Yemen, Tunus, Sudan, Fas, Libya… İFSAT VE BOZGUNCULUKLARI SINIRLARI AŞTI
Körfezin küçük ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), bölge ülkelerinde hiç durmadan fitne çıkarıyor. Yemen’deki iç savaşta çıkar elde etmek için ayrımcıları destekleyen, Katar’a abluka uygulayan, terör rejimi İsrail ile ilişkilerini sıklaştıran, Libya’da ise darbe yapmak isteyen Halife Hafter’e silah ve para desteği veren BAE’nin Kuzey Afrika ülkelerinden Fas ve Tunus’u da karıştırmak istediği görünüyor. Tunus'ta Nahda Hareketi Şura Konseyi Başkanı Abdülkerim el-Haruni, BAE’nin, Nahda'yı siyasetten uzaklaştırmak için eski Cumhurbaşkanı El-Baci Kayid es-Sibsi'ye astronomik rakamlarda para teklif ettiğini söyledi. Fas Başbakanı Sadettin el-Osmani ise BAE ve Suudi rejimine istinaden, ülkesinin iç işlerine müdahale etmeye çalışan güçler olduğunu bildirdi.
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), bütün imkanlarını zorlayarak İslam ülkelerinde fitne çıkarmaya devam ediyor. Libya, Yemen, Somali, Katar gibi ülkelerde bozgunculuk çıkaran BAE, bir süredir Fas ve Tunus’u da rahatsız ediyor. Fas Başbakanı Sadettin el-Osmani, BAE ve Suudi’nin ülkesinin iç işlerine karıştığını ve karışıklık çıkarmak istediğini söyledi. Tunus’taki Nahda Hareketi Şura Konseyi Başkanı Abdülkerim el-Haruni ise BAE’nin, Nahda'yı siyasetten uzaklaştırmak için eski Cumhurbaşkanı El-Baci Kayid es-Sibsi'ye astronomik rakamlarda para teklif ettiğini söyledi.
NAHDA: BAE SİBSİ'YE ASTRONOMİK PARALAR TEKLİF ETTİ
Nahda Hareketi Şura Konseyi Başkanı Abdülkerim el-Haruni Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, "BAE, Nahda'yı iktidardan ve Tunus siyasetinden uzaklaştırmak ve ülkenin demokratikleşme tecrübesini baltalamak için Sibsi'ye astronomik paralar teklif etti ancak Sibsi, vatanperver bir devlet adamı olarak bu teklifi reddetti ve Tunus'un satılık olmadığını, bağımsız ve menfaatini bilen bir ülke olduğunu gösterdi." dedi.
Barışçıl devrimin Tunus'ta doğduğunu kaydeden Haruni, "Biz dışarıya devrim ihraç etmediğimiz gibi ithal de etmiyoruz. Tunus kendi yolunu seçti ve kimsenin dışlanmadığı, uzlaşmacı ve demokratik bir geçişi benimsedi." diye konuştu.
Arap dünyasındaki devrim karşıtı güçlerin, geçen 10 yıl boyunca Arap Baharı'nın yaşandığı ülkelerdeki devrim hareketlerini engelleme girişiminde bulunduğunu aktaran Haruni, "Bu ülkeler, Tunus'taki vekilleri aracılığıyla ülkedeki demokrasi tecrübesini baltalamaya çalıştı." değerlendirmesini yaptı.
Haruni, söz konusu ülkelerin, karşı bir hareket oluşturma girişimleri boşa çıkınca başka yollara başvurduğunu ifade etti.
Bunların başında, Sibsi'ye yapılan para teklifinin geldiğini aktaran Haruni şunları kaydetti: "Buradan bir şey elde etmekten umudu kesince Cezayir'e yöneldiler. Cezayir içindeki güçlerle birlikte Tunus'taki demokrasi tecrübesini hedef almaya çalıştılar ama Cezayir, Tunus'un istikrarının kırmızıçizgi olduğunu söyleyince hayal kırıklığına uğradılar. İkinci girişim, devlet içinden geldi. Meclis içinde gördüğümüz devrim karşıtı sesler bunlardandı."
FAS'TA "İÇ İŞLERİNE KARIŞMA" RAHATSIZLIĞI
BAE’nin bulaştığı bir diğer Afrika ülkesinin ise Fas olduğu ortaya çıktı.
Körfez ülkelerinin sinsi planlarına uzun süredir direnen Fas’tan açıklama geldi. Fas Başbakanı Sadettin el-Osmani, ülkesinin iç işlerine müdahale etmeye çalışan güçler olduğunu bildirdi.
Ülkedeki koalisyon hükümetinin büyük ortağı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Cumartesi günü düzenlenen toplantısında konuşan Osmani, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
"Fas'a müdahale ederek karışıklık çıkarmak ve başarısını gölgelemek isteyenler var." ifadesini kullanan Osmani, bu odakların ülkenin siyasi liderlerine saldırarak haksız bir karalama kampanyası yürüttüğünü söyledi.
Osmani, bununla birlikte Fas halkının söz konusu odaklara gereken cevabı verdiğini kaydetti.
Fas'ın başarısını kıskananlar olduğunu belirten Osmani, Fas Kralı 6. Muhammed'in ülkenin içerde ve dışarda bağımsızlığını koruduğunu söyledi.
BOYUN EĞMEYENİ DEVİRME POLİTİKASI
BAE ve Suudi rejimi, son yıllarda bölge ülkelerindeki karışıklıkları desteklemeleriyle ön plana çıkıyor. BAE’nin desteklediği bütün karışıklıklara, siyonis işgal rejiminin de destek verdiği görülüyor.
Katar’ın Türkiye ile kurduğu sıkı ilişkilerden rahatsız olan bu iki rejim, Doha yönetimini dize getirme hedefiyle ağır bir ambargo uygulamış ancak başarılı olamamıştı.
Somali’de orduda kendisine yakın güçlerle darbe yapmak isteyen BAE rejimi, bunda da başarısız olmuştu.
BAE, Libya’da yönetimi devirmek için savaş başlatan Halife Hafter güçlerine yüzlerce milyon dolar değerinde silah yardımı yapmıştı. Ancak Trablus yönetimi, geçen yılın sonlarında Türkiye ile yaptığı anlaşmalardan sonra Hafter güçlerini geri püskürtmüştü.
BAE’nin şu anda fiilen iç karışıklık yaşamayan Tunus ve Fas’a göz dikmesi ise manidar.
Fas, Yemen ve Körfez krizlerinde takındığı tavır sebebiyle bir süredir Suudi Arabistan ve BAE ilişkilerinde gerginlik yaşıyor. Yemen'deki Arap koalisyonundan ayrılan ve Katar'a karşı yürütülen ablukada Doha karşıtı adımlarda yer almayan Fas, başta BAE ve Suudi Arabistan olmak üzere bu eksendeki ülkelerin saldırılarına maruz kalıyor.
BAE rejimi, Tunus’ta ise İslami duruşuyla bilinen Nahda hareketini ülke siyasetinden silmek için bu ülkeye baskı uyguluyor.