• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Ezan yıllarca Türkçe okutturuldu!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
İSTANBUL- Cumhuriyet kurulduktan sonra bu topraklarda 18 yıl boyunca Ezan-ı Muhammedi Türkçe olarak okutuldu. Bu yasağa karşı çıkanlar ise işkencelere maruz kalarak hapsedildi. 81 yıl önce 1932 yılının ocak ayının son günlerine denk gelen Ramazan ayında ilk Türkçe ezan Fatih camisinde okundu. 30 Ocak1932 tarihinde Fatih Camii`nde bir Ramazan ayı Hafız Rıfat tarafından okunmaya başlanan Türkçe ezan 16 Haziran 1950 tarihine kadar Türkçe olarak okunmaya devam etti. 1932 Ramazanı`nda sadece ezan değil, Kur`an-ı Kerim, hutbe ve salalar da Türkçeleştirilmişti. 3 Şubat 1932 tarihine denk gelen Kadir Gecesi`nde de, Ayasofya Camiinde Türkçe Kuran, tekbir ve kamet okundu. 18 Temmuz 1932 tarihinde Diyanet İşleri Riyaseti, ezanın Türkçe okunmasına karar verdi. Takip eden günlerde, yurdun her yerindeki Evkaf Müdürlüklerine Türkçe ezan metni gönderildi. 4 Şubat 1933 tarihinde, müftülüklere ezanı Türkçe okumalarını, buna uymayanların kati ve şedid (kesin ve şiddetli) bir şekilde cezalandırılacaklarını bildiren bir tamim gönderildi.
 
Allah öyle günleri bir daha yaşatmasın
81 yıl önce ilk Türkçe ezanın okunduğu Fatih Camisinde bu gün minarelerden insana huzur veren ve kurtuluşa çağıran "Allahu Ekber, Allahu Ekber" sesi yankılanıyor. İlk Türkçe ezanın okunduğu dönemlerin şahitlerinden İbrahim Kolbasar amca İlke Haber Ajansı(İLKHA)`na o dönemde yaşananları anlattı. Türkçe ezanın zorla okutulduğu yıllarda 14-15 yaşlarında olduğunun söyleyen İbrahim Kolbasar, o günler çok kötü günlerdi Allah bir daha bize öyle günler göstermesin diye dua ederek o dönemde yaşananları şöyle anlattı:
 
Ezan okuyanlar hapse atılıyordu
Ben 14-15 yaşlarında iken ezan Türkçe okunuyordu. O dönemde herkes içinden ezanın Türkçe okunmasına içerlenir ama dışa karşı çıkmaya korktukları için seslerini çıkarını çıkaramıyorlardı. Çünkü ezanın Arapçasını okuyanlar o dönemde jandarma ve polis tarafından hapse atıyorlardı. Örneğin bulunduğumuz (Adapazarı Hendek ilçesine bağlı Hacı Kışla Köyünde) amcam imamdı Arapça ezan okuyordu "jandarma geliyor" dediler hemen ezanı Türkçe okumaya "tanrı uludur, tanrı uludur" demeye başlardı. Ancak bazı tenha köylerde jandarma ve resmi kurumların uzak olduğu yerlerde ezan Arapça olarak okunuyordu ama yine temkinli okuyorlardı, bizim köy merkeze yakın olduğu için jandarma ve polisler sürekli uğrardı. Bu köylerde bulunan imamlar ezanı zorunlu olarak Türkçe okumaya devam ediyorlardı.
 
Yasağın kalkması bayram havasında karşılandı
Ben dahi ezanı, kameti Türkçe olarak okudum. Bu durum 1950`li yıllına kadar devam etti. Ezan Arapça okunmaya başlandığında insanlar buna çok sevindi. Gözyaşları içinde etrafa koşup birbirlerine haber veriyorlardı. Kimileri Allah`u Ekber Allah`u Ekber diyerek ezanı açıktan okuyorlardı. Yasağın kalkması bir bayram havası içinde karşılandı.
 
Kur`an dersi vermek yasaktı
O dönemlerde milleti İslam`dan uzaklaştırıp dinsizleştirmek hevesi içerisinde idiler. İnsanlar yapılan baskılardan dolayı gece yarıları kalkıp çocuklarına Kur`an`ı Kerim`i öğretmeye çalışıyorlardı. Biz Kur`an dersi aldığımızda, jandarma geliyor dediklerinde elifbamızı hasırın altına saklayarak kaçardık. Ezansız ve Kur`an`sız bir İslam yaşanmaz. Kur`an dünyada bize doğru yolu gösterir, ahirette ise bize şefaatçi olacaktır. Kur`an`sız İslam yaşanmaz. Allah`ın son kitabı Kur`an`dır. Kur`an`sız bir milletin yaşaması mümkün değildir. Bu zamanda Müslümanların Kur`an`ı çok iyi öğrenip bu zamanı iyi değerlendirmesi lazım. Bu zamanı güzel değerlendirip ibadetimizi ona göre yapmamız lazım. Allaha çok şükretmemiz lazım.
 
Bu ülkede İslam`ı ortadan kaldırmaya çalıştılar
Avrupa`nın ve Hristiyanların baskısıyla bu ülkede İslam`ı ortadan kaldırmaya çalıştılar. Bu milleti dinsiz bir millet yapmak için Avrupa`ya söz vermişlerdi. Ama Cenabı Allah buna izin vermedi. O devirde hafızlar tek tük yetişirdi. Falan yerde bir hafız var denildiğinde bütün millet oraya koşardı. İnsanlar Kur`an-ı Kerim`i dinlemeye hasret kalmışlardı.
 
Köylerde cenazeyi yıkayacak kimse bulunamıyordu
Köylerde öyle zamanlar oldu ki bir cenaze olduğunda o cenazeyi yıkayacak ve namazını kıldıracak kimse yoktu. Başka bir köyden bir hoca bulup getirirlerdi o hoca ölüyü yıkardı ve cenaze namazı kılındıktan sonra ölüyü defnederlerdi. Böyle devirler yaşadık. Allah bir daha o günleri göstermesin. Gençler sanıyorlar ki bu iş böyle gelmiş böyle devam edecek. Biz çok karanlık devirler geçirdik. Bu ülkeden İslam`ı ortadan kaldırmak İslam`ı yok etmek için haçlılar gibi seferber oldular. Onun için bu zamanın değerini bilin. İslam`ı ve Kur`an`ı öğrenin.
(Şükrü Gündüz -M. Erkan Yavuz / İLKHA)
 
 
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir