Hamile kadınlarda kafein tüketiminin etkileri üzerine yapılan bilimsel yayınların analizi, bu maddenin birçok olumsuz etkiyle ilişkili olduğunu ortaya koydu.

Yapılan analize göre kafein tüketen hamilelerde düşük yapma, bebeğin ölü doğması, lösemi veya düşük kilo riski daha fazla.

Kahve, çay, çikolata, alkolsüz içecekler, enerji içecekleri ve bazı ilaçlarda bulunan kafein, insanlarda zihinsel ve daha az yaygın olarak fiziksel aktiviteyi uyarıyor.

Birçok çalışma, kafeinin hamile kadınlar ve onların doğmamış çocukları üzerindeki bazı olumsuz etkileriyle ilişkili olduğunu ortaya koymuştur.

Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü (WHO) hamilelik sırasında daha az kahve içilmesini öneriyor. Bazı ülkelerin sağlık bakanlıkları ise hamile kadınların kendilerini günde 200 mg kafeinle sınırlamalarını, yani günde iki fincandan fazla sert kahve içmemelerini öneriyor.

Araştırmanın yazarı, Reykjavik Üniversitesi'nde (İzlanda) profesör olan Jack James, kafein ile hamile kadınlar üzerindeki çeşitli etkiler arasındaki ilişkiye dair maksimum bilimsel kanıt miktarını özetlemek için 1,2 binden fazla İngilizce bilimsel yayını analiz etti. Bilim adamı, kafein tüketiminin en önemli altı olumsuz etkisine odaklandı ve bunları düşük yapma, ölü doğum, erken doğum, düşük kilo, obezite veya akut lösemi şeklinde sıraladı.

Analizler, kafeinin erken doğum dışında bunlardan herhangi birine neden olma olasılığının orta derecede yüksek olduğunu gösterdi.

Prof. James, doğum öncesi kafein kurallarının ciddi bir şekilde yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Yeni Zelanda Enstitüsü'nden Jackie Anderson ise hamile kadınlar için maksimum dozun günde 200 mg kafein olduğunun düşünüldüğünü, bunun da yaklaşık iki fincan orta derecedeki kahveye denk geldiğini söyledi.

Anderson, "Ancak son kanıtlar, bunun da güvenli bir doz olmadığını ve kafeinin hamilelik sırasında tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini gösteriyor."  diye uyardı.

Hamile kadınların, papatya, zencefil veya nane içeren meyve veya bitki çaylarını tercih etmelerini öneren Anderson, her türlü enerji içeceğinden de uzak durulması gerektiğini dikkat çekti.

Araştırma sonuçları, BMJ Kanıta Dayalı Tıp bilimsel dergisinde yayınlandı. (İLKHA)