Geçmiş yıllarda sınırın diğer tarafındaki terör örgütleri YPG/PKK ile DEAŞ ve uzantılarınca düzenlenen saldırılar nedeniyle sıkıntılı günler geçiren Kilis'te, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla huzura ve güvene kavuşan çiftçiler üretime devam ediyor.

Budama dönemi, hasadı ve işlenmesine kadar her evresinde yoğun emek verilen "Kilis karası" üzümün de tarladan tüketiciye uzanan yolculuğu başladı.

Yaş ve kuru tüketim için ayrıştırılan üzüm, tüccarlar tarafından alınıp fabrika ve depolara ulaştırılıyor.

Kilis Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, Suriye sınırının sıfır noktasındaki Süngütepe köyü kırsalında hasat yapan çiftçileri ziyaret etti.

Buradaki konuşmasında, kentin üzüm ve zeytin üretimiyle anıldığını belirten Kökçüoğlu, Evliya Çelebi'nin Kilis ziyareti sonrası kaleme aldığı eserde 40 çeşit üzümden bahsedildiğini ancak şu an birkaç çeşidin yetiştiriciliğinin sürdüğünü dile getirdi.

Kökçüoğlu, şöyle devam etti:

"Kilis'te yaklaşık 160 bin dekarlık alanda üzüm yetiştiriciliği yapılıyor. Bunun yüzde 35'ini Kilis karası ismiyle şehrimizle özdeşleşmiş üzüm çeşidi oluşturuyor. Onun dışında Rumi çeşidimiz var o da şıralık olarak üretiliyor. Bir üretim sezonunda Kilis'te yaklaşık 45 bin ton kadar üzüm elde ediliyor."

Kentte hasat edilen üzümün genellikle kurutmalık olarak değerlendirildiğini ifade eden Kökçüoğlu, "Bu sene üreticilerimizin yüzünün güleceğine inanıyoruz." dedi.

Kilis Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Güven Özdemir de kentte üretilen üzümlerin yurt içinde tüketilmesinin yanı sıra Rusya, İsrail, İran ve Irak'a ihraç edildiğini söyledi.

Üzümün pek çok alanda değerlendirildiğini dile getiren Özdemir, "Üzümler kurutmalık ve yaş olarak ayrıştırılır. Kurutmalıklarla pestil ve pekmez yapılır." ifadesini kullandı.

Çiftçi Hasan Kılınçoğlu da mart ayında yağan dolu nedeniyle rekoltenin biraz azaldığını ancak yine de beklentilerini karşıladığını dile getirdi.