• DOLAR 34.539
  • EURO 36.044
  • ALTIN 3007.426
  • ...
Erdoğan kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, Müslümanların ve Türk milletinin cuma günü vasıl olacak Kurban Bayramı'nı tebrik etti.

Bu mübarek günler vesilesiyle Türk milletinin, Müslümanların ve tüm insanlığı feraha kavuşmasını Allah'tan dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı için tüm kurumların hazırlıklarını tamamladığını belirtti.

Ülkede kesilecek büyük ve küçükbaş kurbanlıkların tamamının yerli üretim olduğunu ifade eden Erdoğan, gerek kurbanlıkların kontrolü, gerek kesim yerleri, gerek kesim sonrası temizlik hususunda gereken tedbirlerin ağırlıklı olarak yerel yönetimler vasıtasıyla alındığını söyledi.

Kurban kesim yerlerinde yoğunluk oluşmaması için bayramın 2'nci ve 3'üncü günlerinin de değerlendirilmesini tavsiye eden Recep Tayyip Erdoğan, bayram için yolculuğa çıkacak tüm vatandaşlardan dikkatli olmalarını ve kurallara riayet etmelerini özellikle istedi.

Kovid-19 salgınının devam ettiği şu günlerde gerek kurban keserken, gerek bayramlaşırken "TAMAM" diye ifade ettikleri "temizlik, maske ve mesafe" kurallarından asla taviz verilmemesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sıkıntılı ve zahmetli olduğunu bildiğimiz bu kuralları kendimizin ve sevdiklerimizin sağlığı için harfiyen uygulayalım. İnşallah çoğu gitti azı kaldı. Salgın dönemini geride bıraktığımızda inşallah yaptığımız fedakarlıkların karşılığını ziyadesiyle alacağımız güzel günler bizi bekliyor. Milletimizin salgın dönemindeki istihdam kaybını önlemek ve sosyal destek ihtiyacını karşılamak için çeşitli kalemlerde 26,5 milyar liralık karşılıksız nakit ödeme yaptık. İnşallah bundan sonra da 83 milyon vatandaşımızın her birinin yanında yer almayı sürdüreceğiz."

MUT İLÇESİNDEKİ KAZA

Mersin'in Mut ilçesinde askerleri taşıyan otobüsün kaza yapması neticesi maalesef şehitlerin ve yaralıların olduğunu öğrendiklerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milli Savunma Bakanım ve Kara Kuvvetleri Komutanımız olay yerine intikal edip mevcut durumlarla ilgili bilgileri aldılar. Rabb'im inşallah bu askerlerimizi şehitler safında haşreder. Kendilerine rahmet, yaralılarımıza da Allah'tan şifa diliyorum. Milletimizin de başı sağ olsun." diye konuştu.

"EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZ, BERABERLİĞİMİZ, KARDEŞLİĞİMİZDİR"

Recep Tayyip Erdoğan, geçen salı günü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 2 yıllık değerlendirmesini kamuoyu ile paylaştıklarını anımsattı.

Ortaya çıkan tablonun Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada yaşanan olağanüstü gelişmelere, önüne çıkartılan nice engellere rağmen tarihi bir atılım dönemi içinde olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hamdolsun Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile tüm zorlukların üstesinden geliyor ve hedeflerimize doğru adım adım ilerliyoruz. Hep ifade ettiğim gibi en büyük gücümüz birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimizdir. Vesayet oyunlarıyla, terör örgütlerinin saldırılarıyla, darbe girişimleri ile siyasi ve ekonomik tuzaklarla yıkılamayan bir ülke oluşumuzu işte bu hasletlerimize sıkı sıkıya bağlı olmamıza borçluyuz. Bu gerçeği görenler tüm güçleriyle milletimizin birliğine, ülkemizin bütünlüğüne, devletimizin egemenlik haklarına saldırmaktadır. Türkiye'yi hala geçmişin zayıf ve ürkek devleti zannedenler bu saldırılarla netice almayı, ülkemizin üzerinde yeniden tahakküm kurmayı hayal ediyorlar. Halbuki artık her alanda altyapısını geliştirmiş, egemenlik haklarını kullanma iradesine sahip bir Türkiye var. Kendi gerçeklerinin ve gücünün idrakinde bir Türkiye var.

Altını çizerek ifade ediyorum; Bizim kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında, huzurunda, zenginliğinde gözümüz yok. Tek arzumuz ve tüm gayretimiz, kendi hakkımızı, hukukumuzu, çıkarlarımızı korumaktır. Bu anlayışa dayatmayla karşımıza çıkanlara, cevabımızı uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru gücümüzle vermekten asla çekinmiyoruz, çekinmeyeceğiz. Müzakere ve adil anlaşmalar yoluyla çözülebilecek meselelerde oldubittiyle ülkemizi dışlamaya kalkanlar her seferinde bu cevapla karşılaşacaklarını bilmelidir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem geçmişte uğradıkları haksızlıkların telafisi, hem bugünkü hakların müdafaası hem de gelecekteki hedeflere ulaşmak için ne gerekiyorsa onu yapmakta kararlı olduklarını vurguladı.

