşmiş Milletlerdeki oturumlarda onu savunacak.

Sahnenin bir diğer yüzü de İdlib’li mazlumların yaşayacağı uzun soluklu çiledir ki kimsenin bunu hesaba kattığı veya önemsediği yok.

Ancak İdlib’de yaşanacak olası trajedinin yakın zamanda başta Türkiye’deki sosyal denge ve siyaset (olmak üzere çevre ülkelerden olan Lübnan, Ürdün ve Irak'ı da)sarsmaya sebep olacağı bilinen bir gerçek.

Batılı ülkelerin yaklaşan büyük İdlib Saldırısına alacakları tavır bir açıdan Türkiye’nin geleceğiyle ilgili düşüncelerini de ortaya koyacaklardır.

Birkaç gün önce ABD Suriye Özel temsilcisi Jeffrey’in Türkiye ziyaretinde Suriye Muhalefetiyle yaptığı görüşme ve yaklaşan Cenevre Görüşmeleri belki İdlib Saldırılarını bir süre geciktirse de yaklaşan büyük saldırıyı engelleyeceğe benzemiyor.