Türkiye’nin elektrikli treni çevre dostu
İlk defa 1800’lü yıllarda ortaya çıkan elektrikli trenler genel anlamda çevreci özellikleri ile ön plana çıkıyorlar.
İlk defa 1800’lü yıllarda ortaya çıkan elektrikli trenlerde, kömür ya da petrol ürünlerinin kullanıldığı geleneksel trenlerden farklı olarak, enerji kaynağı olarak elektrikten yararlanılır.
Elektrikli trenler, elektrik enerjisini normal tren raylarına ek olarak yerleştirilen üçüncü bir raydan, katener adı verilen elektrik direklerinin ve tellerinin oluşturduğu özel sistemlerden, elektrik enerjisinin kimyasal enerji olarak depolandığı bataryalardan (lityum iyon pilleri gibi) veya elektriğin durağan enerji olarak depolandığı süperkapasitörlerden alabilir.
Katener sistemi elektrikli trenlere elektrik enerjisi sağlayan bir çeşit güç sistemidir.
Elektrikli trenlerin en önemli özelliklerinden biri çevre dostu olmaları. Geçmişte yakıt olarak kömürün ya da petrol ürünlerinin kullanıldığı geleneksel trenler, yakıtın yanması sonucu atmosfere yayılan karbonmonoksit, karbondioksit, kükürt oksit ve azot oksit bileşikleri ile havanın kirlenmesine sebep oluyordu. Elektrikli trenlerde ise elektriğin üretimi sırasında atmosfere yayılan karbon miktarı dizel yakıt kullanılan trenlere göre %20-35 oranında daha az.
Yakıt olarak kömür kullanan buharlı tren
Elektrikli trenler, geleneksel trenlere göre hayli sessiz çalışıyor. Bu sayede gürültü kirliliğini de azaltıyor. Aynı zamanda geleneksel trenlere göre daha kısa sürede yüksek hıza ulaşabiliyor. Dolayısıyla elektrikli trenler, yolculara sağladığı konforlu koşullar ve çevre dostu olmaları nedeniyle geleneksel trenlere göre önemli bir alternatif sunuyor.
Elektrikli trenlerin ülkemizde tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesi için bir süredir yoğun çalışmalar gerçekleştiriliyordu. T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları, Türkiye Vagon Sanayii Anonim Şirketi ve ASELSAN iş birliği ile yürütülen çalışmalar sonucunda geliştirilen Millî Elektrikli Tren Seti’nde yakın zamanda test aşamasına gelindi.
Millî elektrikli trenin gövdesi, darbelere ya da kazalara karşı dayanıklılığını artırmak amacıyla alüminyumdan üretildi. Tren saatte 200 km hıza kadar ulaşabiliyor. Yolcu güvenliği ve konforu ön planda tutulan tren, engelli yolcular için tasarlanan özel koltuklar da dâhil olmak üzere toplam 324 yolcu kapasitesine sahip.
Hem tasarımı hem de teknik altyapısı güncel teknoloji ile geliştirilen trenin aydınlatmasında LED aydınlatma sistemi kullanılıyor. Treninin kapıları ise elektrik gücüyle açılıp kapanacak şekilde elektromekanik olarak dizayn edildi.
Millî elektrikli trenin hızlanma, yavaşlama, durma, kapı kontrolü, yolcu geçişleri ve aydınlatma gibi işlevleri tren kontrol ve izleme sistemi tarafından yönetiliyor. Trenin, tren kontrol ve izleme sistemi ile güç ünitesinin kontrolünü sağlayan donanım, yazılım ve algoritması da ASELSAN tarafından geliştirildi.
Üretimi tamamlanan prototip tren setinin yerlilik oranı %60. Bu oranın seri üretimde %80’e çıkarılması hedefleniyor. Fabrika test aşamasında olan millî elektrikli trenin yol testlerini de başarıyla tamamlaması durumunda 2020 yılı sonunda raylara inmesi planlanıyor.