Dünyada devletler ve toplum arasındaki mücadele yöntemlerinin değiştiğinin gayet iyi farkında olduklarının altını çizen Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Siyasi, ekonomik, sosyal, askeri her türlü rekabetin değişen diline ve tarzına uygun şekilde kendimizi sürekli yeniliyoruz. Hem sahada, hem masada yeni dönemin gereklerine göre mücadelemizi veriyoruz. Bugüne kadar elde ettiğimiz kazanımları, milli duruşumuzu devlet ruhuyla mütenasip mücadele yöntemleriyle tahkim ederek sergiliyor olmamıza borçluyuz. İnşallah bundan sonra da aynı anlayış ve azimle yolumuza devam edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından diğer satır başları şöyle:

'AYASOFYA İBADETHANE OLARAK HİZMET VERMEYİ SÜRDÜRECEKTİR'

"Ayasofya'nın Fatih'în vakfiyesine yeniden uygun bir şekilde ibadete açılması ülkemizin egemenlik haklarını kullanma konusundaki kararlığınının son örneklerindendir. Fetih'in en önemli hatırası olan Ayasofya'nın hangi şartlar altında 500 yıllık müzeye dönüştürme tartışmalarının yaşanmasına gerek olmadığını düşünüyorum. Fatih'in 1453 yılında camiye çevirdiği Ayasofya, artık milletimize ve tüm İslam dünyasına bir ibadethane olarak hizmet vermeyi sürdürecektir. Buradan Müslümanlar dışında Hristiyan alemi de aynı şekilde ziyaretini yapabilecektir. Hazırlıkların ardında 24 Temmuz'da cuma namazıyla Ayasofya kuleleri ezan, salavat tedbir sesleriyle inledi. Hizmetine ömrümüzü adadığımız İstanbul'un artık bize tebessümle baktığını tüm kalbimizle hissediyoruz. Yarım bin yıl boyunca bu ulumabedin kutbelerini ezanla çınlatan ecdadımızı hürmetle yad ediyoruz. Adeta Ayasofya'nın önündeki gençlik yıllarımızı hatırlıyoruz. 83 milyon vatandaşımızın her birinin bizimle aynı duygular içinde olduğunu biliyoruz. Bu mabedin sıradan bir müze yerine ibadethane olarak kullanılması her vatandaşı mutlu ettiğine inanıyoruz. Milletimiz varını yoğunu ortaya koyarak düşmanı topraktan attıktan sonra bu mabedin kubbeleri şükür duasıyla inlemiştir. Bugün yeniden yemin ediyoruz bayrağımıza, vatanımıza kimsenin el uzatmasına izin vermeyeceğiz.

'ASIRLIK HAYALLERİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRMEYE DEVAM EDİYORUZ'

Türkiye bugün yeni bir dirilişi mücadelesi veriyor. Büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ediyoruz. Gizli veya açık tüm saldırılara rağmen tek bilek tek yürek olarak 7 düvele karşı vatan savunması yapıyoruz. Asırlık hayalleri birer birer gerçeğe dönüştürmeye devam ediyoruz. Ülkemizin 4 bir yanında açtığımız okullara, hastanelere, köprülere ve diğer eserlere bu topraklara vurduğumuz mühürler olarak gördüğümüz camiler olarak adeta bir ruh inşa ediyoruz. Milletimizin inancını besleyen kaynaklar diri kaldığı sürece bunların hepsinin üstesinden Allah'ın izniyle geliriz.

'GENÇLERİMİZE SESLENMEK İSTİYORUM'

Camilerimiz dini ve sosyal etkileri ile hayatımızda ne kadar yer tutuyorsa geleceğimize o kadar güvenli bakabiliriz. Buna karşılık camilerimiz ne kadar boş kalırsa gönül toprağımız o kadar çoraklaşıyor demektir. Gençlerimize seslenmek istiyorum o yüzden. Gençler camilerimizi ihmal etmeyin, ne kadar secdeye kapanırsanız camilerimiz kadar güçlü olacaksınız. Camilerimiz ne kadar sessizliğe gömülürse akıbetimiz o kadar karanlığa gömülüyor demektir. İşte bunun için Ayasofya'nın yeniden ibadete açılışı secdelerle yeniden buluşması demek değildir. Bu adımla bir milletin adeta yeniden doğuşuna şahitlik ediyoruz. Bir zamanlar topluca sabah namazları derdik. Gençlik olarak lise çağlarımız hep birlikte sabah namazlarına giderdik. Şimdi yeninden aynı dönemin başlamasının Ayasofya ile çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu adımla dünyadaki tüm mazlumların yeninden bir ümit ışığının yanışına şahitlik ediyoruz. Milletimizin için ne diliyorsak tüm kardeşlerimiz tüm insanlık için aynı şeyi istiyoruz. Bu kadim toprakların ilk insandan bu güne kadar geçirdiği tüm safhalar bir film şeridi gibi gözlerimizin önünden akarken başka türlüsünü düşünemezdik.

