Tüm dünyaya yayılan Coronavirus (Covid-19) salgın hastalığına karşı alınan tedbirler kapsamında 2019-2020 eğitim-öğretim yılının ikinci döneminin başında eğitime ara verilmiş ve öğrenciler için uzaktan eğitim sistemi hayata geçirilmişti.

Yeni normalleşmeyle birlikte Millî Eğitim Bakanlığı, 2020-2021 eğitim-öğretim yılının 31 Ağustos 2020'de açılacağını, 18 Haziran 2021'de kapanacağını açıklamıştı. Bunun üzerine Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, İLKHA'ya konuya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

"Online eğitimde öğrenciyi derse konsantre edecek herhangi bir mekanizma yok"

2019-2020 eğitim-öğretim yılının ikinci döneminde pandemi nedeniyle okulların tatil edildiği ve eğitim-öğretime online olarak devam edildiğini hatırlatan Selvi, "Online eğitimde her yönüyle dijitalleşmeye doğru gidildi ve bu çerçevede de eğitimde bir yapısal değişikliğin olması gerektiği konusunda değerlendirmeler yapılıyordu. Bunların ne getirip ne götüreceğiyle ilgili kimsenin bir bilgisi de yoktu. Bu süre içerisinde de fiilen bunun uygulamalarını gördük. Bunun başarısı nedir? diye eğitim boyutuyla ilgili kurabileceğimiz herhangi bir cümle yok. Öğretim ile ilgili boyutu kısmen bir imkân sağladı. Yani örgün eğitimde biz dersi veremediğimiz zaman telafi eğitimi veya takviye eğitiminde bir şey vermek istiyorsak online imkanlardan yararlanılabiliyor. Ancak ortaya çıktı ki okul ve öğretmenin karşılığını hiçbir şey dolduramıyor. Hatta öğrencilerimizin bölgeler arası farklılıkları nedeniyle online eğitimin verimliliği açısından öğrenciden öğrenciye fark eden durumlarla karşılaştık. Sınavlar da yapılamadığı için başarı oranını tespit etmek mümkün olmadı. Öğrenciyi derse konsantre edecek herhangi bir mekanizma yok." dedi.

"Her sene olduğu gibi MEB bir genelgeyle 2020-2021 çalışma takvimi yayımladı"

Online eğitimde kısmi alan açıldığını ama örgün eğitimin karşılığının oluşmadığını dile getiren Selvi, "Millî Eğitim Bakanlığı bu çerçevede 2020-2021 eğitim-öğretim yılı başlarken 3 haftalık bir program dahilinde online eğitim verilen dönemin bir özet ders anlatımı şeklinde bir takviye eğitimi yapmayı planladı. Bu doğrultuda da birtakım çalışmalar gerçekleşmiş olacak ancak burada bir noktanın altını çizmemiz gerekiyor. Burada yapılacak şey tamamen öğrencilerin online eğitimde dersi yeterince alamamış veya izleyememişse telafi eğitimi verilecek. Bu noktada yine her sene olduğu gibi Millî Eğitim Bakanlığı bir genelgeyle 2020-2021 çalışma takvimi yayımladı. Burada ifade edilen şeylerin hepsi yarın ne olacağı Bilim Kurulu tarafından ortaya konulmadıkça hayata geçirilecek bir durum da değildir." ifadelerini kullandı.  

"Okulların yüz yüze eğitim yapıp yapamayacağı ağustos ayı içerisinde Bilim Kurulu'nun vereceği rapora bağlıdır"

"Bilim Kurulu 2 ay sonrası için net bir şey ortaya koyacak durumda değilse, MEB'in yapacağı şey sadece bir taslak plan hazırlamaktır." diyen Selvi, "Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu tavsiyeleriyle bir rehber yayınladı. Bu rehber bir tavsiye niteliğinde ama eğer bunun tamamen pratikte hayata geçirilmesi söz konusu olacaksa mevcut okullara ilaveten en az bu kadar daha okula ihtiyaç var. 30 kişiyle yapılacak ders, 10 kişiyle yapılacak hale gelecek. Bizim bunu sürdürebilmemiz şu anda örgün eğitim çerçevesinde ciddi problemler içermektedir. Bu da önemli bir sorun. 31 Ağustos'ta okulların yüz yüze eğitim yapıp yapamayacağı ağustos ayı içerisinde Bilim Kurulu'nun vereceği rapora bağlıdır. Çünkü önce sağlık diyoruz. Önce sağlık dediğimiz zaman sağlığa dönük olarak atılacak adımların öncelenmesi gerekiyor. Eğitim ile ilgili atacağımız bütün adımlar bu doğrultuda olmalıdır." şeklinde konuştu. 

"Şu anda hazırlıklar normal öğretime geçecekmiş gibi yapılıyor"

Pandemiden kaynaklı sağlık sorunlarının çözülebileceği ihtimali üzerine genelgenin yayımlandığını belirten Selvi, "Sağlık sorunu çözülemediği zaman ona göre bir planlama yapılması gerekiyor. Eğer örgün eğitim yapılamazsa 2020 yılının eğitim-öğretimindeki ikinci dönem gerçekleştirdiğimiz online eğitimin daha verimli bir şekilde sınavlarıyla birlikte yapılabilmesi sağlanmalıdır. Bu doğrultuda velilerle ilgili yapılacak çalışmalar, ekonomik problemlerin çözülmesi, öğrencilerin konsantrasyonu ve imkanların sağlanması, öğrencilerin buradan edindiği başarıları ölçebilecek birtakım faaliyetlerin gerçekleşmesi gerekiyor. Bu boyutta baktığımız zaman tabi ki Millî Eğitim Bakanlığı bir hazırlık yapıyor ve bir çalışmanın içerisinde. Hatta bu doğrultuda daha geniş kapsamlı bir tartışma zemini de oluşturmak istiyor. 2020-2021 eğitim-öğretim yılında şunlar net bir şekilde yapılabilir diyeceğimiz bir durum yok. Ama şu anda hazırlıklar normal öğretime geçecekmiş gibi yapılıyor. Sağlık Bakanlığının rehberi dikkate alındığı zaman tavsiye edilen şeylerin pratikte yapılabilirliği konusunda ciddi problemleri var. Bunlarla ilgili asgari şekilde çözüm üretilebilmesi için başta mali destek olmak üzere okullarımıza yeter imkânların kazandırılması gerekiyor." dedi. (İLKHA)