Hak-İş'ten iş kollarını değiştiren düzenlemeye itiraz
Hak-İş Genel Başkanı Arslan, "Kamu kurumlarında yardımcı işlerde çalışan işçilerin fiilen çalıştıkları ve halen örgütlenmiş oldukları iş kollarında örgütlenmelerinin sürekli hale getirilmesini talep ediyoruz" dedi.
EKONOMİ SERVİSİ
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 696 Sayılı KHK ile kamu kurum ve kuruluşlarında sürekli işçi kadrosuna atanan çalışanların ve Konfederasyona bağlı sendikalarıın yaşadığı sorunlar ve çalışma hayatının gündemine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda 2017 yılı Aralık ayında taşeron şirketlerde çalışan 1 milyona yakın işçinin kadro almasıyla Türkiye Cumhuriyeti tarihinin çalışma hayatındaki en büyük reformunun gerçekleştirildiğini hatırlatan Arslan, “Bu reformun mimarları olan başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün Bakanlarımıza ve hükümetimize bir kere daha teşekkür ediyoruz. Çağdaş köle muamelesi gören, en temel haklarından yoksun, başta örgütlenme, toplu sözleşme, tazminat, fazla çalışma, izin hakları olmayan, iş güvenceleri yok sayılan milyonlarca işçi kardeşimiz kamuda kadrolu işçi olma hakkına kavuştu. Sendikalarıyla örgütlenerek toplu sözleşmelerini imzaladılar ve Türkiye için çok önemli bir reformu hep birlikte hayata geçirdik. Bu Türkiye’nin yakın tarihinde gerçekleştirdiği çalışma hayatıyla ilgili çok önemli bir reformdur. Bu başarıda konfederasyonumuzun çok önemli bir rolü ve misyonu olmuştur” şeklinde konuştu.
“SON DAKİKA MÜDAHALESİYLE GELEN DÜZENLEME BAŞARIYI GÖLGELEMİŞTİR”
Arslan, “696 sayılı KHK’ya son dakika müdahalesiyle hiçbir bilgimiz olmayan, bizimle hiçbir şekilde konuşulmayan ve kararname çıktıktan sonra öğrendiğimiz bir düzenleme bütün bu başarıyı ciddi anlamda gölgelemiştir. Özellikle 2014 yılında taşeronda örgütlenen sendikaların taşeron şirketlerle yaptığı sözleşmeye rağmen daha sonra getirilen düzenlemeyle bu yol kapatılmıştır” dedi.
“ÜYELERİMİZİN KANUN ZORUYLA BAŞKA SENDİKALARA ÜYE YAPILMASI KABUL EDİLEMEZ”
Taşeron işçilerin kadroya alınmasıyla imza atılan büyük başarının böyle bir düzenleme ile gölgelenmesine itiraz ettiklerini söyleyen Arslan, “Bu durumun hesaplanamayan ve gelecekte Türkiye için ciddi yeni sorunları doğurabileceği endişemizi paylaştık. Sendika üyelerimizin kanun zoruyla başka sendikalara üye olma durumunun kabul edilemez olduğunun altını çizdik. Düzenlemeyle toplu sözleşme özgürlüğünün bazı sendikalarımız için ortadan kaldırıldığının altını çizdik ve konfederasyonumuzun bünyesinde bu düzenlemenin yeniden gözden geçirilerek ortadan kaldırılması için bir komite oluşturduk. Düzenlemeden etkilenen 9 sendikamız ortak bir deklarasyon yayınladı. Bu deklarasyonun bir tanesinin temeli 696 sayılı KHK ile 6356 sayılı kanunun geçici 7. Maddesinin 3. Fıkrasına dayanılarak 1 Kasım 2020 tarihinden itibaren örgütlü olduğumuz iş kollarının değiştirilmiş olmasına itirazımızdır. Bu konuda sendikalarımızla ortak bir mücadele platformu oluşturduk ve bütün sendikalarımızla birlikte ortak mücadelemiz devam etmektedir” diye konuştu.
“GEÇİCİ 7. MADDE DERHAL ORTADAN KALDIRILMALI”
HAK-İŞ Konfederasyonu olarak geçici 7. maddenin derhal ortadan kaldırılarak işçilerin hangi işkolunda örgütlü ise aynı işkolunda örgütlülüklerinin toplu sözleşmelerinin devam etmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, “Bu durum hem iş barışı için hem üyelerimizin özgür iradeleriyle tercih ettikleri sendikalar için, hem de üyelerimiz için çok önemlidir. Bu süreci bu noktada gündemde tutmaya devam edeceğiz. Aklıselimin galip geleceğine ve bu yanlıştan dönüleceğine inanıyoruz. Böylelikle işçilerimizin kendi özgür iradeleriyle tercih ettikleri sendikalardan kanun zoruyla ayrılmaları engellenmiş olacaktır. Sonuna kadar bu durumun mücadelesini sürdürmeye ve bu konudaki kararlılığımızı her fırsatta ortaya koymaya, gerektiğinde bu çalışmalarımızı yeni bazı atacağımız bazı adımlarla desteklemeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
“SORUNUN ÇÖZÜME KAVUŞTURULMASI İÇİN BÜTÜN YETKİLİLERDEN DESTEK İSTİYORUZ”
“Bir başka sendika veya kuruluştan hak etmediğimiz, bize üye olmayan işçilerin bize üyeliğinin yapılmasını istemiyoruz” diyen Arslan, “Sendikalarımıza üye olan arkadaşlarımızın üyeliklerinin güvence altına alınmasını, iş kollarının güvence altına alınmasını istiyoruz. Bu sorunun çözüme kavuşturulması için başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız bütün yetkililerden destek istiyoruz” dedi.