• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
AYT ve TYT tercihlerinde nelere dikkat edilmeli?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

2020-2021 eğitim öğretim yılında yükseköğretim programlarına yapılacak olan tercihlerde öğrencilerin dikkat etmeleri gereken hususlar, şartlar ve meslek seçiminde ebeveynlere düşen sorumluluklar konusunda tecrübelerini aktaran Eğitimci Avni Altın önemli tavsiyelerde bulundu.

Tercih işlemlerinde belirtilen takvim sürecinde adayların izlemeleri gereken yol hakkında bazı hatırlatmalarda bulunan Altın, “Öncelikle sınava giren arkadaşlara geçmiş olsun. Tercih klavuzu, daha önce ÖSYM’nin ana sayfasında güncel olarak yayınlanmıştı. 6 ile 14 Ağustos tarihleri arasında tercih işlemleri başlayacaktır. Özellikle bu süreçte öğrencilerin bireysel olmaktan ziyade bu işi bilen bir eğitimci veya rehber öğretmenden destek almaları şarttır. Çünkü tercihlerde dikkat edilmesi gereken birçok faktör vardır. En basitinden öğrencinin tercih edeceği alanın getirisi veya götürüsü var mı? Ya da meslek tercihinde sevdiği veya idealindeki meslekten ziyade maalesef, ileride istihdam alanı açık veya getirisi olan mesleği tercih etmek zorundayız.” dedi.

“İdealinizdeki mesleği tercih edin, ileri aşamaları da sorgulayın”

Altın, “Biz eğitimciler öğrencilere tavsiyelerde bulunurken sevdiğiniz ya da idealinizdeki mesleği tercih edin diyoruz. Fakat öğrenci idealindeki bu meslekleri tercih ettiğinde gerçek manada ileride kendisine bir avantajı var mıdır? istihdam alanı açık mıdır? sorusunu sorgulamaya çalışıyoruz. Bu sorgulamada da öğrencinin üniversiteyi bitirdikten sonra boşta kalmaktansa bir sene daha çalışıp daha güzel bir alanı tercih etmesi gerektiğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Meslek tercihi yaparken dikkat edilmesi gereken bazı konulara dikkat çeken Altın, “Meslek tercihlerini yaparken ilk 20 binde olan bir öğrenci arkadaşımız tercih yaparken yüzde 10-15 baraj puanının aşağısından ve yüzde 20-25 bin üzerinden tercih etmeleri lazım. Bu, 20 bin sıralamasında olanın 17-18 binden 25-30 bine kadar tercih aralığı yelpazesinde tercih yapması anlamına gelir. Bunu yaparken gidebileceği en düşük ve sevmiş olduğu mesleği mutlaka tercih listesinde bulundursunlar. Zaten 24 tercih hakları var. Bu haklardan ister TYT ile tercih yapılan 2 yıllık bölümler, isterse AYT ile tercih yapılabilen 4 yıllık bölümler ve isterse karma bir tercih listesi de hazırlayabilirler. İstedikleri bölümleri en öne alıp sıralaması en düşük olan bölümleri sona da yazabilirler. Yani tercih yelpazesini oldukça geniş tutmak lazım.” şeklinde konuştu.

“Tercih edilen üniversitenin olanaklarını araştırın”

Alan veya meslek tercihinin yanı sıra üniversite seçiminin de önemli olduğuna vurgu yapan Altın, “Mutlaka seçilecek üniversite de önemlidir. Bunlar içerisinde yurt-barınak imkanları, yerleşkesinin şehir merkezine yakınlık veya uzaklığı, ulaşım sorunu, üniversite ile KYK arası ulaşım durumu gibi birçok faktörü göz önünde bulundurmak lazım. Bunun için internetten üniversitenin yurt başvuruları ile ilgili durumu ve üniversite-KYK’nın bulundukları konumlar öğrenilebilir.” diye belirtti.

Tercih sürecinde anne-babaların üzerine düşen sorumluluklara değinen Altın, “Bunların yanında ebeveynlerin öğrenci üzerindeki etkisine dikkat çekmek lazım. Çünkü sınav sonrası intihar vakalarının çoğalması, sevdiği veya istediği alana yerleşemeyen öğrencilerin birçok olumsuz durumlarla karşılaşmasına şahit olabiliyoruz. Bu durumun oluşmaması için ebeveynlerin öğrenci üzerindeki baskı mekanizmasını mümkün olduğunca en aza indirmek lazım.” dedi.

“Meslek seçimi öğrencilere bırakılmalı”

Altın, “Baskıdan kasdettiğimiz; bir sene daha hazırlanmak isteyen öğrencilere o hakkın tanınması, hazırlanmak istemeyen öğrencilere de sevdiği meslek seçiminin öğrenciye bırakılması, bu alanda öğrencinin özgürlüğünün kısıtlanmaması gerekir. Bu konuda öğrenciler biraz daha rahat bırakılırken elbette aile içerisinde istişareler yapılarak tercihlerde bulunmak daha sağlıklıdır. Özellikle tercih sürecinde ebeveynler kendi belirledikleri değil, öğrencinin idealindeki veya hedefindeki mesleği tercih etmesinde olanak sağlamalıdırlar.” ifadelerini kullandı.

Ebeveynlerin öğrencilere olan müdahale edilmemesi hususundaki önerileri örneklendiren Altın, “Örneğin; öğrencinin el becerisi olan resim veya müzik öğretmenliği yerine sınıf öğretmenliği, diş hekimliği veya hemşirelik gibi meslekleri lanse etmeye çalışılıyor. Halbuki belki öğrencinin yetenekle ilgili ciddi bir el becerisi vardır.” şeklinde konuştu.

“Hayat zaten bir sınavdır ve bu da bir parçasıdır, kaybedilmiş bir şey yok”

Altın, son olarak şunları söyledi:

“Biz ebeveynler ve de eğitimciler sevgimizi ‘şartlı sevgi’ ye bağlıyoruz. Her zaman belirttiğimiz gibi sınav sonucu veya karne öğrencinin zekâ belirtisi değildir. Öğrencinin belki başka bir alanda yeteneği vardır, önemli olan o yeteneği keşfedebilmektir. Sınav sonucu kötü geçmiş, istediği hedefe ulaşmamış olabilir ve bugünden itibaren gelecek sınava hazırlık yapabilirler. Kaybedilmiş bir şey yoktur. Çünkü hayat zaten bir sınavdır ve bu da bir parçasıdır. Bir sene geç olsun ama istediği bölüm veya hedefin gerçekleşmesi için kendisine o hak tanınsın.” (İLKHA)  





Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir