Diyarbakır Çınar ilçesine bağlı Yaprakbaşı (Barê) Mahallesi verimli toprakları sayesinde birçok ürününün yetişmesine olanak sağlıyor. Verimli topraklarda yıl boyu emek verip kavun yetiştiren çiftçiler, emeklerinin karşılığını alabildikleri için Allah-u Teala'ya hamd ediyor.

Yaprakbaşı (Barê) Mahallesi'nde kavun üreticisi Bilal Bıldırcın, bu yıl ki hasılattan memnun kaldığını fakat bölgede kendisi gibi çiftçilik yapanların kesilen elektrik faturalarından şikayetçi olduklarını söyledi.

"kavun fidelerimizi kendimiz ekiyoruz"

Ektikleri kavun tohumlarının kendi ürünlerinden elde ettiklerini belirten Bıldırcın, "Kavun fidelerimizi kendimiz ekiyoruz. Yani hazır veya başka bir yerden tohum getirtmiyoruz. Kendi ürünlerimizden tohumlarımızı alıp kullanıyoruz. Tarlada tohum şeritleri, naylon poşette sarılı bir şekilde duruyor. Yaklaşık 5 aydır kavun üretimi ile uğraşıyoruz. Gübre bakımı, genel bakım ve kontrol gibi bütün işlemleri sürekli yapıyoruz. Şimdi de çok şükür, hasat zamanı. Şükürler olsun, bu yıl bereketli geçti." ifadelerini kullandı.

"Biz çiftçiler, en büyük sıkıntıyı TEDAŞ'la yaşıyoruz"

Bölgede çiftçilik yapanların en büyük sıkıntısının elektrik dağıtımı yapan kurumla olduğunu belirten Bıldırcın şöyle konuştu:

TEDAŞ ile aşırı derecede sıkıntılarımız vardır. Örneğin, hemen yan tarafta görünen pamuk ekili arazi de bana ait. Kavun tarlasının, pamuğa oranla sulaması daha azdır. Pamuk tarlasına 12 saat sulama yaparken kavun tarlasına 4 saat sulama yapıyoruz. Buna rağmen elektrik faturaları çok fazla geliyor.

"150 dönümlük tarlama, 100 milyar lira elektrik faturası geliyorsa bu büyük bir haksızlıktır"

150 dönümlük pamuk tarlasına 100 milyar lira elektrik faturası ödendiğini ve bunun da katlanılamaz bir haksızlık olduğunu, büyük şehirlerde büyük fabrikalar ve işletmeler bile çiftçilerin ödediği kadar elektrik faturası ödemediklerini kaydeden Bıldırcın:

"Çiftçi olan herkes bu sıkıntıyı maalesef çekiyor. Ayrıca kavun veya hemen yan tarafta bulunan pamuk tarlasında biz ekimlere 6 ay öncesinden başlıyoruz. Bu 6 ay içerisinde kış şartlarını da hesaba katarak sadece bizler bir buçuk ay sulama yapıyoruz. Bu kadar kısa sürede 100 milyar lira elektrik faturasının gelmesi büyük bir haksızlıktır. Bu durumda çiftçi nasıl kazanacak? Çiftçi olarak bizlerden üretim talep ediliyor. Peki biz kazanmadıktan sonra burada durmamızın bir manası var mıdır? 3 aile bu kavun tarlasına bağlı. Yani bu ailelerin ihtiyacını karşılayacak bir maddi kazanç elde etmeyeceksek bunu üretmenin bir manası yoktur. Yetkililerin bu konu üzerinde muhakkak durması gerekiyor." diye belirtti.

"Mevcut sistemde belirlenen ücrete itiraz etme şansımız yok"

Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS) ile gelen elektrik faturalarına itiraz edemediklerini ifade eden Bıldırcın şöyle devam etti:

TEDAŞ'ın Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS) uygulaması da çok sıkıntılı. Çünkü trafolara bu sistemi kurup gittiler. Kurdukları bu sistemde belirlenen ücrete itiraz etme şansımız yok. Çiftçi olarak kullandığımız suyu, neye göre hesaplıyor, nasıl hesaplıyor, biz kesinlikle bilmiyoruz. Her ay bize gelen mesaj ile ne kadar borçlu olduğumuzu öğreniyoruz. Ama ne kadar su kullanmışız veya su tonajı için ne kadar ücret tahsis ediliyor konularında bilgi sahibi olamıyoruz. TEDAŞ'a gidip sorduğumuzda da kendi ekranlarındaki bilgisayarda bilgileri vermeye çalışıyorlar. Bu durum da bizim için çok sıkıntılıdır.

"Çok verimli olan bu topraklarda böyle devam ederse üretimi bırakacağız"

Kavun fiyatlarının düştüğünü ancak bu yıl ki verimden memnun olduğunu söyleyen Bıldırcın, "Kavun fiyatları bu yıl bin 200 liradan başladı, şu an 600 kuruşa kadar geriledi. Çok şükür, verim bu yıl iyidir. Ancak yetkililerden tek isteğimiz var: TEDAŞ'ın uyguladığı haksızlığın bir an önce son bulmasını istiyoruz. Aksi takdirde çok verimli olan bu topraklarda çiftçiler olarak gelecek yıl ekin ekmeyeceğiz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)