AYASOFYA'DA 500 KİŞİLİK GÜVENLİK EKİBİ

İşte 86 yıllık hayalimiz olan Ayasofya'yı yeninden Kur'an'la namazla cemaati ile buluşturduk. Rabbim bizleri hak yoldan, şehitlerimizin kutlu yolundan ayırmasın diliyorum. Şu andan itibaren 24 saat açık olacak dedik ya, 500 kişilik bir güvenlik ekibi görev yapacak. Bunun için de İçişleri Bakanıma ayrıca teşekkür ediyorum. Aynı şey tabi burası için, Ankara'daki camilerimiz için de geçerli. Ve bu süreç içerisinde hat, tesip bunun yanında şu anda Ayasofya'da içeride ve dışarıda yapacağımız birçok çalışma var. Bütün bu çalışmalarla beraber Ayasofya'yı tüm insanlığa yeni haliyle inşallah takdim etmenin heyecanı içerisindeyiz.

MUHALEFETE TEPKİ

Demokraside muhalefete çok iş düşer. Yıllarca muhalefet saflarında mücadele etmiş biri olarak bu görevleri iyi biliyorum. Demokrasi güçlü muhalefetten güç kazanır, muhalefet demek yapılan her işe karşı çıkmak değildir. Bir tarafta milletini ve ülkesinin büyümesi için gecesini ve gündüzlerini katarak çalışanlar vardır. Diğer tarafta ise ülkesinin geleceği için en küçük eser bile üretmemiş, çaba göstermemiş olanlar vardır. Bunlar için ülkemizin Doğu Akdeniz'deki Ege'deki haklarını koruma mücadelesi de aynı hükümdedir. Terör örgütlerine göz kırpan, darbecilere arka çıkan bu zihniyetin yaptığı işin adı muhalefet olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir demokrasi tanımı yoktur. İşlerinde ülkeyi yönetmek için eğitimden sağlığa, ulaştırmadan tarıma herhangi alanda dişe dokunur somut teklifli program ortaya koyan var mı. İşte kongre yaptılar sadece söyledikleri biz geliyoruz. Eğitimde, adalette, dış politika da ne yapacaksın? Var mı? Yok. Muhalefet adına tek yaptıkları şey, bizi ve hükümetimizi yalan ve iftiralar atmaktır. Hayatımızın hiçbir döneminde mükemmel olduğumuzu, en iyisini yaptık iddia etmiyoruz. Hep çabaladık, koştuk koşturduk ama ortaya eser koyduk. Kusursuz olan sadece yaradandır. İnsan aklı yanında, eksikleriyle hatalarıyla maruf bir varlıktır.

Hizmetlerimizin yanında bu hasbi ve samimi duruşumuzun yanında milletimizin gönlünde 18 senedir yer ettik. Rabbim Cumhur ittifakının bu dayanışmasını inşallah daha güçlü bir şekilde yola devam etmesini nasip etsin. Hep yeni atılımlar peşinde koşuyoruz, her yeni günü bir önceki günün ilerisine taşımaya çalışıyoruz.

'EMEKLİLERE BAYRAM İKRAMİYELERİNİ ÖDÜYORUZ'

Bu bayramda 6. defa 12,4 milyon emeklimize biner lira bayram ikramiyelerini ödüyoruz. Bugüne kadar ödediğimiz bayram ikramiyesi tutarı 64,2 milyar liradır. Aynı şekilde yüksek öğrenim öğrencilerimizin kredi ve burs ödemelerini tamamlayacağız. 1 milyon 55 bin öğrencimize 603 milyon liranın üstünde ödeme yapacağız.

FINDIK FİYATLARINI AÇIKLADI

Fındık fiyatları sezon içinde 18 20 lira arasında seyir etmişti. Fındık ihraç fiyatının kg'da 5.8 dolardan 6,72 dolara yükselmesiyle ülkemiz ilave 300 milyon dolar gelir elde etti. Tabi bu rakamları bilmeyenler bilseler de anlamını kavramayanlar tamamen yanlış bilgilerle milletimizin kafasını karıştırmak için uğraşıyor. Bu tür hezeyanları kenara bırakıyorum. Bizim yetki ve güç kaynağımız da milletimizdir. Yüzde 50 sağlam iç esasına göre, Giresun kalite kabuklu fındık için toprak mahsulleri ofisimizin kilogram alış fiyatı 22,5 liradır. Levant kalite kabuklu fındık için ise kg'da 22 liradır. Ayrıca yüksek randımanlı fındık tesliminde ortalama kg başına 1 lira, alan bazlı mazot ve gübre desteği olarak da yine kg başına 2 lira destekleme ödemesi yapıyoruz. Böylece fındık üreticisinin kg'daki kazancını 25 ila 25,5 lira düzeyine yükseltmiş oluyoruz. Yeni fındık hasat döneminin fındık üreticilerine hayırlı olmasını diliyorum. Her alanda üreticimizin yanında yer almaya devam edeceğiz."

Bu haberler de ilginizi çekebilir