Coronavirus salgınında vaka sayısındaki artış devam ediyor. Binlerin altına düşen vaka sayısı bayram tatili ve sonrasında tekrar binin üzerine çıktı. Vaka sayısındaki artış, hastanelerde yoğunluğu her geçen gün artırıyor.

Vatandaşların test sonucunu saatlerce beklemesini İLKHA'ya değerlendiren Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Vekili Tıp Uzmanı Fevzi Özcan, bulaş riskini en aza indirmek için hastane içinde yoğunluk oluşturmak istemediklerini belirtti.

Günlük başvuru sayısının yaklaşık 600'ü bulduğunu dile getiren Özcan, "Bu hastaların yüzde 90'ı semptomları nedeni ile kan tahlili, tomografi ve PCR testi yapılmaktadır. Sonuçları hastaya verme süreniz bir saat civarındadır. Sadece Covid-19 için tek tomografi cihazı olduğu için daha hızlı sonuç veremiyoruz. PCR testi ise, aynı gün veya 24 saat içerisinde sonuç verecek şekilde çalışmaya başladı. Kan ve tomografi sonucunu bekleyen vatandaşlarımızı hastane içerisinde maalesef bekletemiyoruz. Covid-19 şüphesiyle gelen hastalar bazen Covid-19 olmayabiliyor. Biz bu hastaları kapalı bir alanda bekletirsek Covid-19 olan bir hastanın gelmesi durumunda hastalığı bulaştırma ihtimali doğabilir." diye konuştu.

"Vatandaşların sağlığı ve virüsün bulaşmasını engellemek için en uygun yol dışarda beklemek"

Durumu ağır, nefes darlığı ve ciddi rahatsızlığı olan hastaları iç kısımda bulunan müşahede alanlarında beklettiklerini ifade eden Özcan, şunları söyledi:

Enfeksiyon kontrol uzmanları ile yaptığımız toplantılar sonunda, bu hastalığı hastanede bulaşmasını engellemek için en uygun yolun hastanenin dış kısmında kurulan brandalarla oluşturulan gölgelik bir alanda bekletmek olduğu yönünde karar alındı. Dışarda açık alanda beklemeleri vatandaşların sağlığı ve birbirlerine bulaştırmalarını engellemek için en uygun yol. Kışın ise, bu hastalarımızı dışarda bekletemeyeceğimiz için farklı bir çözüm ve daha geniş bir alanda hastane içine bu hastalarımızı alacağız.

Vatandaşa PCR testi yapılıp evine gönderilemez mi?

Vatandaşa PCR testi yapılıp evine gönderilemez mi sorusunu yanıtlayan Özcan, "Tomografi ve kan sonucunu aldıktan sonra vatandaşımızı eve gönderip, sonuçlarını biz size bildireceğiz dersek sonuç çıktıktan sonra, ilaç kullanması gereken vatandaşları tekrar hastaneye çağırmak zorunda kalacağız. Hasta hem hastaneye gelecek ve hastalık bulaştırma ihtimali oluşuyor. Değerlendirme yaptıktan sonra evine göndereceğiz, tekrar evden çağırmak zorunda kalacağız. 3 işlem yapmış olacağız. Bunu yapmak yerine, açık alanda beklemeleri çok daha uygun olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"Sağlık çalışanlarının ilk günde alkışlandığı gibi kalpten bir alkışa ihtiyacımız var"

Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının yaklaşık 4 ay boyunca evlerine gidemediğini ve bu sürede oldukça yorgun ve mutsuz düştüklerine dikkat çeken Özcan, sağlık çalışanlarına vatandaşların daha sabırlı ve iyi niyetle yaklaşmalarını istedi.

Özcan, "Doktor, hemşire, yardımcı sağlık personelleri dâhil mart ayından beri hiçbir şekilde izin kullanmadılar, her zaman hazır bir şekilde görevlerini yaptılar. Bazı personellerimiz Covid-19 kaptı, Covid-19 salgını kapan personellerimizin yerine diğer personellerimizi yerleştirdik.  Ayda 12-13 gün nöbet tutan arkadaşlarımız oldu. Bu dönemde sürekli riskli alanda çalıştıkları için kendi ailelerinden, evlerinden birçoğu uzak kaldı. Bu durum ister istemez sağlık çalışanlarının üzerinde bir gerginlik, bir mutsuzluk oluşturdu. Hal böyle iken, bazı sağlık çalışanları ile hastalar arasında ufak sürtüşmeler yaşandı. Bunların hiçbiri canını dişine takıp 7/24 çalışan sağlık çalışanlarının art niyetle yapmış olduğu bir davranış değil, bunlar tamamen basit olaylardır. Birçoğu yönetim olarak bize yansıyor, karşılıklı orta yol bulunuyor ve karşılıklı özürler dileniyor. Vatandaşların ilk günde sağlık çalışanlarını alkışladığı gibi kalpten alkışa ihtiyacımız var. Hafif bir gerginlik, stres halinde personelimizin gösterdiği tepkiye biraz daha iyi niyetli ve sakin davranmalarını istiyoruz." diye konuştu

"Vatandaşların yardımı olmaz ise bu pandemiyi atlatamayız"

Vatandaşların hastane içerisinde dikkat etmeleri gereken birkaç husus olduğuna dikkat çeken Özcan, vatandaşların başka kurumlarda gösterdiği hassasiyeti hastanede göstermediğini söyledi.

Özcan, "Ben bankaya, başka devlet kurumlarına gittim ama vatandaşlarımız bu kurumlarda gösterdikleri hassasiyetti hastanede göstermiyorlar. Markette bile çok güzel sosyal mesafeye uyuyor, sıraya geçiyorlar fakat hastaneye gelince yüksek ihtimalle stresten kaynaklı sosyal mesafe kurallarını ihlal ediyorlar. Vatandaşlarımızdan tek ricam, hastanede de diğer devlet kurumlarında da sokakta da sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına dikkat etsinler. Onların yardımı olmaz ise, bu pandemiyi atlatamayız." çağrısında bulundu.

"En geç bir ay içerisinde 10 kişilik yoğun bakım ünitesi hizmete girecek"

Yaşanan yoğunluktan dolayı Bilim Kurulu'nun da tavsiyesi ile hastaları çift kişilik odalarda yatırmak zorunda olduklarını ve bunun keyfi olmadığını ifade eden Özcan, yakında 10 kişilik yoğun bakım ünitesinin hizmete gireceğinin müjdesini verdi.

Özcan, şunları kaydetti:

"Sağlık Bakanlığının yayınlamış olduğu Cocid-19 kılavuzuna göre bazı hastalarımızı çiftli yatırmaya mecburuz, yatırıyoruz da. Bu konuda hastalarınızın itiraz etmemesini istiyoruz. Bu yaptıklarımız Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri doğrultusundadır, keyfi bir işlem değildir. Yer olmadığı durumlarda hastalarımızı çift kişilik odalarda yatırıyoruz ama mümkün olduğu durumlarda tek yatırmaya çalışıyoruz. Bundan sonra gerçekleşebilecek hasta sayısını göz önünde bulundurarak Bakanlığımızdan Sağlık Müdürlüğü vasıtasıyla talep etmiş olduğumuz 3’üncü basamak erişkin yoğun bakım ünitesi, valimizin desteği ile ihalesi bu hafta içi tamamlanacak en geç bir ay içerisinde 10 yataklı yoğun bakım ünitesi hizmete girecek." (İLKHA)