• DOLAR 34.57
  • EURO 36.032
  • ALTIN 3001.579
  • ...
HÜDA PAR: Kayıp çocuklar ile ilgili kapsamlı bir soruşturma başlatılmalı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, dış gündemin öne çıkan başlıkları arasındaki kayıp göçmen çocuklar, Yemen’deki sivil katliam ve Malezya hükümetinin, BM’ye işgal rejimini üyelikten çıkarmasına yönelik verdiği önergesini değerlendirdi.

Kayıp göçmen çocuklar

Kayıp göçmen çocuklara ilişkin değerlendirme yapan Sağlam, "Wayfair isimli internet sitesinde çocuk ticareti yapıldığına dair iddialar Avrupa ülkelerinde kaybolan binlerce göçmen çocuğun akıbetiyle ilgili endişeye sebebiyet vermektedir. 2017-2019 yılları arasında Fransa’da 6 bin, Almanya’da 11 bin, İspanya’da 9 bin, İtalya’da 20 bine yakın göçmen çocuğun ortadan kaybolduğu rapor edilmiştir. Kayıp çocukların akıbeti ile ilgili detaylı bir tahkikat yapılmaması korkutucudur. Mart ayında patlak veren göçmen krizinde Almanya, reşit olmayan refakatsiz göçmen çocuklarını kabul edeceğine dair açıklama yapmıştı. Gelişmiş güvenlik ağına rağmen kayıp çocukların bulunması ile ilgili bir irade ortaya koymayan yönetimlere kimsesiz çocukların teslim edilmesi vahim sonuçlar doğuracaktır. Zira çocukların insanlık dışı emeller için kullanılmasının yanı sıra dini ve kültürel asimilasyona maruz kaldıkları da bilinmektedir." dedi.

"Kayıp çocuklar ile ilgili uluslararası iş birliği sağlanarak ivedilikle kapsamlı bir soruşturma başlatılmalı"

Uluslararası kuruluşlara çağrıda bulunan Sağlam, "Kayıp çocuklar ile ilgili uluslararası iş birliği sağlanarak ivedilikle kapsamlı bir soruşturma başlatılmalı, ihmal ve sorumluluğu bulunanlar cezalandırılmalıdır. Göçmen çocukların aileleriyle birlikte güvenli alanlarda barınabilecekleri bir program başlatılmalı ve göç veren bölgeler için ekonomik ve siyasi desteği de kapsayan uluslararası bir proje hayata geçirilmelidir. Kimsesiz çocuklar için ise asimilasyon ve zorbalığa maruz kalmadan her türlü eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanabilecekleri güvenli alanların oluşturulması uluslararası örgütlerin önceliği olmalıdır." ifadelerine yer verdi.

Yemen’de sivil katliamı

Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun, Yemen’in Ceyf vilayetine bağlı El Hazm ilçesine düzenlediği ve 24 sivilin hayatını kaybettiği saldırıya değinen Sağlam, "Ülkenin tüm bölgeleri için kapsamlı ateşkes çağrılarına rağmen sivilleri hedef alan saldırılar devam etmektedir. Gıda ve temiz suya erişimin kısıtlı olduğu, Kolera ve Coronavirus’un hızla yayıldığı ülkede devam eden çatışmalar, sivillerin yaşamını tehdit etmektedir. Çatışma ve hava saldırıları insani yardım malzemeleri ve tıbbi desteğin sivillere ulaştırılmasını da engellemektedir." dedi.

"Yemen’de insani dramın sona ermesi için taraflar ateşkes çağrılarına uymalı"

Yemen sorununun müzakere masasına taşınması gerektiğine dikkatleri çeken Sağlam, "Ülke için gerekli olan fonun toplanamaması sebebiyle yardım programları kapanma noktasına gelmiştir. Buna rağmen güçlerini kaosu derinleştirmeye harcayan koalisyon ülkeleri saldırılarını sürdürmektedir. Yemen’de insani dramın sona ermesi için taraflar ateşkes çağrılarına uymalı, insani yardımların ivedilikle tüm sivil bölgelere aktarımı sağlanmalı ve askeri yöntemlerle çözülmesi mümkün olmayan Yemen sorunu müzakere masasına taşınmalıdır. Aksi takdirde çatışmalardan kurtulabilen siviller açlık, susuzluk ve salgın hastalıklar sebebiyle yaşamını yitirmeye devam edecektir." diye kaydetti.

"Malezya’nın duruşu örnek alınmalıdır"

Sağlam, "Geçen hafta Malezya Parlamentosunun Filistin Dostluk Grubu Başkanı Seyid İbrahim Seyid Nuh, Malezya hükümetinin BM’ye, işgal rejimini üyelikten çıkarma uyarısında bulunması, Batı Şeria’daki ilhak planı ve sözde Orta Doğu Barış Planı’nın müzakere edilmesi için Mecliste özel oturum yapılması önerisinde bulundu. Teklifin iktidar ve muhalefet partilerince de desteklenmesinin ardından yapılan özel oturumda; Malezya hükümetinin, Birleşmiş Milletler’e işgal rejimini üyelikten çıkarması çağrısında bulunmasına yönelik önerge kabul edildi." dedi.

"Uluslararası camia Filistin’deki işgal ve zulmün sona erdirilmesi için BM’yi acilen harekete geçmeye zorlayacak adımlar atmalıdır"

Malezya’nın bu tutumunun değerli olduğunu sözlerine ekleyen Sağlam, "Şu ana kadar BM’nin hiçbir kararına uymayan, BM ve diğer uluslararası kurum ve kuruluşların saygınlığını ayaklar altına alan işgal rejimi BM’nin kararlarına uymaya zorlanmalıdır. Malezya Parlamentosunun siyonist işgale karşı atmış olduğu bu onurlu adım ve inisiyatif değerlidir. Bu adım özellikle İslam ülkelerine örnektir. Tek tek İslam ülkeleri, İslam İşbirliği Teşkilatı ve insanlıktan yana olan uluslararası camia Filistin’deki işgal ve zulmün sona erdirilmesi için BM’yi acilen harekete geçmeye zorlayacak adımlar atmalıdır." şeklinde ifade etti. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir