Şehirlerinde yaşanan çirkin olay nedeniyle üzgün olduklarını ifade eden HÜDA PAR Şırnak İl Başkanı Yalçın, olayın failiyle ilgili “alkollüydü” gibi bahanelerle cezai hafifletme yoluna gidilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Yalçın, toplum içerisinde vuku bulan bu tür olayların temelinde “İstanbul Sözleşmesi” gibi dayanakların ve halk arasında yozlaşan ahlaki yapının olduğuna dikkat çekti.

Yargı mercilerinin bu olayın hukuki takibini yapacağını belirten Yalçın, bu tür çirkin olayların faillerinin en ağır cezai yaptırıma çarptırılması gerektiğini söyledi.

“Ailede ahlak, ahlaki ve insani değerler yok olursa bu tür olaylarla sürekli karşılaşacağız”

Şırnak’ta yaşanan olayın çok vahim bir olay olduğuna dikkat çeken HÜDA PAR İl Başkanı Yalçın, “Olay gerçekten çok vahim. Yaşanan bu durum toplumumuzu üzen ve rencide eden bir olay. Bu tür çirkin olayların Şırnak gibi kültürüne, dinine, ahlakına, vicdanına ve özellikle namusuna sahip çıkan bir halkın arasında vuku bulması bizleri çok üzmüştür. Tabi olay, bir münferit olay gibi görünse de bu seviyeye gelmesinde özellikle sık sık dile getirilen “İstanbul Sözleşmesi” gibi ve halk-millet arasında yozlaşan bir ahlaki yapıdan kaynaklanmaktadır. Özellikle ailede ahlak, ahlaki ve insani değerler yok olursa bu tür olaylarla sürekli karşılaşacağız.” ifadelerini kullandı.

“Dileğimiz odur ki bu tür vakalarda en üst ve en ağır ceza ve ile cezalandırılmasıdır”

Çirkin olayın failinin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğine vurgu yapan Yalçın şunları kaydetti: “Yaşanan bu çirkin olay bizleri çok üzmüştür. Çünkü Şırnak gibi bir ilde namus ile ilgili olaylarda daha önce halkın nasıl tepki gösterdiğini bütün herkes görmüştür. Bizim kültürümüzde, yaşantımızda, değerlerimizde, aile yapımızda ve toplumsal yaşantımızda bu tür olaylar önemlidir. Dolayısıyla bu tür olaylarla Şırnak ilimizin anılması bizleri derinden üzmüştür. Dileğimiz de bu tür vakaların tekrar yaşanmamasıdır. Ayrıca şunu belirtmek gerekir ki ‘alkollü’ ifadesi ile olayı hafifletmenin de bir anlamı yoktur. Bu şahsın gece saatlerinde ailelerin yaşadığı bir apartmanda bu şekilde dolaşmasının ne yeri vardır ne de hakkı vardır. Yargı mercileri, yaşanan çirkin olayın elbette aydınlatılması için takibini yapacaklar. Dileğimiz odur ki bu tür vakalarda en üst ve en ağır ceza ve ile cezalandırılmasıdır.”(İLKHA)