• DOLAR 34.582
  • EURO 36.456
  • ALTIN 2977.19
  • ...

DOĞRUHABER / Hasan Işık / Analiz 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (Kurul), “Faiz Oranlarına İlişkin Basın Duyurusu”nu açıkladı. PPK, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8,25 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi. Böylece bir önceki toplantıya kadar düzenli indirilen faize bu ikinci toplantı da dokunulamadı.

FAİZ ORANI YÜZDE 8,25 DÜZEYİNDE SABİT TUTULDU

Bankadan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8,25 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir. Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyümedeki zayıflama yılın ikinci çeyreğinde derinleşmiştir. Ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyretmektedir.”

SALGININ TÜRKİYE EKONOMİSİNE ETKİLERİ

Banka salgın sonrası Türkiye ekonomisi için ise şu değerlendirmeyi yaptı:

“İktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte Mayıs ayında başlayan toparlanma güç kazanmaktadır. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkı yapmaktadır. Turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe rağmen seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesiyle kısmi bir iyileşme beklenmektedir. Mal ihracatındaki toparlanma ve emtia fiyatlarının düşük seviyeleri önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir” 

FAİZİN SABİT TUTULMASINA SEBEP YUKARI YÖNLÜ ENFLASYON?

Bankadan faize dokunulamamasının sebebini ise şu şekilde izah etmeye çalıştı:

“Yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği öngörüsü korunmakla birlikte, yakın dönemdeki gerçekleşmeler nedeniyle yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir…”

“FAİZİ İNDİREMİYORUZ YOKSA ENFLASYON ARTAR!”

İşin ilginç yanı ise banka faize dokunmamasına sebep olarak yukarı yönlü enflasyon göstergelerini sebep olarak gösterdi. Yani banka işin özü olarak “faizi indiremiyoruz yoksa enflasyon artar” demek istedi.

Ülkemizde “faiz mi enflasyona sebeptir” yoksa “enflasyon mu faize sebeptir” iddiaları “yumurta mı tavuktan çıkmıştır, yoksa tavuk mu yumurtadan çıkmıştır” polemiğini açık ara geçmiş bulunmaktadır.

Bu konuda faizi ekonomik bir kazanç argümanı olarak gören ve faizden hoşlanan kesim “enflasyon faize sebeptir” derken; faizi ekonomik bir kazanç argümanı olarak görmeyen ve faize bir necaset olarak bakan kesim ise  “faiz, enflasyona sebeptir” demektedir.

Tabii Kur’an-ı Kerim’de kullanıldığı takdirde “Allah’a savaş ilanı olarak” lanetlenen faiz konusunda bizim duruşumuzun ve tarafımızın ne olduğu açıktır.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: “BİR İLKE SÖYLÜYORUM, FAİZ SEBEPTİR, ENFLASYON NETİCEDİR”

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’da daha önce yaptığı bir konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:

"Göreve geldiğimizde yüzde 73 idi faiz, enflasyon yüzde 30'du. Biz faizi aşağı çektik. Faizi biz 4,6'ya aldığımızda enflasyon yedi küsür altıydı. Buraya çektik. Onun için bir ilke söylüyorum, faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunu bir defa bilmeleri, öğrenmeleri lazım. Ben damdan düşen adamım, onlar damdan düşerek konuşmuyorlar. Onlar sadece sayfaların arasından konuşuyorlar ama bunu yaşayanlar da dünyada böyle olduğunu gayet iyi biliyorlar. Bu yapıldığı anda düşük faizde, özellikle girişimciye sağlanacak krediler, onların da üretimini, istihdamını artıracaktır. Bununla beraber de kalkınma hareketi çok daha güçlü şekilde devam edecektir."

Erdoğan, özellikle faizi indirmemekte direnen bir önceki TCMB Başkanı Murat Çetinkaya’yı görevden almış yerine Murat Uysal’ı başkan olarak görevlendirmişti.

Uysal döneminde faizler %24’lerden %8,25’e kadar her PPK toplantısında düzenli olarak indirildi.

HERKES GİDER MERSİN’E…

Fakat ne olduysa...? Pandemi döneminde dünyadaki tüm merkez bankaları faizleri indirirken, TCMB bir önceki toplantısında faizleri sabit tutma kararı aldı.  Ve yine son PPK toplantısında da faizi sabit tuttu ve sebep olarak da yukarı yönlü enflasyonu gösterdi.

Şimdi buradan Merkez Bankası’na soruyoruz; yüksek faizin olduğu bir ülkede yatırımcı üretime yatırım yapar mı? Eğer yapmazsa ekonomi canlanır mı? İstihdam artar mı? İşsizlik azalır mı?

Ve asıl can alıcı soruyu soruyoruz: “faizler artarsa enflasyon indirilebilir mi?” Eğer “iner” derseniz sayın Cumhurbaşkanı ile ters düşeceksiniz “inmez” derseniz bu toplantıda aldığınız ve haftalarca ülke ekonomisine patinaj yaptıracak “faizi sabit tutma” kararını neyle nasıl izah edeceksiniz?