İZMİR - İzmir`de toplam kaç okul var? Herhangi bir sebeple kapalı olan okul var mı? Diğer illere göre İzmir`in eğitimdeki başarı seviyesi nedir? şeklindeki soruları İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı`ya sorduk. İşte Vefa Bardakçı`nın sorularımıza verdiği cevap…


Öncellikle size şunu sormak istiyorum; İzmir`de ilçeler de dâhil olmak üzere genel itibariyle kaç tane okul var?
Resmi bağımsız (özel) anaokulumuz 44 tanedir. İlkokulların bünyesindeki ana okullarda 824 tane de anasınıfımız var. Yeni düzenlemeye göre 750 tane ilkokul ve 471 ortaokulumuz var. Genel ortaöğretimlerimiz 179, mesleki teknik 262, din öğretimine bağlı okullarımız (imam-hatip) lise olarak 22, imam-hatip ortaokulları da 22 tanedir. Toplam olarak bizim resmi, özelleri ve diğerlerini sayarsak 2987 tane okulumuz var. Dolayısıyla İzmir`de okul sayısı bayağı fazladır. 672 bin öğrencimiz var. Okullarımızda görev öğretmen sayı da 35 bin. Yani İzmir`de eğitim anlamında anlayacağınız kalabalık bir camiayız.


Herhangi bir sebeple kapalı olan okul var mı? Ya da bir nedenden dolayı kapalı olan okullarda eğitimin aksamaması için nasıl bir önlem alınıyor?
Şimdi tabii mücbir sebeplerden dolayı zaman zaman okullarımızın başka bir yerde eğitime geçmesi söz konusu olabiliyor. Mesela geçen sene deprem güvenliği olmadığı için bazı okulları yıkmak zorunda kaldık. Bazılarının yerine yenisini yapılacak. Bazıları da güçlendirme programına alındı. Bu arada biz eğitime ara vermedik. Bu okullardaki öğrencilerimiz yakın okullara verilerek geçici bir süreliğine eğitimlerine devam ettiler. Bu şekilde birkaç okulumuz var ama eğitimlerine ara verilmiyor. Onun dışında herhangi bir nedenle merkez, ilçeler ve köyler dâhil öğretmeni olmadığı için veya herhangi başka bir nedene dayalı olarak eğitime ara verilmiş, kapatılmış bir okulumuz yok. Eylül ayında eğitim-öğretim çalışmaları nasıl planlandıysa şu haliyle de aynen devam ediyor. Öyle bir sorun yaşamıyoruz İzmir`de. Öğretmen eksikliğimiz yok hatta fazlalığımız bile var.


Hocam, ilimizin diğer illere göre eğitimde başarı seviyesi nasıldır? Bunun için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
İlleri değerlendirirken bir defa mevcut potansiyeli gözden geçirmek gerekiyor. İzmir`de şöyle bir yapı var; göç alan bir il. Belki nüfusu eskiye göre çok artmıyor. Yani durağan bir durum var ama sonuçta İzmir göç alıyor. TÜİK verilerine baktığımızda da bu belli oluyor. Bu artışın getirdiği tabi ki; Orta Anadolu`dan, Doğu Anadolu`dan veya başka bölgelerden gelen ve buranın kültürüne, yaşantısına, ekonomik hayatına ayak uydurmaya çalışan ailelerin olduğu bölgeler var. İster istemez uyum süreci içerisinde eğitimde bir kayıp oluyor. Onun dışında mesela öğretmen arkadaşlarla bizim yaptığımız bir spot analizi sonuçlarına göre konuşmak gerekirse; parçalanmış aileler İzmir`de fazla. Bu parçalanmış ailelerin çocuklarında psikolojik olarak ister istemez eğitimi de olumsuz etkileyen yansımalar olabiliyor. Hepsinde olmaz ama bir kısmında var. Mesela bizde ikili eğitim oranı ilköğretimlerde yüzde 40 civarında. Yani biz ikili öğretimi; nüfus yoğunlaşması, arsa üretememe şehrin içerisinde çok dar alanlarda küçük küçük kalmış arsalar olması nedeniyle istediğimiz eğitim alanlarını oluşturamamaktan, istediğimiz sayıda derslik üretememekten dolayı yapıyoruz. Bu büyükşehirlerin ortak kaderidir aslında. Bu oran kimi şehirlerde yüksektir, kimi şehirlerde ise düşük olabiliyor. İkili öğretimin de verdiği olumsuz yansımalar var. Onun sebebi şu; saat 15.00`e kadar eğitim yaptıktan sonra akşama saatlerine kadar sportif olsun, sanatsal olsun, dersle ilgili olsun ek eğitim desteği sağlayacak etkinlikler yaptıracak bir zaman dilimini ikili öğretimde bulamıyorsunuz. Ancak normal öğretimde bunu bulabiliyorsunuz.

Bunlar dezavantaj olarak sıralandığında İzmir`in başarısındaki kayıplar olarak görülse de, İzmir`in çok güçlü olduğu, başarılı olduğu yönler de var. Duyarlı, eğitimi çok önemseyen velilere sahibiz. Sosyo-ekonomik gelişmiş tarafı olan güçlü bölgelerimiz var. Üniversite sayımız fazla. Üniversitelerin getirdiği bir pozitif yansıma bütün şehirlerde ister istemez oluyor. Bu eğitime de yansıyor. Sanayi gelişmişlik olması, turizm bölgesi olması gibi faktörlere baktığımızda İzmir`in aslında çok artıları var. Biz güçlü yönlerden hareket edip, zayıf yönleri de güçlü hale getirmeyle ilgili çalışma yapmalıyız. Bunlara bakıldığında İzmir aslında başarılı bir il. Sınav sonuçlarına göre değerlendirdiğimizde işte şu sınava göre şurada, bu sınava göre burada dediğimizde karşılaştırdığımız diğer illerin şartları ile de İzmir`i karşılaştırmak gerekir. Yani birinci olan ilin şu bahsettiğimiz sorunları ne düzeyde? Ona bakmak lazım. Eğer bu saydığımız sorunlar yoksa zaten o ilin başarılı olmaması beklenemez.

Sınav sonuçları bu anlamda bana göre yüzde yüz doğruyu gösteren bir ölçek değil. Ama sınav sonuçlarına göre de İzmir`i değerlendirecek olursak; mesela geçen sene LYS` de 6.ncılık ve 7.nciliği var. Bu iyi bir oran. Ama bana göre İzmir her alanda ilk üçün içinde olabilir. Çünkü İzmir`in böyle bir kapasitesi var. Var olan potansiyeli enerjiye dönüştürmek, açığa çıkarmak gerekiyor. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. İzmir`de bu kadar geniş bir alanda bütün sorunları sıfıra indirgemek, sıfır bir ihtiyaçsızlıkla götürmek çok kolay değil. İnsanoğlu var olduğu sürece ihtiyaçları olacak; eğitimde de ihtiyaçları olacaktır. Önemli olan bu ihtiyaçları zamanında tespit edip, hızlı bir şekilde çözebilmektir. Biz her kesimi bir araya getirebilirsek ve herkesi harekete geçirebilirsek inanın İzmir her şeyde bir numara olur. (Yunus Şani, İlyas Yıldız - İLKHA)