SÖZLER UNUTULUYOR GENÇ EVLİLER MAĞDUR!
Yıllardan beri süren genç evlilik mağdurlarının sorunlarının çözümü için defalarca söz verildi ancak bir adım atılmadı. Binlerce aile sırf 18 yaşından küçük yaşta evlendikleri için cezalandırılıyor. Resmi nikahlı eşlerinin 'çocuk istismarcısı' olmadığını belirten kadınlar, artık çocuklarının babalarına kavuşmasını istiyor.
İsmail Dalkılıç / DOĞRUHABER
Binlerce genç evlilik mağduru kadın yıllardır eşlerine kavuşmak için bekliyor. Defalarca kendilerine söz verilen ancak bir türlü meclisten geçirilmeyen yasanın artık bir an önce çıkması bekleniyor. Mağdurlardan Merve Tıraş, sözde kadın hakları savunucularına ve hükümete seslenerek "Biz kadın değil miyiz? Bizim hakkımız nerde? " diyerek tepkisini dile getirdi. Geçtiğimiz günlerde 3. çocuğunu dünyaya getiren Yeşim Küçük ise "Ne olur verilen sözler tutulsun, dayanacak halim kalmadı" diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi.
"GİTMEDİĞİM YER, ÇALMADIĞIM KAPI KALMADI"
Genç Evlilik mağdurlarından Damla Şentürk, "Eşim Nurettin Şentürk ile severek ve isteyerek evlendik. Ailemden izin almadığım için şikâyetçi oldular. Daha sonra eşim ve ailesiyle tanıştıkları zaman şikâyetlerini geri çektiler. Ancak kamu davası oldu ve eşim 16 yıl 8 ay cezaya mahkûm edildi. Eşim Nurettin Şentürk benimle 18 yaşımdan küçükken evlendiği için 5 buçuk senedir kapalı cezaevinde yatıyor ve önümüzde daha 7 sene gibi uzun bir ceza var. Eşim içeri girdiğinden beri bir gün olsun ona kavuşabilmek için mücadelemi bırakmadım. Senelerdir gitmediğim yer, çalmadığım kapı kalmadı. Beklemekten, bekletilmekten artık çok yorulduk. Bizi eşlerimiz değil, aile olduk diye bize ceza verenler mağdur etti. " dedi.
"MAĞDURİYETİMİZİN GİDERİLMESİNİ İSTİYORUZ"
Genç yaşta evlendikleri için eşi cezaevine atılan Merve Tıraş ise şöyle konuştu: "2011 yılında kendi isteğim ile yuva kurduk. Üstünden 9 yıl geçtikten sonra resmî nikâhlı eşime 10 yıl 10 ay hapis cezası verildi. Devletin kıydığı resmî nikâh belgesi ile biz eşlerimizi ceza evlerinde görmeye gidiyoruz. Sözde kadını koruma adı altında verilen cezalar, biz kadınları korumuyor. Kadınları korumadığı gibi yanında küçücük evlatlarımızı da mağdur ediyor. Dünyanın hangi yerinde yuva kurduğu için yuvası yıkılan, babasız büyüyen çocuk var? Bizim genç evlilik mağdurları olarak iktidardan ve diğer bütün partilerden isteğimiz; mağduriyetimizin giderilmesi! Sözde kadını koruyan, kadın haklarını savunan bütün STK'lara sesleniyorum: Biz kadın değil miyiz? Bizim hakkımız nerde? Bir dilim ekmeğe muhtaç ettiniz ve bir kere daha aramadınız. Genç yaşta evlendiğimiz için bizi kadın olarak görmüyor musunuz?"
"İFTİRALARA MARUZ KALIYORUZ"
Binlerce genç evlilik mağduru kadınlardan bir tanesi de Damla Atalay, eşiyle kendi razıyla 14 yaşında evlendiklerini ifade etti. Atalay başından geçenleri şöyle anlattı: "İlk başta şikâyetçi olan ailem birbirimizi sevdiğimizi anlayınca şikâyetlerinden vazgeçtiler ve 18 yaşında resmi nikâhımız kıyıldı. 2016 yılında ilk kızımı 2017de ikinci kızımı kucağıma aldım. Mutlu giden yuvam 13 yıl sonra gelen 'adaletle' evim başıma yıkıldı, evladım babasız kaldı. Biz genç evlilik mağdurları ne zaman gündeme gelse tecavüzcüsü ile evlenmiş gibi iftiralara maruz kalıyoruz. Bizim eşlerimiz istismarcı değil. Bizler resmi nikâhlı eşlerimizi istiyoruz. Artık verilen sözlerin tutulmasını bekliyoruz. Kısacası biz adalet istiyoruz!"
"NE OLUR VERİLEN SÖZLER TUTULSUN, DAYANACAK HALİM KALMADI"
Genç evlilik mağdurlarının en çarpıcı örneklerinden biri ise Küçük ailesi. Eşi ve kayın pederi cezaevine giren Yeşim Küçük, şimdi 3 çocuğuyla adaletin kendilerine de uğramasını bekliyor. Eşiyle resmi nikâhlarının olduğunu belirten Küçük, " Bizim resmi nikâhımız olduğu için 'pembe oda'yı kullanabiliyoruz. Eşim cezaevindeyken 3. oğlum Muhammed Asaf dünyaya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan hem 3 çocuk istiyor hem de ben resmi nikahlı eşimle genç yaşta yuva kurup 3 çocuğumuz oldu diye cezalandırılıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanım; evladım baba kokusuna hasretle büyüyor! Ne olur verilen sözler tutulsun, dayanacak halim kalmadı." şeklinde konuştu.
GENÇ EVLİLİK MAĞDURLARI NEDİR?
Yasal sınır olan 18 yaşının altında evlendikleri için 'çocuk istismarı'ndan yargılanıp haksız yere cezalandırılan aileler, kamuoyunda 'genç evlilik mağdurları' olarak biliniyor. Tam olarak sayıları bilinmemekle birlikte 8 bin ailenin bundan muzdarip olduğu düşünülüyor. 16 bin çocuğun ise babasından ayrı bir şekilde büyüdüğü ifade ediliyor. Aralarında resmi nikah bulunmasına ve kimileri hakkında herhangi bir suç duyurusu bulunmamasına rağmen 18 yaşından küçük yaşta evlendikleri için aileler cezalandırılıyor.