DİYARBAKIR- Diyarbakır`da Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından \"1. Alevi Konferansı\" düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Baydemir, DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk ve DTK Başkanlık Divanı Nurhayat Altun katıldı.

Alevilik sorunu ve çözümleri konusunda görüş bildirilen konferansta, Diyarbakır`ın kadim bir şehir olduğunu belirten Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır`da 8 bin yıldır yaşamın sürdüğünü ve hiçbir şekilde yaşamın kesilmediğini söyledi.

Diyarbakır Surlarının harcında, sokak ve caddesinde otuz üç inancın, çok inançlılığın ve çok dillilik olduğunu dile getiren Baydemir, \"Diyarbakır ve bu toprakları medeniyetin başlangıcıdır. Maalesef son yüz yıldır tüm inanç ve kültürler çok ciddi bir şekilde zorlukların ve baskıların altında kaldı\" dedi.

Baydemir son olarak, \"Zalimler zulümlerini ve etkilerini bir yerde inşa etmek için ilk önce o toprağı, milleti, kültürü parça parça etmek istiyor. Bundan dolayı inançlarımız kardeşliğimizdir\" şeklinde konuştu.

Baydemir`in konuşmasının ardından egemenlerin ve sömürgeci sistemin en çok çekindiği şeyin, ezilenlerin birliği olduğunu ifade eden DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, \"Ulus-devletin kurumsallaşması, aynı zamanda devletin kendi ulusunu da inşa etmesi anlamına gelmiştir. Bir diğer deyişle, ulus-devlet aygıtının inşa süreci bizzat homojenizasyondur. Ulus-devlet projesi sınırları belirli bir alanda homojen bir toplum yaratma programıdır\" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti ulus-devletinin projeleri neticesinde, Tekke ve Zaviyeler Kanunu ile Alevilerin dergâhlarının kapatıldığını söyleyen Tuğluk, \"Diyanet İşleri Başkanlığı kurularak devlet dini temelinde, Alevi inancı kamusal alandan çıkarılmıştır. Zorunlu din dersleri getirilerek Alevi çocuklara zorla Sünni-Hanefi inancı öğretilmiştir. Alevi yurttaşların inançları, kültürleri ve gelenekleri üzerindeki ağır baskı ve asimilasyon devam ediyor. Hala zorunlu din dersleri var. Hala Diyanet İşleri Başkanlığı yerli yerinde duruyor. Hala cemevleri ibadethane sayılmıyor\" ifadelerini öne sürdü.

Aysel Tuğluk`un konuşmasının ardından DTK Başkanlık Divanı Nurhayat Altun söz aldı. Aleviliğin tüm İslam coğrafyasının en büyük sorunu olduğunu iddia eden Altun, Zira Alevilik sorunu, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilip edilmemesi, okullarda zorunlu din derslerinin kaldırılıp kaldırılmaması konularını çok aşan, İslam toplumlarının en büyük siyasi, itikadi ve sosyal sorunu\" olduğunu savundu.

Aleviliğin suni İslam`ın baskısı altında olduğunu öne süren Altun, \"Aleviliğin form kazanmasında rol oynayan temel faktörlerden biri de, sürekli olarak iktidarda bulunan suni İslam`ın baskı ve kovuşturması altında bulunmasıdır. Aleviler, gerek Emeviler gerekse de Abbasiler döneminde, iktidarlar tarafından, en büyük tehdit odakları olarak algılanmış, kanıtlar değil, sadece kuşkular bile katliamlardan geçirilmeleri için yeterli sebebi teşkil etmiştir\" ifadelerini kullandı.

Sivil Cuma namazı girişiminin özünün, İslamiyet`i devletin etkinlik sahasından çıkararak gerçek toplumsal işlevine kavuşturmaya dayandığını savunan Altun, \"Emeviler döneminde, hutbelerde ehlibeyte hakaret edildikten sonra camiler terk edilmiştir. Bugün de iktidar, camilerde Kürtlere ve Alevilere hakaret ederek, milliyetçiliğin örgütlendirildiği merkezlere dönüştürme çabası içerisindedir. Suni Müslüman Kürt kesimleri bu girişime karşı sivil Cuma namazı şeklinde sergilenen tavır ehlibeytlerin tarihsel tavrıyla örtüşmektedir\" şeklinde konuştu. (Osman İçli / Emrullah Araz-İLKHA)